Diktatör heveslisi söylemler!


ASARSIN, KESERSİN





Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği
(TÜMÖD) Genel Sekreteri

Yıllardır Kutlu Doğum Haftasının gölgesinde bırakılan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. Ulusal Egemenliğin bilinciyle bir kez daha alanları doldurduk. Çocuk şenlikleriyle, renkli görüntüler izledik.

Geleneksel olarak, başbakanın yerine bu kez ilköğretim dördüncü sınıf öğrencisi Elgin Koçubaba oturdu. Küçük başbakan, konuşmasına başlamak için başbakana sordu ve aldığı yanıt hayret vericiydi: “Yetki artık senin. İster asarsın, ister kesersin. Her şey sende..”

Küçük başbakan konuşmasında iyi bir eğitim, çevreye saygılı bir hükümet ve bizim olan fabrikalarda bizim emeğimizle üretim istedi. Ve asıp, kesme hakkında ise şunları söyledi: “Ulu önder Atatürk, en iyi yönetim şeklini, cumhuriyet olarak öngörmüştür. Ben de ülkemize cumhuriyetin, hala çok yakıştığını düşünüyorum ve kalmasını istiyorum.”

Emperyalist devletlerin Büyük Ortadoğu Projesi adını verdikleri işgal planının eş başkanı olmakla övünen ve laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla kesinleşen bir partinin genel başkanının, diktatör heveslisi söylemlerini ve kışkırtıcılığını bayram günü çocuklara da söylemesi dehşet verici bir olaydır.

Hükümetin hazırladığı anayasa değişikliği paketine gelen tepkileri başka yöne çevirmek için, gündeme başkanlık sistemi tartışmaları servis edilmiştir. Aslında başbakanın gönlünde yatan başkanlık sistemi değil, padişahlıktır. Açıkça diktaya doğru gidişi, yandaş medyanın da desteğiyle allayıp pullayarak demokrasiye gidiş olarak yutturmaya çalışıyorlar.

TBMM’de görüşülen anayasa değişikliği paketi, içerik olarak anayasal kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır ve demokratik hukuk devletini yok etme eğilimindedir. Anayasal tüm güçleri bir kişinin elinde toplama sonucunu doğuracak bir niteliktedir. Bu anayasa değişikliği sonucunda, rejim değişikliği meydana gelebilecektir.

Diktatör tavırlarıyla dikkat çeken, herkese argo sözlerle hakarete varan açıklamalarda bulunan birinin, yapılacak bu anayasa değişikliği ile kendisini padişah yerine koyacağı çok açıktır. Zaten cumhuriyetle kavgalı olan bir düşüncenin ürünü olan ortaçağ karanlığını benimseyenlerin gönüllerinde var olan padişahlık düzenidir, saltanat sevdasıdır. İşte bu sevda; yapılmak istenen anayasa değişikliği sonucunda, “görevi ihmal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” gibi suçlamalardan ömür boyu kurtulmanın çıkış yoludur.

“İster asarsın, ister kesersin” diyen diktatör heveslilerine dur demek için, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, siyasi partilerin ve vatandaşların yapılmak istenen anayasa değişikliğine karşı ortak bir tavır almaları, demokratik eylem planı oluşturmaları gerekmektedir. Siyasi iktidara dur demek, vatandaşlık görevidir ve aydınlık yarınlar için önemli bir adımdır.

*
➽ Paylaş: