Cemaat dergisinde Nazlı Ilıcak'a saydırdı!
Kemal Belgin cemaatin dergisinde Nazlı Ilıcak'a saydırdı!'Bir hakkım olsaydı Nazlı Ilıcak'ı öldürürdüm'

Usta gazeteci Türk spor basınının geldiği noktayı, ve medyanın içinde
bulunduğu durumu tüm açıklığıyla anlattı...
Türk spor basınının geldiği noktayı, gazeteciliğin kimlik değişimini ve
medyanın içinde bulunduğu durumun sorumlusu olarak Nazlı Ilıcak’ı gören usta
gazeteci Kemal Belgin, ‘Kemal Ilıcak yaşasaydı, Türk basını bu durumlara
düşmezdi.’ dedi.
CEMAATİN DERGİSİNDE NAZLI ILICAK'I YERİN DİBİNE
SOKTU
Kemal Belgin'in Nazlı Ilıcak'a çok ağır suçlamalar yönelttiği röportajın
Gülen Cemaati'ne yakın bir mecrada yayınlanmış olması da dikkat çekti. Ilıcak
son dönemler cemaate olan yakınlığı ve Fethullah Gülen'e yönelik övgüleri
nedeniyle eleştirilere hedef oluyordu.
BİRİNİ ÖLDÜRME HAKKIM OLSA NAZLI ILICAK'I ÖLDÜRÜRÜM
Cihan Medya Haber dergisinin Kasım/Aralık sayısına çarpıcı açıklamalar
yapan Belgin efsane Tercüman gazetesini Nazlı Ilıcak’ın bitirdiğini belirterek,
‘Bir adam öldürme hakkım olsa Nazlı Ilıcak’ı bugün öldürürdüm.’ dedi.
DEMİREL TUTKUSU VE ÖZAL DÜŞMANLIĞI ILICAKLAR'LYERLE BİR
ETTİ
Belgin’e göre Nazlı Ilıcak’ın başında olduğu Bulvar gazetesinin hastalık
derecesindeki Süleyman Demirel tutkusu ve Turgut Özal düşmanlığı üzerine kurulu
yayın politikası yüzünden, gazeteyi okuyucunun terk etmesi ve Turgut Özal’ın da
devlet ilanlarını kesmesi sonucu Tercüman gazetesi de Ilıcak ailesi de yerle bir
olmuş.
MEDYA PATRONLARININ AMACI GAZETECİLİK DEĞİL
Günümüzde patronların gazete ve televizyonları tehdit unsuru olarak
kullandığını iddia eden Belgin, “Adamın amacı gazetecilik yapmak değil. O
gazeteden zarar edeyim ama diğer işlerimden zarar etmeyeyim mantığı ile yapıyor
bu işi. İşlerini kolaylaştıracak bir güç gibi görüyor, gazete ve televizyonunu.”
diyor.
SADECE EVİMİN NAFAKASI İÇİN BU İŞİ YAPIYORUM
“3 Temmuz 2011’den bu yana yaşanan şike olayında büyük takımların yerine
bir Anadolu takımı olsaydı çoktan küme düşürülürdü.” diyen Kemal Belgin, yazı
yazmak ve yorum yapmaktan iğrendiğini, sadece evinin nafakası için bu işi
yaptığını, ekonomik olarak rahat olsa bunları yapmayacağını da söylüyor.
ANA AVRAT KÜFRETMİYORSAN OKUNMUYORSUN
‘Yazdıklarını ya da söylediklerini okuyup dinleyenlerin yüzde 80’i sana
ana-avrat küfür etmiyorsa okunmuyorsun ya da izlenmiyorsun.’ mantığının Türk
gazetecilik mantığı olduğunu üzülerek dile getiren Kemal Belgin, bunu yapanların
da bu ülkede parsayı topladığı siteminde bulunuyor.
DEĞİŞEN PATRONAJ PROFİLİ TÜRK BASININI PERİŞAN ETTİ
Kemal Belgin’in günümüz patronlarına da göndermesi var. ’Gazetecilik şudur.
Değişen patronaj profili Türk basınını perişan etmiştir. Rahmetli Kemal Ilıcak,
Ercüment Karacan, Erol Simavi sağ, Haldun Bey. Bu gazeteciler hem babadan oğula
intikal etmiş patronlar veya gazetecilikten gelme patronlardı. Hakiki gazeteci
hakiki patron olduğu zaman her şeyden evvel yalan yazamıyorsun. Bugün ne spor
müdürünün ne patronun muhabire bu haber doğru mu diye sorduğunu sanmıyorum.’
iddiasında bulunuyor.
DEMİREL'İN İKİ BAKANINI İNDİRDİK KEMAL ILICAK TEK LAF
ETMEDİ
Bugün patronların çok müdahale etmesi konuşuluyor, istenmeyen gazeteciler
var. O gün de var mıydı? sorusuna Belgin’in verdiği cevap ise tüyler ürpetecek
cinsten, ’Süleyman Demirel’in iki tane spor bakanını indirmiştik. Bir gün Kemal
Bey’in başbakan evimizde ona göre yazın dediğini hatırlamıyorum. Tahsin Kaya
Fenerbahçe’ye başkan olduğu zaman Kemal Bey servise geldi. Bana, ‘Ulan elini
biraz hafif tut” dedi. Kemal Bey ilk defa böyle laf ediyor. O ayın maaşını
Tahsin Kaya’dan borç alarak dağıtmış bize. Büyük krizde olduğu, sağdan soldan
borçlar alarak maaşları ödediğini duyduk. Ettiği tek laf bu elini hafif tut
diyor yazma demiyor.’
Yalan haberle, yanlış haberi de yorumlayan Kemal Belgin, ’Doğan Koloğlu,
Hürriyet Gazetesi’nin spor müdürüydü. Selçuk Yula’nın verem olduğuna dair
bilgileri alıyor. Haberi gazetede yayımlıyor. Erol (Simavi) Bey gazetenin
sahibidir. Bu çocuk yarın halkın içine girecek, soyunma odasına girecek, kim
bununla oturur deniyor. Erol Bey, Doğan Koloğlu’nu çağırıyor. Doğan,
Fenerbahçe’den tepki aldım diyor. Doğan Koloğlu da haberde görüldüğü üzerine
belgeler burada diyor. Erol Bey ‘Bunlar tamam da bu oyuncular kamuya mal olmuş
sporcular. Biraz daha dikkat etseydik’ deyince Doğan abi de ‘Hürriyet
Gazetesi’nin amacı haberi herkesten evvel vermektir. Böyle bir şey gözetmedim.’
diyor ve görevi bırakıp spor yazarlığına devam etmek istediğini ifade ederek
ayrılıyor.’
YORUMCULUK VE YAZARLIKTAN İĞRENİYORUM
’Benim babam Fenerbahçe’de tek başına bilet satışını üstlenmiş bir insandı.
Biraz öyle - böyle olsa Kadıköy’ün yarısı bizimdi. Öldüğünde bir tane dikili
ağacı yoktu, 7 bin lira borcu vardı. Hepsini ödedim. Bugün yaptığım yorumculuk
ve gazetede yazı yazmaktan iğreniyorum. Yaşamımı devam ettirecek makul bir
gelirim olsa ne yazarım ne konuşurum.’ ifadelerini kullanıyor.
Gazeteciler