Askeri yıpratmak için her türlü “fetokulli” ler nereden organize ediliyor?
DOKTORA GİTMEK
Suay Karaman
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Sekreteri
Türkiye’nin %30 yoksullaşması ile devam eden ekonomik krizi, “teğet geçme” iddiasıyla önemsemeyenler, krizi halktan kaçırmak için sürekli gündem değiştirmektedirler. Türkiye ekonomisi, ortalama %14 küçülmüştür. Bu küçülme oranı işgücünün yoğun olduğu ticaret sektöründe %25, inşaatta %19 ve imalat sanayisinde %18 düzeyindedir. İşsizlik oranı ortalama %25 seviyelerine çıkmıştır, hatta gençler arasında bu oran %40 seviyelerine varmıştır. İşçilerin ve memurların örgütsüz olması, ekonomik kriz ortamında sömürüyü arttırmakta ve işlevsiz kalan sendikaların yaptırım gücü azalmaktadır.
Ekonomik krizle birlikte, siyasi kriz de günden güne daha korkunç bir durum göstermektedir. Anayasa Mahkemesi tarafından “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğuna karar verilen iktidar partisi başkanı “Ben Ergenekon davasının savcısıyım” diyerek, yargıyı siyasallaştırdığını açıklamıştı. Hükümet sahte belgelerle boğuşarak, askerlere sivil yargı yolunu açmak için anayasaya aykırı düzenlemeler yaparak, siyasallaşan yargının içine askerleri de soktu. Anayasaya aykırı olan bu gece yarısı yasası ile, Genelkurmay Başkanı, hükümetin memuru konumuna getirilecektir.
Siyasi iktidar, yargı, ordu, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi kurumsal yapıları aşındırmayı asıl işi olarak görmektedir. Ülkenin gündemini ABD ve AB dayatmaları sonucunda Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, Ermenistan ilişkileri, KKTC’nin yok edilmek istenmesi, Irak ve Afganistan sorunları, mayınlı arazilerin peşkeş çekilmesi, vatan topraklarının satılması, ekonomik krizin etkileri, hukuksuz uygulamaların çoğalarak sürmesi ve aydınlara zulüm yapılması gibi sorunlar oluştururken, hükümetin başı sürekli olarak muhalefetle dalaşmaktadır.
İşine geldiği zaman sorumluluğu medyaya, siyasal manevralarda da sorumluluğu muhalefete yıkmaya çalışan başbakan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a “askerin üzerinden elini çek” demiştir. Hızını alamayıp “polisin üzerinden elini çek” demiştir. Daha da hızlanarak “yargıdan elini çek” demiştir.
Gizli hazırlanan önerge ile, gece yarısı yapılan anayasaya aykırı yasa değişikliği ile askere sivil yargı yolunu kim hazırladı? Askeri yıpratmak için her türlü “fetokulli” ler nereden organize ediliyor? Polisin rejimin teminatı olduğunu kim söyledi? Yargıyı siyasallaştırmak için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapılanmasından başlayarak, tüm yargı kurumlarındaki yapılanmalar için kim hazırlık yapıyor?
Sorumluluklarını, hatalarını, yanlış siyasal saplantılarını başkalarına yükleyerek, bu ülkenin sorunlarını çözmek mümkün değildir. Kendi sorunlarını başkalarına yüklemek, psikoloji bilimindeki “yansıtma mekanizması” ile açıklanır ki, bu da ciddi bir profesyonel yardım gerektirir.
Üniversite diplomasının varlığı tartışılırken üç-beş yerli, yabancı fahri doktora almak herkese kısmet olmaz.. Birilerinin doktora almak ile, doktora gitmek arasındaki farkı öğrenmelerinin zamanı gelmiştir. Hatta bu konuda geç bile kalınmış olabilir…
Ülke yönetiminde ruh sağlığı önemli yer tutar. Bunun yanı sıra devlet ciddiyeti ve sorumluluğu olmadan ülke yönetilemez. Ülkeyi Kemalizm’in aydınlığından koparıp, ortaçağ karanlığına sokmak isteyenlere verilecek bilinçli ve örgütlü tepki, emperyalist güçlere ve yerli işbirlikçilerine yeni bir ders olacaktır. Bunu herkesin ve özellikle işbirlikçilerin bilmesi ve anlaması gerekir.
