Ne oldu da Erdoğan kendini yalanlar durumuna düşüyor!
Ne değişti de ABD’ye gideceksin Tayyip Bey?
Sabahattin Önkibar
Yandaş medyanın amiral gemisinde bir haber:
-Başbakan Erdoğan ABD’ye gidiyor.
Konuyu araştırıyorum.
Hükümet cenahı mahçup bir suskunluk içinde çünkü Tayyip Bey’in birkaç gün önce kameraların önünde ettiği “gitmeyeceğim” sözünün altında eziliyorlar.
İktidar susuyor ama büyükelçimiz Namık Tan dönüş için hazırlıklara başlamış bile.
En önemlisi Başbakanlığa ait koruma ordusundan bir gruba ABD uçağında yer ayrılmış.
Evet işaretler Tayyip Bey’in Washington’a gideceği yönünde.
Peki ne oldu da Erdoğan kendi kendini yalanlar durumuna düşüyor!
Yapılacak toplantının rutin olduğunu bizzat Tayyip Bey söylemedi mi?
O zaman bu tutum değişikliği niçin?
Hem Tayyip Bey değil miydi Ermeni tasarısı kabul edilince esip gürleyen ve rest çeken?
O değil miydi bakanı Zafer Çağlayan’ın ABD gezisini iptal ettiren?
O değil miydi Türk-Amerikan Konseyi’nin yıllık toplantılarına bir bakanını bile göndermeyen?
O değil miydi TÜSİAD’a bile gitmeyin telkininde bulunan?
Şimdi neden kendisi yola çıkma hazırlıklarını yapıyor?
Olan şudur efendim:
Hillary Clinton, Ahmet Davutoğlu’nu arayarak Erdoğan’ın mutlaka gelmesini rica etmemiş, talep etmiş!
Diyeceksiniz ki bildiğimiz Tayyip Bey böyle bir emrivakiye boyun eğmez!
Maalesef göstergeler eğeceği yönündedir!
Göreceksiniz son gün, devlet yönetimi duygusallığı kaldırmaz gibi bir laf edilecek ve gidilecektir!
Öyle çünkü Tayyip Erdoğan’ın ABD ile çatışma ve karşı karşıya gelme lüksü yoktur!
Deliğe süpürülmekden korkan Erdoğan, son aylarda aleyhine dönen ABD kamuoyunda durumunu daha da zora sokmayacak ve gidecektir.
Diyeceksiniz ki ya Türkiye’nin Ermeni davası kararlılığı, imajı ve inandırıcılığı?
Bakın Tayyip Bey’in derdi önce kendi ikbali ve iktidarının devamıdır!
Dolayısı ile ondan o tür öncelikler beklenmemelidir.
*