Erdoğan'dan Kentlere göre milliyetçilik ve müslümanlık nutukları!
MİLLİ egemenliğimizi etkisiz hale getiren imzaların atıldığı gün, Türkiye’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 81. kuruluş yıldönümü coşku içinde kutlanmaktaydı.
Millet enayi mi!
Miting yaptığı ilin vaziyetine göre milliyetçilik ve Müslümanlık nutukları atan Tayyip Erdoğan’a, muhalefetten tepki yağdı.
Bu mu milliyetçiliğin
Sözde açılım için İmralı ile müzakere eden, PKK’ya Habur zaferi yaşatan sen değil misin!
Açılım cesaret verdi
AKP’nin Kürt açılımından cesaret alan 34 terörist, Apo’nun emriyle Kandil’den gelip Habur’da teslim oldu. Sınırda kurulan mahkemenin salıverdiği bölücülerin konvoyu, Diyarbakır’a kadar zafer naralarıyla gitti.
Müzakereye itiraf
BÖLÜCÜLERE verdiği Habur tavizinin ardından İmralı’da bebek katiliyle müzakere masasına oturan iktidarın uzun süre inkar ettiği görüşmeleri Erdoğan, 13 Nisan’da AKPM’deki konuşmasında itiraf etti.
Bu mu Müslümanlığın
Türk-İslam düşmanı Papa’nın dizinin dibinde, Hırıstiyan birliği AB’ye teslim olan sen değil misin!
Teslimiyete imza
BAŞBAKAN Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül, 29 Ekim 2004’te Roma’da, yasama, yürütme ve yargı üzerinde bağlayıcı hükümleri bulunan AB anayasasını imzaladı.
Özellikle mi 29 Ekim?
MİLLİ egemenliğimizi etkisiz hale getiren imzaların atıldığı gün, Türkiye’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 81. kuruluş yıldönümü coşku içinde kutlanmaktaydı.
Kanımız dondu
ROMA’daki mekan da milletin kanını dondurdu. Erdoğan, Haçlı seferlerini hazırlayan İslam düşmanı Papa X. Innocenzio’nun dizleri dibinde imzayı attı.
Milliyetçilik, Habur’da PKK’ya zafer yaşatmak mı
Miting meydanlarında dindar söylemlerde bulunan ve ‘Tek bayrak’ ‘Tek millet’, ‘Tek vatan’ diyen Başbakan Erdoğan’a muhalefetten bu soru yöneltildi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın miting meydanlarındaki milliyetçi ve dindar söylemlerine muhalefetten tepki yağdı. Üçüncü kez iktidar koltuğuna oturma gayretiyle il il dolaşan Erdoğan’ın vatandaşlara hitap ederken gerçek milliyetçi olduğunu söylemesi ve İslami değerlere atıfta bulunması iki yüzlülük olarak değerlendirildi. 8 yıldır PKK terörüyle mücadele yerine müzakerenin tercih edildiğini belirten muhalefet temsilcileri, “Habur’da teröristlere şov yaptıran, bebek katiliyle ülkeyi bölmek için anlaşma zemini arayan Başbakan, hangi yüzle ’Tek bayrak’, ’Tek millet’ diyebiliyor” sözleriyle tepkilerini ortaya koydu.
Kiliseleri hatırlattılar
Erdoğan’ın, cumhuriyetin kuruluşunun 81. yıldönümünde, Haçlı seferleriyle Müslümanların katlinden sorumlu Türk düşmanı Papa X. Innocenzio’nun Roma’daki heykelinin önünde Türk milletinin egemenliğini Haçlı zihniyetinin son temsilcisi AB’ye teslim imzasını attığını hatırlatan siyasiler, “Erdoğan, şimdi müslümanlıktan nasıl bahsedebiliyor” dedi. Başbakan’ın, “Atatürk’ün restorasyon talimatı verdiği camileri biz restore ettik” dediğini hatırlatan siyasiler, Erdoğan’a, 8 yılda milyarlar harcayarak onarıp yeniden ibadete açtığı kiliseleri de sordu.
Cumhuriyetle hesaplaşma
Başbakan’ın gittiği ilin özelliğine göre konuştuğunu belirten muhalefete mensup siyasetçiler, Erdoğan’ın Çorum’da da, milli mücadele karşıtı çalışmaları nedeniyle idama mahkum edilen İskilipli Atıf Hoca üzerinden cumhuriyetle hesaplaşmaya girmesini kınadılar.
