Buyurun, AKP’nin IMF programına!

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin 2013-2015 makro hedeflerini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıkladı. “Türkiye’nin IMF belgesi” olarak adlandırılabilecek 30 sayfalık OVP belgesinde yine enerjiden demiryollarının özelleştirmesi ve yeni vergi “güncellemeleri”, 4+4+4’ün ardından piyasaya yönelik yeni eğitim politikaları dikkat çekiyor. Kamu maliyesinde önemli daralmalar öngören ve IMF’nin bir çok talebinin yer aldığı belgede işsizliğin sadece yüzde 0,3 düşürülmesi, istihdamın ise 0,3 arttırılması öngörülüyor.

 AKP’nin IMF programı: OVP

SivriSinekCaz

 CUMHURİYET’İN SON VARLIKLARI DA SATILIYOR

 IMF’yle yeni bir anlaşmaya gitmeyen Türkiye iki yıl daha ‘yoluna’ Orta Vadeli Program ile devam edecek. Peki Orta Vadeli Program nedir? Türkiye ekonomisini bu programla ne bekliyor? Yoksullukla boğuşan, zamlarla ezilen vatandaşa ne getiriyor? İşte Türkiye’nin IMF belgesi Orta Vadeli Program detayları.

Orta Vadeli Program (2013-2015) belgesinin temel amacı için şöyle deniliyor: “Potansiyel büyüme hızına ulaşmak, cari işlemler açığını daha da azaltmak, enflasyonu düşürmek, kamu mali dengelerini iyileştirmek ve böylece makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmektir. Programda öngörülen mali çerçeve, finansal istikrar ortamı ve bankacılık sistemimizin sağlıklı yapısı özel kesim kaynaklı dengeli bir büyüme ortamı oluşturmaya devam edecektir.”

İŞSİZLİKTE VE İSTİHDAMDA İKİ YILLIK HEDEF YÜZDE 0,3
 

Programda 2013 yılında GSYH büyümesi yüzde 4 olarak öngörülüyor. 2014 ve 2015 yıllarında ise büyümenin potansiyel seviyesine yakınsayarak yüzde 5 seviyesinde gerçekleşmesi hedef alındı.

Programda hükümetin istihdamın arttırılması ve işsizliğin düşürülmesi konusunda esaslı bir planının olmadığı görülüyor. Şu an resmi olarak 45,2 olan istihdam oranının 2015 yılı sonunda yüzde 0,3’lük artışla 45,5’e çıkarılması planlanıyor.Yiner 2012’de yüzde 9,0 ortalaması alınan işsizlik oranın ise sadece yüzde 0,3’lük azalmayla yüzde 8,7’ye düşürülmesi öngörülüyor.

Programda “İstihdamın artırılması” başlığı altında “kayıtdışıyla mücadele”, “sosyal taraflarla diyalog”, “engelli ve kadınların işgücü piyasasına kazandırılması” gibi genele geçer hedefler konulurken, “Toplu iş hukuku ve alt işverenlik alanlarında gerekli düzenlemeler yapılacak” deniliyor. 


Hükümetin, hazırlığını gizlice yürüttüğü “Ulusal İstihdam Stratejisi” belgesi de çalışma yaşamını kökünden dinamitleyecek olan bu maddelerin yürürlüğe sokulmasını öngörüyor.
 

OKULDAN FABRİKAYA...

Programda “Eğitimin İşgücü Talebine Duyarlılığının Artırılması”na yönelik “tedbirleri” ilgi çekici. “İşgücü piyasasında talep edilen nitelik ve nicelikte insan gücünün yetiştirilmesi”nin temel amaç olarak belirlendiği belgede “İş dünyasının talep ettiği nitelikteki işgücünün yetiştirilmesi amacıyla eğitim sistemi ile işgücü piyasası arasındaki uyum”un sağlanacağı kaydediliyor. Bu konuda mesleki eğitimin payının arttırılması hedefleniyor.

4+4+4 PİYASASI
 

Belgede 4+4+4 kademeli eğitim sistemiyle birlikte planlanan değişikliklere de yer veriliyor. Bı konuda özel sektöre mesaj veriliyor: “Eğitimin her kademesinde alternatif finansman modelleri geliştirilecek, özel sektörün eğitim yatırımları kalite odaklı bir anlayışla teşvik edilecektir.”
 

Yine programda öğretmen ve öğrencilere yönelik “performans sistemi”nden söz ediliyor “Öğretmen yetiştirme ve geliştirme sistemi, öğretmen ve öğrenci yeterliliklerini esas alan bir performans sistemini de içerecek şekilde yeniden yapılandırılacaktır.”

“SADAKA”YA DEVAM

 

Programın “Gelir Dağılımının İyileştirilmesi, Sosyal İçerme ve Yoksullukla Mücadele” bölümünde AKP’nin iktidarda olduğu günden bu yana yaptığı “sadaka toplumu yaratma” bakış açısı dikkat çekiyor.

