AKP'den 'Çarkçı'lık örnekleri
"Affedilmez hata" yaptığını itiraf edenlerden yanlış anlaşıldığını iddia edenlere, çarkçılık'tan örnekler!AKP'den "şike" manzaraları:
Şike yasasının meclisten aynen geçmesi ve Abdullah Gül'ün de onaylamasıyla AKP'de yasa değişikliğine karşı açıklamada bulunanlar birbiri ardına çark ediyor. "Affedilmez hata" yaptığını itiraf edenlerden yanlış anlaşıldığını iddia edenlere, AKP'den gelen açıklamalar saray oyunlarını aratmıyor. Toplumda şike yasası olarak bilinen Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da değişikliğe AKP içerisinden karşı açıklamalar gelmişti. AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın başlattığı açıklamaları, Bülent Arınç ve Hayati Yazıcı'nın demeçleri takip etmiş, Gülen cemaatinin yasa değişikliğine karşıt tutumunda ısrarcı gözükmesiyle özellikle Şamil Tayyar ve Bülent Arınç iddialı sözler sarf etmişlerdi.
AKP'nin önce değişiklikte ısrarcı olması, değişikliğin meclisten aynen geçmesi ve hemen ardından Abdullah Gül'ün bekletmeden değişikliği onaylamasının ardından yasa değişikliğine muhalif açıklamalar yapan AKP kurmayları "çark etme yarışına" girdi. Bülent Arınç'ın, katıldığı bir televizyon kanalında "Yalnızca bir hatam var, o da affedilmez bir hata" açıklamasının ardından, bir açıklama da Şamil Tayyar'dan geldi. Tayyar, "Mektubum talihsiz bir zamana denk geldi, şike defterini kapattım, AKP'de Recep Tayyip Erdoğan’ın otoritesini sorgulamaya yönelik hiçbir şey olmaz" dedi.
Bülent Arınç ve Şamil Tayyar'dan önce Hayati Yazıcı da benzer bir tutum sergilemişti, Yazıcı, şike yasasında Abdullah Gül'e veto kararında hak verdiğini, değişikliğe karşı olduğunu söylemiş, hemen ertesi gün AKP'de görüş ayrılığı olmadığını, yasa değişikliğini savunduğunu söylemişti.
Hayati Yazcı: "Dün dündür, bugün bugündür"
AKP içinde yasa değişikliğine muhalif isimlerden ilk çark eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı oldu. 7 Aralık tarihinde yaptığı açıklamada Abdullah Gül'ün veto kararını doğru bulan Yazıcı, "Tamam, elbette kimseyi 'asalım keselim' gibi bir durum olmasın. Ama ceza da fiille mütenasip olsun. Rüşvet, irtikap için ne öngörmüşseniz, bu da ona benzer bir fiil olması nedeniyle, bunlara ilişkin cezalara yaklaşık bir ceza olması lazım. Çünkü bu toplumun şikeden arınması lazım. Böyle yangından mal kaçırır gibi, herkes karakola gidecek, yöneticiyken şuraya giremeyecek diye paniklemenin yeri yok” demişti.
Hayati Yazıcı 8 Aralık'ta, yani bir gün sonra bu sefer tam tersi yönde açıklamalarda bulunmuştu. Yazıcı, "Yasanın arkasındayız, farklı düşüncemiz yok" demişti.
Bülent Arınç: "Kendim ettim, kendim buldum"
Bülent Arınç'ta yeni tabloya göre pozisyon almaya çalışanlardan. Dün bir televizyon kanalına konuşan Arınç, "Kendimi affedemiyorum" dedi!
Arınç 4 Aralık'ta, yasa değişikliğinin Abdullah Gül tarafından veto edilmesinin ardından "Hayırlı oldu" yorumunu yapmış, "Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hukuki mütalaasına aynen katılıyorum. Kamuoyunda da bu kanunla ilgili duyarlılık oluşmuştu. Cumhurbaşkanımızın, kamuoyunun sesine de, vicdanına da, düşüncesine de ortak olduğuna inanıyorum. Bence hayırlı oldu. Çünkü bunun sadece Şike Yasası diye isimlendirilmesi doğru değil. Sporda şiddetin önlenmesi ve sporun içerisinde diğer şike veya başka bir yanlışlıklar varsa bunları yapanlara ağır cezalar verilerek sporun temizlenmesi anlamına geliyordu" demişti.
Dün de bir televizyon kanalına konuşan Bülent Arınç bu sefer şunları söyledi: "Tek bir yanlışım var. O da büyük bir yanlış. Kendimi affedemiyorum o konuda. Benim bu kanunu bir daha getirmeye cesaret edemezler lafım affedilemez bir hata."
Şamil Tayyar: "Şike defterini kapattım, tek realite Tayyip Erdoğan"
Şamil Tayyar da çark eden AKP'liler kervanına katılanlardan. Tayyar yasa değişikliğinin gündeme gelmesiyle beraber Abdullah Gül'e bir mektup yazmıştı. AKP Grup Başkanvekilleri Musatafa Elitaş ve Nurettin Canikli'den "Yasa aynen geçecek" açıklamalarının gelmesinin ardından, yasa değişikliğini referanduma götürelim önerisini getiren Tayyar, "Yasa aynen geçerse istifa ederim" demişti.
Şamil Tayyar'ın bugün Vatan Gazetesi'nden Murat Çelik ile yaptığı telefon görüşmesi basında yer aldı. Daha Günler önce "istifa ederim" diyen Şamil Tayyar "Şike defterini kapattım, o konu da konuşmuyorum artık" diyor. Tayyip Erdoğan'ın ameliyatı ile kendisinin Gül'e yazdığı mektubun zamanlamasının çakıştığını söyleyen Tayyar, bu durumu bir talihsizlik olarak açıklıyor.
İstifa iddiasından hiç bahsetmeyen ve "şike defterini" kapattığını söyleyen Tayyar'ın Tayyip Erdoğan hakkında söyledikleriyse şöyle: "Bu partide Recep Tayyip Erdoğan’ın otoritesini sorgulamaya yönelik hiçbir şey olmaz."
.
