Sahtekar büyükelçi Ricciardone
Terörist yuvası Kandil’i ve başına korucu olarak diktikleri Barzani’yi görmezden gelen Ricciardione’nin medya üzerinden Türk kamuoyuna psikolojik operasyon yaparak “ABD’nin sabıka kaydını” unutturmaya çalıştığı kaydedildi.SAHTEKAR ADAM
Ricciardone, ABD’nin PKK’ya hamilik yaptığını unuttuğumuzu sanarak, Türkiye’yi, Suriye ve İran’a saldırması için kışkırtıyor.
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin bir grup gazeteciyi davet ederek, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın İran’dan gelen silahları terör örgütü PKK ile paylaştığını öne sürmesi büyük tepki çekti.
Terörist yuvası Kandil’i ve başına korucu olarak diktikleri Barzani’yi görmezden gelen Ricciardione’nin medya üzerinden Türk kamuoyuna psikolojik operasyon yaparak “ABD’nin sabıka kaydını” unutturmaya çalıştığı kaydedildi.
ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin yalanlarına cevabı Türk generalleri verdi
ABD, PKK’yı kullanıyor
E. Tümgeneral Armağan Kuloğlu
Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde kara harekatına ABD hiçbir zaman izin vermedi. Sadece 2008’de izin verdiler o da kış olduğu için 7 gün sürdü. ABD’nin bu anlamda PKK ile ilgili samimiyetine kesinlikle güvenmemek lazım.
Numara yapmayı bıraksın
E. Tuğgeneral Nejat Eslen
Çekiç Güç ve kukla devlet kimin eseri? Bizim en önemli sorunumuz Suriye, İran değil, Irak’ın Kuzeyi. Oraya da ABD istemediği için giremiyoruz. Büyükelçi önüne önlük takarak iftar çadırlarında numara yapmasın.
Gülünç duruma düşüyor
E. Tümgeneral Erdal Sipahi
Kuzey Irak’ta Kürt yönetiminin kurulmasıyla PKK’nın oradan buradan silah almasına gerek kalmadı. Saddam’ın silahları PKK’nın eline geçti. ABD buna izin verdi. Büyükelçi’nin söyledikleri gülünç olmaktan öteye geçmiyor.
Teröre tam destek verip masum rolü oynuyorlar!
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile bir araya gelen ABD Büyükelçisi Ricciardone, terör örgütüyle mücadelede Türkiye’nin yanında olduklarını söyledi.
Ricciardone, Suriye’nin İran’dan aldığı silahları terör örgütü PKK’ya verdiğini iddia ederken ülkesinin bu konudaki sabıkasını unuttu
ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone, bugüne kadar terör örgütüne verdikleri desteği yok sayarak başka ülkeleri suçladı. Teröre destek verdiği gerekçesiyle kapatılan DTP’ye bile ofis açma izni veren ABD’nin Büyükelçisi, bir grup gazeteciye açıklamalarda bulunandu. Ricciardone, Esad yönetiminin İran’dan gelen silahları terör örgütü PKK ile paylaştığını öne sürdü. İran’ın Suriye’deki olaylardaki rolüne ilişkin raporlar bulunduğunu iddia eden Büyükelçi şunları söyledi: “İran’dan gelen silah transferlerine karşı uluslararası işbirliğini artırmaya çalışıyoruz. Suriye’ye giden transferleri azaltmaya, yavaşlatmaya çalışıyoruz.
Türkiye silah akışının durdurulması konusunda elinden geleni yapıyor. Irak hükümeti de keşke aynısını yapsa. Silahların girişiyle birlikte bu silahlar PKK’nın eline de geçiyor. Suriye’deki rejimin eline geçen silahları rejim destekçileriyle paylaşıyor. Biliyorsunuz ki PKK, Suriye rejimiyle birlikte.” Hem Irak yönetiminden hem de Kuzey’deki Bölgesel Kürt Yönetimi’nden kendi sınırlarını kontrol altına almasını ve PKK’yı engellemesini istediklerini öne süren Sefir, “Erbil’den Avrupa’ya akışı önlemesini istiyoruz. Barzani’den beklentiler konusunda Türkiye ile aynı noktadayız. Sonuçlardan Türk hükümeti de biz de memnun değiliz” diye konuştu. Elçi, Barzani’nin daha iyi sonuçlar ortaya koyması gerektiğini de söyledi.
