Kendisi imam hatipli!.. Edebi, ahlakı iyi biliyor olmalı!..
İNCE RUHLU NAZİK BAŞBAKAN!..
Recep Bey bir alem!..
Gittiği her yerde edepten adaptan söz ediyor!..
Öyle de olması lazım!..
Kendisi imam hatipli!..
Edebi, ahlakı iyi biliyor olmalı!..
CHP ve MHP liderlerini halka şikayet ediyor:
“Küfrediyorlar, hakaret ediyorlar!..”
Yani o kadar hassas!..
Kılıçdaroğlu için “Kaba, nezaketsiz” diyor!..
Kendisi nice ruhlu, fevkalade nazik!..
***
Recep Bey alem bir adam!..
Çok da unutkan!..
Örneğin, polislerin dövüp kalça kemiğini kırdığı öğrenciden söz ederken, “O kız var ya… Kız mı kadın mı her neyse” dediğini unutuyor!..
O genç kızı meydanlarda aşağılıyor, düpedüz hakaret ediyor!..
Hopa‘da olaylar sırasında ölen öğretmen için “Orada biri ölmüş, nedir kimdir bilmiyorum, bilmek de istemiyorum” diyor!..
“Birisi…”
Ha kedi yavrusu, ha insan!..
Buram buram merhametsizlik, acımasızlık kokan ifadeler!..
***
Unutkan!..
Çiftçiye “Lan artistlik yapma… Ananı da al git” dediğini unuttu!..
Almanya’da dinci bir dernek tarafından dolandırıldığını anlatmaya çalışan işçi için, “Çağırın şu sahtekarı” dediğini de unuttu!..
Çiftçilere “Gözünüzü toprak doyursun”, şehit yakınlarına “Askerlik yan gelip yatma yeri değil” demiş miydi?..
Demişti ama, nazik bir şekilde demişti!..
Şehitlere “Kelle” dediğini de unuttu, ama biz unutmadık!..
***
Kılıçdaroğlu kaba, nezaketsiz!..
Recep Bey ise ince ruhlu ve nazik!..
Bu ince ruhun, Kılıçdaroğlu için nazik ifadeleri şöyle oluyor:
“Edepsiz, ahlaksız, alçak, yalancı, insanlıktan nasibini almamış…”
Tepesi attı mı, ağzından çıkanı kulağı duymuyor!..
Belki de kulağı duymadığı için ne dediğinin farkında değil!..
Hoş görülmeli!..
***
Böyle bir Başbakan daha gelmedi!..
Zarif, esprili, merhametsiz, nobran!..
“Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” lafının tipik örneği!..
Gençlerin karşısına böyle bir rol model olarak çıkıyor!..
Meydanlardaki haline bakınız!..
Kaybetme korkusuna, telaşına kapılmış, panik halinde!..
Siyaset zorlandıkça hırsı büyüyor, kabarıyor, taşıyor!..
Böyle bir ruh hali toplumun da psikolojisini bozuyo.1..
***
Durum budur!..
Pazar günü, yani yarın değil öbür gün sandık başına gideceksiniz!..
Siz de bu duruma göre oyunuzu nazikçe verin!..
—————-
KARŞI DEVRİM!..
TRT, alt yazıyla yeni ve önemli bir haber veriyor:
“A.Ü.’DE KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ: Anlara Üniversitesi’nin bütün fakültelerine türbanla girilebilecek.”
“Kıyafet özgürlüğü” denilince, insanın aklına şortla, mayoyla, bikiniyle de üniversiteye girilebileceği geliyor!..
Ama özgürlük “türbanla” sınırlı!..
Acaba bu iktidarın Hocası rahmetli Erbakan’ın dediği gibi türbanlılara rektörler selam da duracak mı?…
***
Ne demişler di, alıştıra, alıştıra!..
Önce ufaktan ufaktan başladı, sonra kapılar ardına kadar açıldı!..
Daha da sonrası var:
Türbanlı öğretim üyeleri, türbanlı savcılar, türbanlı yargıçlar, türban üzeri şapkalı polisler, türbanlı öğretmenler ve diğer devlet memurları!..
Sıra onlara da gelecek!..
***
Tabii bunlar kolay olmuyor!..
Bir geçiş süreci yaşıyoruz!..
Bir bakıma karşı devrim!..
Türkiye’ye ileri demokrasi böyle geliyor!..
SÖZCÜ
*
