AKP'nin asıl niyeti: İsrail’e beş boru hatlık proje!
Kuzey Kıbrıs’a ve Gazze’ye su götürmeyi planlayan projeleri anlatan Veysel Eroğlu, hükümetin gerçek niyetine hiç değinmedi. Asıl plan, beş boru hatlı bir projeyle İsrail’e can damarı sağlamak. 2007 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Benyami Ben Eliezer, boru hatları konusunda anlaşmaya varmıştı.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bugün Akşam gazetesinde manşetten yayınlanan röportajında, Kuzey Kıbrıs’a içme suyu götürmeye hazırlandıklarını ifade etti ve “başbakanın talimat vermesi halinde Gazze ve Filistin'i de suya kavuşturacağız” dedi. Ancak özellikle 2006 yılında Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattının devreye girmesinden bu yana kamuoyuna yansıyan çok sayıda açıklama ve rapora göre, hükümetin asıl planı İsrail’e çok sayıda boru hattı içeren bir projeyi hayata geçirmek. İsrail açısından “can damarı” anlamına gelecek böyle bir projeyi şirin göstermek için ise “Gazze’ye, Filistin halkına su götürüyoruz” gibi bir argüman kullanılıyor.
Eroğlu: “Gazze’yi ve Filistin’i susuz bırakmak istemiyoruz”
Kuzey Kıbrıs’a içme suyunun götürecek boru hattının faaliyete geçmesi için 7 Mart 2014 tarihini veren Eroğlu, röportajında bu proje kapsamındaki barajlar ve boru hatlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi veriyor ve ek olarak şunları söylüyor:
“Başka projelerimiz de var. Sadece KKTC değil Ortadoğu'yu, Gazze'yi ve Filistin'i de susuz bırakmak istemiyoruz. Başbakanımız talimat verirse, KKTC'den ya da başka bir projeyle buralara su götürme çalışmalarımız var. Biz sessiz sedasız Afrika'ya da su götürdük. Oralarda kuyular açarak.”
İçme suyu boru hattı tek başına çok maliyetli
Veysel Eroğlu’nun açıklamaları geçmişte İsrail'e petrol ve su taşımak üzere yapılan anlaşmaları akla getiriyor. Geçmişte kamuoyuna yansıyan bilgiler, Eroğlu’nun açıklamalarında çok sayıda çarpıtma bulunduğunu ve asıl niyetin gizlenmeye çalışıldığını düşündürüyor.
İlk olarak, Türkiye’nin İsrail’e tankerle su sattığı dönemlerde basına yansıyan fizibilite raporları, boru hatlarıyla içme suyu taşımanın, deniz suyunu arıtmaktan daha maliyetli olduğunu ortaya çıkarmıştı. Bu nedenle İsrail Türkiye’den tankerle su alımını durdurmuş, tek başına su boru hattı inşasını gündemden çıkarmış ve deniz suyu arıtımına ağırlık vermişti.
İçme suyu boru hatlarının ancak maliyeti düşürecek “başka boru hatlarıyla” yani petrol ve doğalgaz boru hatlarıyla birlikte inşa edildiğinde maliyet açısından arıtmadan daha uygun hale geldiği ortaya çıkmıştı.
Asıl niyet: İsrail’e beş boru hatlık proje
BTC boru hattı devreye girdikten sonra bölgedeki boru hatları inşasıyla ilgili yapılan anlaşmalar ve kamuoyuna yansıyan somut bilgiler, gerçek niyeti ortaya koyuyor:
- 2007 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Benyamin Ben Eliezer arasında, iki ülke arasında altyapı koridoru inşa edilmesi için kapsamlı bir fizibilite çalışması yürütülmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
- Plana göre, iki ülke arasında beş boru hatlı bir altyapı çalışması yapılması öngörülüyor. Bu boru hatları petrol, doğal gaz, içme suyu, elektrik ve fiber optik boru hatlarından oluşuyor.
- Yalnızca fizibilite çalışmasının kendisi bazı kaynaklara göre 8 milyon avro, bazı kaynaklara göre ise 30 milyon dolar maliyet taşıyor.
- İtalyan enerji holdingi ENI SpA ve Türkiye’den Çalık grubunun yaptığı ön araştırmaya göre ise, ne kadar çok boru hattı olursa proje o kadar kârlı oluyordu. Buna göre, beş boru hatlı ve 460 km uzunluğundaki projenin maliyeti 2,5 - 4 milyar dolar arasında tahmin ediliyordu.
- Projeye göre, İsrail’e giden su, İsrail, Ürdün ve Filistin arasında paylaştırılacak. Bir başka ifadeyle, bütün bölgeye su gönderilmesi söz konusu, ancak Filistin halkına gidecek suyun vanası İsrail devletinin elinde olacak.
- Hindistanlı ve Çin’li petrol şirketleri projeyle yakından ilgilenirken, tamamlanması halinde İsrail’in uzakdoğuya petrol ticaretinde en önemli limanlardan biri haline geleceği ifade ediliyor. Bu durumun büyük bir stratejik kozun İsrail’in eline Türkiye tarafından verilmesi anlamına geliyor.
Gazze edebiyatı yaparak, İsrail destekçiliğini gizlemeye çalışıyorlar
Yıllardır Gazze edebiyatı yaparak Filistin halkının desteğini almaya çalışan, ancak İsrail ile her türlü askeri ve ekonomik işbirliğini sürdüren hükümet, boru hattı politikalarında da aynı tarzı uyguluyor. Beş boru hatlı projenin İsrail’e büyük bir güç kazandıracağı gün gibi ortadayken, bunu “Gazze halkına su götüreceğiz” diye sunmak, gerçek bir çarpıtma anlamına geliyor. Yürümekte olan küçük ölçekli Kuzey Kıbrıs içme suyu boru hattı ise, arıtmaya göre daha maliyetli olmasına karşın, İsrail ile ilgili asıl büyük projeleri kolaylaştıracak, maliyetlerini düşürecek ve uluslararası yatırımcıların ilgisini çekecek bir ön adım olarak öne çıkıyor.