 İşsizlikte önemli bir azalma öngörmeyen hükümet, “Çalışabilecek durumda olan yoksullara yönelik sosyal yardımlar yoksulluk kültürünün oluşmasını önleyici ve yoksul kesimin üretken duruma geçmesini sağlayıcı nitelikte olacak, çalışamayacak durumda olan yoksullar ise düzenli sosyal yardımlarla desteklenecektir” diyor. Dezavantajlı gruplar için ise genel geçer ifadeler yer alıyor.

KAMU HARCAMALARINDA DARALMA
 

Programın “Kamu Harcama Politikası” bölümünde ‘daralma politikası’ öne çıkıyor. Kamu ihale sisteminin etkinliği artırılacağı kaydedilen programda, sağlık hizmetlerinde “gereksiz ilaç ve tedavi kullanımı önlemek” iddiasıyla “ilaç ve tedavi harcamaları daha akılcı hale getirileceği” belirtiliyor.
 

Bu bölümde yerel yönetimlere de ‘kesintiler’ öngörülüyor: “Mahalli idarelerin genel bütçe vergi paylarından kamuya olan borçlarına mahsuben yapılacak kesinti, yeni borç doğmasını engelleyecek ve borç stokunun azalmasına yardımcı olacak bir oranla düzenli olarak uygulanmaya devam edilecektir.”

KAMUDA GELİRİNDE ASLAN PAYI VERGİLER
 

“Kamu Gelir Politikası” başlığında ise vatandaşa yine kötü haber var. Vergi gelirlerinde önemli bir artış gözleniyor. “Temel vergi kanunlarının günümüz ihtiyaçları doğrultusunda gözden geçirilmesi”nin tamamlanacağı kaydedilirken, vergi tabanının genişletilmesi öngörülüyor.
 

Buna göre 2012’de 530,7 milyar TL olarak belirtilen toplam gelirin 286,1 milyar TL’si vergilerden elde ediliyor. Bu oranlar 2013 ve 2014 yıllarında da yükselirken 2015’te genel gelirin 706,8 milyar TL olması beklenirken vergi gelirlerinde de 389,7 milyar TL’ye yükselecek.

CUMHURİYET’İN SON VARLIKLARI DA SATILIYOR
 

Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nin özelleştirmesi programında hedefinde: “Kamu, elektrik dağıtımı ve şeker üretimi alanlarından tamamen çekilecek; elektrik üretimi, şehir içi doğal gaz dağıtımı, telekomünikasyon, liman, otoyol ve köprü işletmeciliğindeki kamu payı ise azaltılacaktır.” “Sürekli zarar eden ve kâra geçmesi mümkün görülmeyen işletme birimleri tasfiye edileceği” belirtilen KİT’lerin gayrimenkullerinin değerlendirilmesinde de rayiç bedel esas alınacak.

NÜKLEER SANTRALDE ISRAR
 

Programda, elektrik dağıtım ve üretim şirketlerinin özelleştirilmesine devam edileceği belirtilirken, uzmanların uyarıları, dünyada yaşanan felaket örneklerine rağmen nükleer santrallerde ısrar ediliyor. Belgede “Nükleer güç santrallerinin kurulması yönünde çalışmalar hızlandırılacaktır” deniliyor.
 

Ulaştırma sektöründe de “planlar”da “AB kaynaklarından azami ölçüde yararlanılarak, ulusal ulaşım ağlarımızın Trans-Avrupa ulaştırma ağlarıyla bütünleşmesi, Türk limanlarının AB deniz otoyollarında ana akslar üzerinde yer alması ve Avrupa Tek Hava Sahasına entegrasyonun sağlanması yönündeki çalışmalara devam edilecektir” deniliyor.
 

Buna göre bölünmüş yol yapımı çalışmalarına devam edilecek. Hızlı trenle yolcu taşımacılığı yaygınlaştırılacağı belirtilen programda, “TCDD’nin kamu üzerindeki mali yükünü azaltmak amacıyla, demiryolu sektörü ve TCDD yeniden yapılandırılacaktır” deniliyor.

“ÖZGÜRLÜK İÇİN GÜVENLİK” ŞARTI
 

Programın dikkat çekici bölümlerinden birisi de “Güvenlik Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi.” “Demokratik değerleri ve insan haklarını koruyucu, özgürlük için güvenlik yaklaşımıyla toplumun desteğini ve katılımını sağlayan bir güvenlik hizmetinin sunulması temel amaçtır” şeklinde formüle edilen bölümde bu çerçevede;
“Koruyucu ve önleyici kolluk hizmetleri ile istihbarat faaliyetleri güçlendirilecek, güvenlik amaçlı haberleşme imkânları ve kriminal altyapı geliştirilecek, güvenlik güçleri arasında koordinasyon etkin bir şekilde sağlanacaktır” ifadelerine yer verildi






➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/