Bir geçmiş ki Erdoğan’a yağcılıkla dolu!
AKP'nin milletvekili Metiner’in Emine Erdoğan’ın önünde eğildiği sırada çekilmiş “Mehmet Metiner’den özür turu” isimli fotoğrafa Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tarafından “İzzet Kezer Fotoğraf Ödülü”nün verilmesi Metiner’in sinirlenmesine neden oldu!AKP milletvekili Metiner’in ÇGD’nin ödülü üzerine verdiği sert tepki daha önceki yağcılıklarını akıllara getirdi. Erdoğan’ı yalancı çıkarmamak için kendi kitabını bile yalanlamaktan geri durmayan Metiner, Erdoğan’ı eleştirdiği dönemini kendisinin “cahiliye dönemi” olarak tanımlamıştı.
AKP Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner’in Emine Erdoğan’ın önünde eğildiği sırada çekilmiş fotoğrafa Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tarafından “İzzet Kezer Fotoğraf Ödülü”nün verilmesi Metiner’in sinirlenmesine neden oldu. Sabah Gazetesi’nden Ali Ekeyılmaz, “Mehmet Metiner’den özür turu” isimli fotoğrafı ile ödülü kazanmıştı.
ÇGD’yi saygısızlıkla suçladı
Ödülün verilmesine sinirlenen Metiner yaptığı açıklamada ÇGD’yi saygısızlıkla suçlayarak şu sözleri söyledi:
“11 Eylül 2011 tarihinde Sabah Gazetesi'nde 'düzmece' olarak hazırlanan bir haber, gazetenin birinci sayfasında yer aldı. 'Mehmet Metiner'den özür turu' başlıklı fotoğraf altı haberde, hayal mahsulü ifadeler sıralanmıştı. Düzmece habere aynı gün açıklama gönderdim ve bir gün sonra aynı gazetede, haberi yalanlayan açıklamam yayınlandı. Böylece 'ucuz gazetecilik' yaptıkları, uzaktan fotoğraf çekip, içeriğini bilmedikleri, konuşmaları duymadıkları halde uydurdukları bir metinle haber hazırladıkları ortaya çıktı. Bu mesele kapanmışken, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Sabah Gazetesi'nde yayınlanan ve yalanlanan o fotoğraf için 'İzzet Kezer Fotoğraf Ödülü' vermesini çok manidar buldum.”
ÇGD: “Metiner’in sözleri cehaletin sonucu”
Metiner’in sözlerine ÇGD’nin cevabıysa gecikmedi. Ödülün ilgili habere değil fotoğrafa verildiğinin belirtildiği açıklamada Metiner’in rahatsızlığının fotoğrafa konu olan haberin tekrar gündeme gelmesi olduğunu belirtilerek, ödülün fotoğraftaki kişilere veya tartışma konusuna göre değil, fotoğrafın konunun bağlamını yansıtmadaki gücüne göre verilmekte olduğu belirtildi.
ÇGD’nin 34 yıldır gazetecilerin haklarını, meslek ilkelerini ve gerçek demokrasiyi savunduğunu, bu uğurda bedeller ödediğini ve hattından ödün vermeyecek bir örgüt olduğunun vurgulandığı açıklamada, Metiner'in sahip olduklarının, "zaten yapısı sorgulanan" sözleriyle açıkça hedef gösterdiği ÇGD'nin yapısını sorgulamaya yeterli olmadığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Hele hele basın özgürlüğü, ifade hakkı, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması, meslektaşlarımızın özlük ve örgütlenme hakları, anti-demokratik yasa ve uygulamaların son bulması, basına dönük saldırıların bitmesi için mücadele eden ÇGD ile ilgili sözleri, totaliter bir anlayışın yansımaları değilse basit bir cehaletin sonucudur.
Metiner'in Derneğimize dönük hakaret ve suçlamalarını kendisine yakıştıramadığımızı söyleyemediğimiz için herhangi bir özür de beklemediğimizi ifade ediyor, Metiner'e, kendisini saran bu sıkışmışlık psikolojisinin sebeplerini başka yerlerde aramasını öneriyoruz.”
Sabah Gazetesi’nin Metiner’i kızdıran haberi
11 Eylül 2011 tarihinde Sabah Gazetesi’nde yayınlanan “Mehmet Metiner’den özür turu” başlıklı haberde, Metiner’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren konuşmalarının internette yayınlanması sonrasında özür dilemek için Kayseri’ye gittiği ancak Erdoğan’dan yüz bulamadığı, bunun üzerine başbakanın eşi Emine Erdoğan’ın yanına giderek derdini ona anlatmaya çalıştığı bildirilmişti. Haberde fotoğraf olarak ÇGD’nin ödül verdiği, Metiner’in oturmakta olan Emine Erdoğan’ın önünde eğilmiş vaziyetteki fotoğrafına yer verilmişti.
Metiner’in yağcılığı ilk değil
Mehmet Metiner’in Sabah’ın haberi ve ÇGD’nin ödülüne tepki göstermesinin asıl nedeninin yağcılık imasından rahatsızlık duyması olduğu düşünülmekte. Oysa rahatsızlığını ÇGD’ye verdiği sinirli cevapla ortaya koyan Metiner’in yağcılık sicilinin pek de temiz olmadığı görülmekte. Yağcılığın dışında Erdoğan aşkının zaman zaman Metiner’i kendini küçük düşürecek açıklamalar yapmaya ittiği de görüüyor.
