AKP, Özal'ı zehirlemekte kararlı!
Adli Tıp Raporu: "zehirlenme yok" dese de, AKP Özal’ı zehirlemekte de Adli Tıp Kurumu'na yeni rapor yazdırmakta da kararlı…
Hükümet Adli Tıp'ın Özal raporundan memnun değil
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili Adli Tıp Raporu açıklandı. Rapor "zehirlenme yok" dese de, AKP Özal’ı zehirlemekte de Adli Tıp Kurumu'na yeni rapor yazdırmakta da kararlı…
Zehirlenmiş olduğu iddiasıyla mezarı açılan Turgut Özal’ın naaşı etrafında kopan gürültü dinmek bilmiyor. Adli Tıp Kurumu henüz bir rapor yayınlamadan önce Ahmet Özal babasının naaşının çürümediğini, bunun bir mucize olduğunu iddia etmiş, spekülasyon haberciliğinin geçer akçe olduğu Türk basınında da iddialar çokça taraftar bulmuştu.
Dün yaptığı açıklamada ''Bence Adli Tıp Kurumu raporu şüpheleri ortadan kaldırmamıştır. En azından benim şüphelerim devam ediyor'' diyen Bekir Bozdağ, AKP’nin yaklaşan seçim dönemi ve Ergenekon Davası’nda “Özal’ın mağduriyeti” stratejisini işlemekte kararlı olduğunu göstermiş oldu.
Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, Bozdağ’ın açıklamalarıyla ilgili; "Neye dayanarak söyledi, bilmiyorum ama raporu okumak gerekiyor. Biz raporu yazan arkadaşımızla birlikte gönderdik. Ekleriyle birlikte kalın bir rapor. Açıklamayı Savcı Bey yapacak. Teknik olarak bize ihtiyaç olursa gelip destek veririz" dedi.
Kurumunun hedef gösterilmesine karşılık; “Sadece şu kadarını söyleyeyim, o analizleri yapabilecek laboratuvar sayısı çok fazla değil dünyada. Bunlar çok hassas analizler...Ben kurumumla, çalışanlarımla gurur duyuyorum. Çok güzel şeyler yapıldı” diyen İnce’nin açıklamaları AKP’yi durdurmaya yeteceğe benzemiyor.
Raporun açıklanmasının ardından, Özal’ın ölümüne ilişkin hazırlanan raporun sızdırıldığı gerekçesiyle dün 3 Adli Tıp uzmanına soruşturma açıldı.
AKP’ye göre Özal zehirlendi
Dün katıldığı bir televizyon programında "Görev başında bulunan bir cumhurbaşkanın zehirlenmesi sorununu çözmeyen bir Türkiye hiçbir faili meçhulü çözemez." diyen Numan Kurtulmuş, Adli Tıp’ın açıklamasını görmezden geldi.
Turgut Özal’ın naaşında tespit edilen madde örneklerinin zehirlenmeye delil olmadığının belirtilmesine rağmen, Kurtulmuş “şu haliyle bile tereddüt yoktur, rahmetli Özal zehirlenmiştir" diyerek iddiasında diretti.
Gerici basının da konu etmeyi sevdiği üzere, Özal’ın ölümünü mistifiye etme çabasına Kurtulmuş da katıldı;
“… 19 yıl önce vefat etmiş bir zat. Beyin kıvrımlarına kadar canlı. Hatta beyin içerisinde kan pıhtılarının var olduğu biliniyor. Saçları var, vücudunun önemli bir kısmı var. Mezarı açarlarken bulabilirsek bir iki kemik parçası diye açmışlar. Bulmuşlar ki cesedin önemli bir parçası duruyor. Belki Allah'ın bir lütfuydu” dedi. Oysa adli tıp bilimcilerinin defalarca açıkladığı cesedin sabunlaşması, Numan Kurtulmuş tarafından göz ardı edilse de sık rastlanan bir durum olarak biliniyor.
AKP’nin Özal’ın zehirlenmesi iddiasını toplumsal meşruiyetini yitiren Ergenekon Davası için bir pekiştireç olarak kullanmak istediği bilinen bir gerçek. Kurtulmuş’un açıklamaları da bunu işaret eder nitelikte oldu. Öyle ki konuşması boyunca bir çok kez “eski Türkiye’nin pis işleri” diyen Numan Kurtulmuş faturanın kime kesilmek istendiğini ifade etti.
“Eski Türkiye, karanlık, heyyüla, kapalı, pis, pasaklı bir sürü işi olan Türkiye. Beş tane askeri müdahalesi, on binlerce faili meçhulü olan Türkiye” şeklinde açıklamalarına devam eden Kurtulmuş, AKP’nin “masum Özal’ın mağduriyeti” iddiasında önümüzdeki günlerde ısrarcı olacağını gösteriyor.
Öte yandan, tartışmaları takiben, raporu Cumhuriyet Başsavcılığı’na ileten Adli Tıp Kurumu, "Rapor açıklandığında şüpheler giderilmiş olacak mı?'' sorusuna, "Ona Cumhuriyet Başsavcılığı karar verecek" karşılığını verdi.
"Zehir var ya da yok denemez" diyen Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, kurumun kaçak güreşmek zorunda bırakıldığına kanıt niteliğinde görünüyor. AKP’nin ısrarının Adli Tıp Kurumu'nu çekinceli açıklamalar yapmaya ittiği açıkça görülürken, önümüzdeki günlerin Özal’ın ölümüyle ilgili ne gibi yeni sonuçları beraberinde getireceği merakla bekleniyor.
soL-Haber