Din istismarı
Erdoğan’ın miting meydanlarında dile getirdiği milliyetçi ve dindar söylemlerden bazıları şöyle: (Elindeki belgeleri göstererek) “Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, altında CHP hükümetinin başbakanı ve bakanların imzaları, CHP’nin cami kapattığının, camileri ahır olarak kullandığının ispatıdır bu. Atatürk, Konya’daki camilerle ilgili de İnönü’ye bir talimat, emir veriyor ’bunların süratle restorasyonu’diyor ama yapamıyor, başaramıyor. Atatürk ölüyor ve onları restore etmek kime kalıyor, bize kalıyor.” (Yozgat/17 Mayıs) “Milliyetçilik kafatasçılık mıdır, ırkçılık mıdır? Milliyetçilik, milletini, vatanını sevmektir, bu millete efendilik değildir. Biz milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.” (Yozgat/17 Mayıs)
Bayrak aşkı!
“Tek millet, tek bayrak dedik. Bayrağımızın rengi niye rahatsız ediyor birilerini? Bu renk şehitlerimizin kanından geliyor. Hilal bağımsızlığımızı ifade ediyor. Yıldız şehidimizi ifade ediyor, onu simgeliyor. 780 bin kilometresiyle topraklarımıza ’tek vatan’dedik. Bu vatanın üzerinde biz ameliyat yaptırmayız.” (Yozgat/17 Mayıs) “Sen geleceksin Silopi’de karakol basacaksın, orada iki tane polisimi şehit edeceksin, bu özgürlük mücadelesi mi? Bu polisimin, şehidin kanı yerde kalmaz, kalmayacaktır.” (Malatya/ 17 Mayıs) “Milliyetçilik slogan atmak ve el işareti yapmak değildir milliyetçilik hizmet etmektir.” (Çorum/18 Mayıs)
Önce Habur’da şov, ardından İmralı’da müzakere
ABD’li Prof. Henry Barkey’in planını hayata geçiren AKP, 2009’da Kürt açılımını başlattı. Cumhurbaşkanı Gül, açılımı, “Çok yakında güzel şeyler olacak” sözüyle kamuoyuna duyurdu. AKP’nin açılımından yüz bulan 34 terörist Kandil’deki kamplardan PKK üniformalarını bile çıkarmadan Türkiye’ye geldi. Habur’da güvenlik güçlerine teslim olan ve bölgede kurulan mahkemece serbest bırakılan teröristler, günlerce Güneydoğu illerini konvoylarla gezerek zafer çığlıkları attı. Bölücüleri mutlu eden bu olay, şehit yakınlarını ve gazileri ise kahretti. AKP, Habur’dan sonra açılımı İmralı’daki müzakerelerle sürdürdü. Erdoğan ve AKP yöneticileri tarafından sürekli yalanlanan bebek katiliyle müzakere olayı sonunda 13 Nisan’da Avrupo Konseyi Parlamenterler Meclisi genel kuruluna hitap eden Başbakan tarafından doğrulandı.
Cumhuriyet Bayramı’nda teslimiyete imza attılar
Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 29 Ekim 2004 tarihinde İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen ve Avrupa Birliği’nin kurucu anlaşmasının temeli olan anayasaya Papa X. Innocenzio’nun ayaklarının dibinde imza atmışlardı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının yapıldığı bir günde AKP hükümetinin attığı imza, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasama, yürütme ve yargı organları üzerinde bağlayıcı hükümler içeriyor. Atılan imza ile birlikte egemenlik de Avrupa Birliği’ne bırakılmıştı. İmzalar, ev sahibi Silvio Berlusconi, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi, AB Dönem Başkanı sıfatıyla Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende ve bir önceki dönem başkanı sıfatıyla İrlanda Başbakanı Bertie Ahern’in huzurunda atıldı. AB üyesi 25 ülkenin devlet ya da hükümet başkanları ile dışişleri bakanlarının Avrupa Anayasası anlaşmasını sırayla imzalamalarının ardından, Türkiye, Romanya ve Bulgaristan’dan oluşan üç aday ülke ise sadece nihai senedi imzaladı.
