Başbakan'dan "iş" istedi. 10 ay ceza aldı!
Mektup yazarak Başbakandan "iş" istedi. Yanıt; "10 Ay Hapis Cezası!"

Uşak’ta yaşayan gıda mühendisi 32 yaşındaki Hayati Asiltürk, iş istemek için 2007 yılında Başbakan Erdoğan’a mektup yazdı ve sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mehtubunu 2009 yılında internette yayınlayan Hayati Asiltürk hakkında "Başbakan’a hakarette bulunduğu" gerekçesiyle kamu davası açılmıştı.
Hakkında 18 Mayıs 2009 tarihinde Uşak 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde, ’hakaret’ suçundan kamu davası açılan Asiltürk, 13 ay süren yargılamanın ardından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezası, 6 bin TL paraya çevrildi. Asiltürk, kararı temyiz etti.
Üniversite mezunu, yıllardır işsiz
Hayati Asıltürk, 3 yıl boyunca iş aradığını ancak bulamadığını, kendisi gibi 4 yıl üniversite okuyup işsiz kalanlar adına da Başbakan Erdoğan'a mektup yazdığını belirtti.
Asiltürk, mektubu önce Başbakan Erdoğan’ın şahsi e-posta adresine gönderdiğini, ancak ulaşmadığını düşünerek bir internet sitesi kurarak burada yayınladığını söyledi.
Polisler evinden aldı!
Mektubu internet sitesinde yayınladıktan sonra Uşak Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldığını belirten Asiltürk, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Mektubun orjinaline el konuldu. Sitemdeki mektup da kaldırıldı. Terör suçlusu gibi dört polis eşliğinde apar topar adliyeye götürüldüm. Savcı iki defa ifademi aldı. Sonra kendimi mahkemede buldum. Oysa ki yazdığım mektupta dört yıl eğitim alan, ancak buna rağmen iş bulamayan gıda mühendislerinin sorunlarına dikkat çekmek istemiştim. Mektubumda sektörümden ziyade ülkenin yanlış siyaset, ekonomik durumunun bozukluğu, sağlığa, gıdaya, tarıma ve halkın sağlığına önem verilmemesi ile ilgili konulara değinmiştim."
Mektubunda Başbakan Erdoğan’a hitaben, "PKK terörünün bölemediği ülkeyi, türban vasıtasıyla kamplara ayırmışsınız" cümlesine yer verdiğini ifade eden Asiltürk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine bu sözümün arkasındayım. Müslüman olan bu insan, ellerini vicdanına koyup da neden buna göre politika izlemiyor? Başbakan demek, bu ülkenin babası demektir. Ülkesine, halkına, okumuş aydın kesime neden sahip çıkmıyor, cezaevlerine gönderiyor? Neden benim gibi okumuş gıda mühendislerine hapis cezası çıkartıyor? Ayrıca bu tip konularda davacı neden Kamu Hukuku oluyor? Yargılama sonucunda 6 bin lira para cezası aldım. Ne işim, ne de bu parayı ödeyecek gücüm var. Türkiye Cumhuriyeti madem bir sosyal devletse, neden insanların sosyal durumunu gözeterek ceza vermiyor?"
"Artık bu ülkenin yargısına güvenmiyorum"
Yargıtay’ın aldığı cezayla ilgili vereceği kararı merakla beklediğini ifade eden Asiltürk şöyle konuştu:
"Başbakan adına açılan davada özel bir kasıt arıyorum. Davada, mektubun tamamı ele alınmadı, içinden cımbızla çekilmiş birkaç kelime dikkate alınarak ceza verildi. Bu ceza yıllarca okuyarak gıda mühendisi olmuş bir insana fazla değil mi? Bu ülkede düşünce özgürlüğü yok mu? Artık, bu ülkenin yargısına da güvenmiyorum. Yargı bile muhatapları baz alıp ona göre karar verir hale geldi. Bu nedenle bu karara da itiraz ediyorum. Sonuna kadar gideceğim. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de müracaat edeceğim."
soL Haber
*