Bunların samimiyetine güvenilmez
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, “ABD, PKK ile mücadelede samimi değil” diyerek ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nu yalanladı. Kuloğlu, “Bunu sorgulamak lazım. ’Ortak hareket ediyoruz, müşterek düşmana karşı savaşıyoruz’ diyor ama Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde kara harekatına hiçbir zaman izin vermedi. Sadece 2008’de izin verdiler o da kış olduğu için 7 gün sürdü. ABD’nin bu anlamda PKK ile ilgili samimiyetine kesinlikle güvenmemek lazım” dedi. Kuloğlu şöyle devam etti: “PKK, ABD için Orta Doğu’da her zaman bir vasıta olarak kullanılmıştır. Bunu göz ardı etmemek gerekir. ABD Büyükelçisi Ricciardone kendi çıkarlarına yönelik bir açıklama yapmıştır.”
Büyükelçi numara yapmayı bıraksın
ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nun açıklamarına Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen’den tepki geldi. Eslen, “Amerika yıllar önce Orta Doğu’da bir Kürt devleti kurulması için kararını verdi ve Irak ile ilgili stratejisini de buna göre geliştirdi. Körfez Savaşı’ndan sonra uçuşa yasak bölge içi savaş ilan edilmesi, Çekiç Güç’ün buraya gelmesi, bütün bunlar Irak’ın kuzeyinde Kürt devletinin kurulmasıyla ilgiliydi. Daha sonra ABD Irak’ın kuzeyindeki Kürt devleti için Türk ordusunun kuzeye girmesini engelledi” diye konuştu. Nejat Eslen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi ABD’nin resmi kişilerinin ikinci Irak savaşı ile ilgili resmi beyanlarında şunları görüyoruz: Biz Irak’ta iki başarı sağladık. Birincisi Saddam’ı devirdik, ikincisi Türk ordusunun Kuzeye girmesine engel olduk. ABD bu anlamda kimseyi suçlamamalı. Mevcut konjonktür içerisinde İran PKK’ya destek veriyor olabilir.
İran bugün PKK’ya imkan sağlıyorsa bunu Kürecik radarında aramamız lazım. Kürecik radarı Türkiye’nin dünyada ve Orta Doğu’da jeopolitik konumunu yeniden tanımladı. Dünyada yeni bir bloklaşma var. İran, Irak Merkezi Hükümeti, Suriye ve Lübnan’ın Hizbullah kesimi bir tarafta, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın oluşturduğu ve ABD’nin desteklediği bir bloklaşma öbür tarafta. Kürecik radarı İran’ı hedef almaktadır. ABD bu aşamada İran’ı suçlamayı bırakmalı.”
Girmemizi istemiyorlar
Eslen, “Suriye’nin kuzeyindeki Kürtler birdenbire ortaya çıkmadı. Siz Suriye’deki muhalifleri kışkırtırsanız, sizin en hassas noktanız da bu şekilde delinir, aktif hale gelir. Türkiye’nin en önemli dış politika sorunu Dışişleri Bakanı’nın kendisidir. Davutoğlu ABD ile o kadar iyi çalışıyor ki, bu kişiden vazgeçmez.” Nejat Eslen, büyükelçinin numara yapmayı bırakmasını istedi.
Açıklamasıyla gülünç duruma düştü
Emekli Tümgeneral Erdal Sipahi, “PKK, Körfez Savaşı’ndan sonra kazanan tek gruptur” diyerek gelinen sürecin ABD Büyükelçisi’nin söylediği gibi olmadığını belirtti. Sipahi, “Çünkü Saddam’ın devrilmesinden sonra bölgedeki tüm silah depoları terör örgütüne kaldı. PKK’nın o günden buyana bir silah sıkıntısı olmamıştır. Eylemlerini genişletme nedeni budur. 2003’te Kürt yönetiminin fiilen kurulmasının ardından PKK’nın oradan buradan silah almasına gerek kalmadı. Saddam’ın bütün silahları PKK’nın eline geçti. Bölgenin hakimi olan ABD ise buna tabiî ki izin verdi. Saddam’ın terk ettiği bölgedeki silah depolarından PKK nasibini aldı. ABD buna izin verdi dolayısıyla PKK’nın bir silah sıkıntısı yok. ABD Büyükelçisinin söyledikleri bu anlamda gülünç olmaktan öteye geçmiyor” diye konuştu.