COP ların efendileri!
Eğer ki 74 milyon insanın kaderi, 360 kişinin eline bırakılırsa haliyle bir başka insanın yaşam biçimi üzerinde birilerinin de hak sahibi olduğunu hissederek bu denli baskıcı olması da gayet normal olacaktır. Çünkü yüzde 46 oy alan bir AKP toplumunun her zaman olduğu gibi geriye kalan yüzde 56’nın hakkını satın alma hırsı her zaman olmuştur. Oysaki 9 yıldır iktidarda olan bir partinin bu güne kadar 8 yıllık kesintisiz eğitimden rahatsız olmayıp bugün ivedilikle kesintili eğitime dönmeye çalışması zoraki İslam dayatmasından başka bir şey değildir. Aslın da anlayamadığım şey yıllardır var olan bir gerçek karşısın da bu toplumu hala dinsiz diye isimlendirenlerin geriye dönüp bu ülkede din dersinin okullarda her zaman var olduğunu ve adına komünist denen solcuların iktidarları döneminde bile bu ülkede cami minarelerinin yükseldiğini görmesi neden bu kadar zordu. Kaldı ki asırlardır dininden sapma olmayan bu toplumun hala yüzde 90’ı elhamdülillah Müslümanım diyebiliyorsa bu ne Sayın Başbakanın, ne Sayın Abdullah Gül’ün nede Baş imam Fethullah Gülen’in sayesin de olmamıştır.
Her insan kendi içinde Müslümanlığını özgürce yaşamak zorundadır. Düne kadar Müslüman, Yahudi, Ermeni, Ateist ayrımı yapmayan bu devlet, bugün AKP Hükümeti tarafından ayrışmalara itilmiş, toplumu olmadık gerilimlerin içine sürüklemiştir. Sürekli kendinden olanları kayıran ve toplumsal adaleti sağlayamayan bu zihniyet bireylerin vicdanını zedelediği gibi, Devletin imamlığa soyunduğunu da gözler önüne sermiştir. Bu yasanın çıkması ile 1 buçuk milyon öğrencinin anne ve babasında olan hak ve özgürlük 360 eğitim yoksunu adamın kararına bırakılması çok vahim bir durumdur. Oysaki 4+4+4 ün daha ne olduğunu bilmeyen birinin sırf korkudan ve yalakalık olsun diye buna evet diyecek olması da ayrı bir çelişkidir.
Bu sistem her haliyle yanlıştır. Bir baba olarak kızımın altı yaş öncesi okula başlaması onaylayacağım bir durum asla değildir. Çünkü altı yaş öncesi bir çocuğun beyninin akademik olarak öğrenme için yeterli bir yaş olmadığı kanaatindeyim. Biz her ne kadar bu düşünceye sahip olsak ta özgürlüklerin kısıtlandığı ülkemizde çocuklarımızın geleceği de ne yazık ki mecliste ezici üstünlüğe sahip olan AKP hükümeti ve onun 360 vekilinin eline bakılacaktır. Aslında bu haksızlığa söyleyecek çok şeyimiz olsa da susmak zorundaydık. Çünkü konuşmanın ve muhalif olmanın bir bedeli vardı bu ülkede, Bu bedelde Sayın ÇOP ların efendisi Polislerimiz tarafından ağız, burun kırılarak zaten ödeniyordu. Kısacası adaleti sağlayacak ne hukuk sistemimiz, ne de bizleri koruyacak bir emniyet gücümüz artık yoktu. Zaten bizler başkalaştırılan bir toplumduk ve bizler ötekilerden olduğumuz için ilk rauntta her zaman nakavt oluyorduk.
Saygılarımla