Katliamdan sorumlu
Binlerce Müslümanın katledilmesinden sorumlu Papa X. Innocenzio Türk ve Müslümanlara yönelik düzenlenen haçlı seferlerinde önemli rol oynamıştı. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının yapıldığı bir günde Papa heykelinin altında teslimiyete atılan imza büyük bir tepkiye yol açmıştı.
Ayinesi iştir kişinin
MHP Isparta milletvekili Süleyman Korkmaz, milliyetçiliğin tanımının ülkeyi 36 etnik kimliğe bölmek ve 1000 yıllık kardeşliği bozmak, birbirine düşürmek olmadığını söyleyerek, “Eğer böyle bir milliyetçi tanımı varsa kıyıdan köşeden kabul edilebilir ama milliyetçiliğini tanımı bu değil. Başbakan’ın yaptıklarına bakarak ayinesi iştir kişinin denir sanıyorum. 73 milyon içinde en son milliyetçilik ile yan yana anılacak isim Recep Tayyip Erdoğan’dır.” dedi. Korkmaz, ilkesiz, prensipsiz bir siyaset çizgisinin AKP’nin yakasına yapıştığını ifade ederek, “Onun genel başkanı da Doğu’da ayrı, Batı’da ayrı, akşam ayrı, sabah ayrı konuşmayı da bir şiar edinmiş. 3 tane oy almak için yapamayacağı şey yok. Ben artık Türk milletinin bu istismara prim vermeyeceğini düşünüyorum.” diye konuştu.
Vatandaşa havale
MHP Eskişehir milletvekili Beytullah Asil de, miting meydanlarında söylenenleri değerlendirecek olanın Türk milleti olduğunu ifade ederek, “Her şey ve bütün söylemler vatandaşımıza havale.” şeklinde konuştu. MHP Bursa milletvekili Hamit Homriş ise, “Milliyetçiliğin en milliyetçisini ölçen bir alet mi var acaba en milliyetçi, daha az milliyetçi, az milliyetçi diye merak ediyorum. Nereden sayın Başbakan buna karar veriyor.” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk milliyetçiliği, Türk milletini sevmek ve onu yüceltmek ülküsüdür. Eğer Başbakan Türk milliyetçiliğini seviyorsa milliyetçidir tabii ama en milliyetçi demek yanlıştır.”
Şov maksatlı
Homriş, iktidarın 9 senedir yaptıklarının ortada olduğunu kaydederek, Habur’dan girişlerin daha unutulmadığını ve toplumun hafızasına kazındığını söyledi. Başbakan’ın seçim yaklaştıkça milliyetçi oyları partisinde toplayabilmek için milliyetçi söylemler geliştirdiğinin altını çizen Homriş, “Bizim kanaatimiz bunların tamamen şov maksatlı olduğudur. Çünkü insanların sözünden ziyade yaptıklarına bakmak lazım. Yaptıklarından da milliyetçi olmadığı görülmektedir” dedi.
Milletin kutsal değerlerini istismar ediyor
CHP İzmir milletvekili Canan Arıtman, AKP iktidarının seçim sürecinde artık dini nasıl istismar edeceğini bilemez hale geldiğini ifade etti. Milletin kutsallarının istismar edilemeyecek kadar değerli olduğunu belirten Arıtman, “Açık bir şekilde Başbakan’ın seçim meydanlarında anlattıklarında çok zorda olduğu anlaşılıyor. Başbakan siyasi açıdan eleştirmek dışında hiçbir şey yapamamaktadır. Sadece gerilim üzerinden milletin kutsallarını istismar etmek noktasına kilitlenmiştir” diye konuştu.
Söyleyecek sözü kalmadı
CHP Mersin milletvekili A. Rıza Öztürk de Erdoğan’ın, “İsmet İnönü ve CHP camileri kapattı” şeklindeki sözlerine cevap verdi: “Sayın Başbakan 1945-50 yılları arasında yaşıyor muymuş? Nereden görmüş? Başbakan’ın Türk toplumuna söyleyecek sözü, verecek taahhüdü kalmadı artık. Artık Başbakan aslına rücu ediyor, dini siyasete alet etmeye başladı. Askeri siyasete alet etti olmadı, kasetledi etti olmadı, savcılığıa soyundu olmadı. Şimdi halkın dini duygularını kışkırtarak gerçek dışı beyanlarda bulunarak çaresizliğini örtmeye çalışıyor.”
Yeniçağ
*