Tayyip Erdoğan'a hep "Reis" diye hitap ederdik
Mehmet Metiner’in Erdoğan’a olan hayranlığı AKP’li yıllarından öncelere dayanıyor. Metiner, Yemyeşil Şeriat Bembeyaz Demokrasi isimli kitabında Erdoğan için şu satırları yazmıştı:
“Tayyip Erdoğan'a hep "Reis" diye hitap ederdik. Çünkü "Reis" Arapça bir tabirdi ve biz o dönem İslamcılığımızın bir gereği olarak Arapça sözcüklere kutsallık atfederdik. Ülkücülerin Çatlı gibilere niçin "Reis" dediklerini bilmiyorum, ama biz sırf bu nedenle "Reis" sözcüğünü kullanırdık. Hâlâ kendisini bu sıfatla anmayı, daha içeriden ve samimi buluyorum.”
“Kürt açılımı”na tam destek vermişti
AKP’den “Kürt açılımı” döneminde desteğini esirgemeyen Metiner, Fethullah Gülen’e yandaşlığıyla bilinen Bugün ve AKP yandaşı Star Gazeteleri’nde yazdıklarıyla hükümete destek vermekten geri durmuyordu. Kürt meselesinin çözümümde Osmanlı’yı örnek gösteren Metiner, “açılım dönemi”nde Başbakan’ın makam aracına kadar terfi ederek Erdoğan’la birlikte iftar yemeğine katılmıştı.
Erdoğan’ı yalancı çıkarmamak uğruna kendisini harcamaktan geri durmadı
Metiner’in, Erdoğan için yağcılığın yanı sıra yalancılıktan da çekinmediği görülmekte. Geçtiğimiz yıl Şubat ayında Dolmabahçe’de Cumartesi Anneleri’ni kabul eden Başbakan Erdoğan’ın sarf ettiği sözler nedeniyle Metiner Tayyip Erdoğan’ı yalancı çıkartmamak için büyük bir çaba göstermişti.
Milliyet yazarı Can Dündar’ın Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri’ne anlattıklarını Metiner’in Yemyeşil Demokrasi kitabına dayanarak yalanması üzerine Metiner harekete geçerek çareyi kendisini yalanlamakta bulmuştu. Kitabında kendilerine gözaltında hiçbir kötü muamele yapılmadığını belirten Metiner, Erdoğan’ın sözleri üzerine yanılıyor olabileceğini belirterek Erdoğan için kendi kitabını yalanlamaktan geri durmamıştı. Bununla da yetinmeyen Metiner Erdoğan’ın konuşmasındaki hataları düzeltmek için özel çaba sarf etmişti.
Metiner: "Yeni baskıda düzeltirim artık"
Gözaltı olayının 1980’de yaşandığı belgelerle sabitken Erdoğan’ın 1979 olarak anlatması üzerine lafı “79 ya da 80 ne fark eder”e getiren Metiner, 1981 yılında açılan cezaevinde Erdoğan’ın 1979’da işkence gördüğünü iddia etmişti. Oysa Metiner’in kitabında Metris’e değil Davutpaşa’ya götürüldükleri belirtmişti. Dündar’ın yazısının ardından ise şu satırları kaleme alarak adeta “Erdoğan ne derse o” demişti:
“Ben kitabımda Davutpaşa diye yazmışım. Başbakan ise Metris diye belirtiyor. Başbakan Erdoğan’ın ifadesi daha doğru, çünkü ben o tarihlerde İstanbul’da yaşayan biri değildim. Aklımda Davutpaşa diye kaldığı için öyle yazıvermişim. Yeni baskıda düzeltirim artık.”
Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri üzerinden yapmaya kalktığı şovun kendi yazdıkları üzerinden boşa çıkartılmasına gönlü razı olmayan Metiner, uğruna hafızasını ve kitabını yerden yere vurduğu Erdoğan’ın gözüne girmeyi başarmıştı.
Metiner’in cahiliye dönemi
İnternette yayınlanan eski konuşmalarının ortaya çıkması sonrasında da geçmişini yerden yere vurmaktan çekinmeyen Metiner Ülke TV’de Ana Haber Bülteni’ne konuk olarak pişmanlığını dile getirmişti. İnternette yayınlanan sözlerin kendisine ait olduğunu kabul eden Metiner, Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerinden ötürü pişmanlık duyduğunu ve herkesin bir cahiliye dönemi olduğunu belirterek Erdoğan’dan “binlerce kez” özür dilemişti.
Erdoğan’ın “Mehmetçiği” sessizliğe bürünmüştü
Son olarak Dersim Katliamı tartışmalarında Dersim'in bombalanmasına katılmış olması nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı’nın adının değiştirilmesi önerisini getirerek CHP’yi sıkıştırmak için manevra yapan Metiner Erdoğan’dan aferin almak yerine uyarı almıştı. Erdoğan’ın “kibarca” “Mehmetçiğim sen de bundan sonra daha fazla işe girme...” sözleriyle kulağını çektiği Metiner, Başbakan’dan aldığı ayar sonrası sessizliğe bürünmüştü.
.