At bombayı, geçir yasayı... Sık gazı, devret arsayı...
ABD Kehaneti Ve Bir Uyarı
Anlaşılan ABD ile hükümet arasında ciddi problemler var. İran önüne geldiğinde AKP’nin sıkışacağı belliydi. İran’a vurulmasını kendi tabanı da kabul etmez.Amerikan hovardalığı Libya ve Suriye’de önemli maddi kayıplara neden oldu ama Suriye ve İran savaşında Türkiye’nin cephe ülke olması bütün sermaye gruplarını etkiler. Onların vatan-bayrak gibi bir dertleri yoksa da KASA gibi önemli bir dertleri var(!).. TÜSİAD ve boğazın yeni sakini yeşil sermaye sahipleri de böyle bir savaştan rahatsız olur.
Erdoğan küresel çakalları temsil eden ülkelerin güç gösterisi ile karşı karşıya. Bu gizli savaş yargı üzerinden götürülüyor. Hem de “tam da zamanında…”
Uludere’de 35 vatandaşın yanlış istihbarat ile vurulmasının faturası tam Amerika’ya çıkacakken, MİT’in “biz istihbarat vermedik” demesiyle, Başbuğ tu-tuk-lan-dı(!)..
“Uludere’deki 35 yurttaşı Amerikan insansız hava aracı “Predatör” bombaladı. (Aydınlık)”
Tamam, tutuklanacaklar belli de… Yazık, operasyon ucuza gitmesin, daha çok GELİR getirsin diye zamanı bekleniyor. Perdelenmesi gereken önemli kararlar ve arkaların açığa çıktığı zamanlarda “sis bombası”, “biber gazı”, “deprem sarsıntısı” gibi etkiler yaratılarak taçlandırılıyor(!)…
At bombayı, geçir yasayı…
Sık gazı, devret arsayı…
Salla ülkeyi, beyinlerde deprem oluştur, halkın başı dönerken, götürebildiğin kadar götür malı.
En büyüklerin tutuklandığı gün, kazığın en büyüğünü yediğin gündür, UNUTMA!..
ABD kehanette bulundu:
“İzmir ve İstanbul depremi olabilir(!)”
Mesaj:
“Ey Erdoğan, İran ve Suriye’de istediğimizi yapmazsanız, elimdeki HAARP teknolojisi ile İstanbul ve İzmir faylarını tetiklerim. Türkiye’yi besleyen İstanbul yerle bir olursa halini sen düşün. İzmir depremine bir de tusunami eklersem, ne yapacağını sen düşün.
Aynalar, Zanalar, Yılanlar, vs… ABD hazır sivil PKK kuvveti… Yani benim emrimdeki tetikçiler; tam da sen depremle uğraşırken bir Turuncu Tahrir(Diyarbakır) meydan kalkışması başlatırsa… Halin nice olur…”
Merkez Bankası ve önemli kuruluşları İstanbul’a taşımaya kalkan Erdoğan’a selamlarımızı şey ettirelim(!)..
Kısacası sevgili okurlar, özellikle İzmir ve İstanbul’da oturanlar; ABD’nin uyarısını dikkate alsın. Deprem olmaz falan diyen bilim adamlarına bakmayın. Onlar ABD’nin HAARP teknolojisini göz ardı ederek yorum yapıyor.
ABD deprem kehaneti ile Erdoğan’a gözdağı verirken, daha önce Gölcük depreminden, yakın zamanda Van depreminden bazı kesimlerce sorumlu tutulduğu için, İstanbul ve İzmir depreminden aklanmayı hesaplıyor.
Ve Erdoğan 10 yıldır sürdüğü saltanatın, kendisine hediye edilen koltuğun faturasını ödemekte sıkıntı çekiyor.
ABD yatırım yaptığı Erdoğan’ı “haczetmekte” bir sakınca görmeyecektir ama…
Okkanın altına İstanbul ve İzmir giderse, Türkiye çok büyük sıkıntı ile karşı karşıya kalır.
B planı uygulayacak Ordu nerede?
Silivri, Hasdal, Uludere’de tutuklu.
MİT nerede?
Oslo’da “terör örgütü elemanı” diyemediklerimizle yemekte...
Polis nerede?
Büyük kısmı kargaların ceviz gömdüğü gibi silah gömüp bulmaktan yorgun-bitap düştü. Bir kısmı sahte delil üretmekle meşgul… Diğer bir kısmı yandaş basına erken haber ulaştırmak için mekik dokumaktan yorgun…
Ana Mutabakat Partisi nerede? BDPKK ile saklambaç oynarken Kadı “sobeledi.”
Yavru Muhalefet Partisi nerede?
O da Erdoğan’a bir şey olur da, meclis tatili yarım kalır korkusuyla Hacıbayram’a el açıp yalvarmaya gitti(!)…
Gene kaldık başbaşaaaaa…
Hadi Türk Millet’i hep beraber:
Uğruna bu kadar kahraman verdik…"
.
