MİT’in İmralı görüşmeleri yargıya taşındı
AKP ile İmralı arasındaki müzakereler, Avukat Ahmet Gürol Şağban’ın süreçte etkin rol alan MİT aleyhine 5 gazi ve 1 şehit babası adına açtığı davayla yeni bir boyut kazandı.
Danıştay, müzakereci MİT’i durduracak mı!
Örgüte ‘meşruiyet’ demektir
AKP ile İmralı arasındaki müzakereler, Avukat Ahmet Gürol Şağban’ın süreçte etkin rol alan MİT aleyhine 5 gazi ve 1 şehit babası adına açtığı davayla yeni bir boyut kazandı. Şağban, dava dilekçesinde; Başbakan’ın MİT’e müzakere görevi veremeyeceğini ve MİT’in ‘kanunsuz emir’ yerine getiremeyeceğini ilgili yasalarla hatırlatarak, ‘yürütmenin durdurulması ve iptal’ istedi.
“Bu haliyle görüşmeler suç”
Özel yetkili mahkemelerdeki davalarla tanınan Avukat Vural Ergül, durumu şöyle değerlendirdi: MİT Yasası ortada... Başbakan MİT’i yasa dışı görüşmelere memur edemez. Bu haliyle görüşmeler açıkça suçtur. MİT mensupları da “Görevlendirildik” diyerek bu işin içinden sıyrılamaz. Esasen görüşmeler yasa dışı olduğundan derhal fezleke tanzim edilmesi gerekir.
Müzakerelerin kaderini mahkeme belirleyecek
Başta sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler olmak üzere birçok kesimin tepki gösterdiği İmralı’da sürdürülen müzakerelere ilişkin açılan davanın sonucu bekleniyor. Konyalı avukat Ahmet Gürol Şağban, avukatın açtığı dava, müzakerelerin kaderini belirleyecek.
Mahkeme MİT’in müzakerelerde bulunma yetkisi olmadığına karar verirse görüşmelerin önü yasal anlamda kesilecek. Konya’da 5 gazi ve 1 şehit babası, MİT ile Abdullah Öcalan arasındaki görüşme hakkında, ‘yürütmenin durdurulması ve iptali’ istemiyle Ankara İdare Mahkemesi aracılığıyla Danıştay’a başvurdu. Şehit babası ve gazilerin avukatı Ahmet Gürol Şağban, dava dilekçesini Ankara İdare Mahkemesi Başkanlığı’na gönderdi.
Başvurusu hakkında açıklamada bulunan avukat Şağban, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın MİT Müsteşarlığı’nın Abdullah Öcalan ile görüştüğünü açıkladığını hatırlattı. Dava dilekçesinde, yapılan görüşmelerin Türkiye’nin ulusal güvenliğini etkileyeceğini belirttiğini ifade eden avukat Şağban, şunları söyledi:
“Kanunsuz emir”
“Dava konusu idari eylemler, ulusal güvenliğimiz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü etkileyecek ve tehlikeye düşürecek nitelikte kesin, yürütülebilir ve icrai nitelik taşımaktadır. Dava konusu idari eylemler ile dünyada belki de ilk defa uluslararası hukuk anlamında bir devlet, terör örgütü ve onun liderini muhatap olarak kabul etmektedir. Bunun icrai ve kesin nitelik taşıyan hukuki sonuçları doğuracağı tartışmasızdır. Müzakere yürütülen terör örgütünün nihai amacı, Öcalan’ın yargılandığı Ankara 2 Nolu DGM’nin aldığı kararla da sabittir.
Böyle bir amacı taşıyan bir terör örgütünün, devlet tarafından ne amaçla olursa olsun muhatap alınması, onunla silah bıraktırmak veya başka herhangi bir amaçla görüşme yapması, herhangi bir konuyu müzakere etmesi, onun devlet tarafından tanınması, uluslararası hukuk alanında muhatap alınabilecek hukuki bir statü kazanması sonucunu doğurur.
İşte dava konusu eylemlerin, terör örgütüne uluslararası hukuk anlamında meşruiyet veya hukuki statü kazandıracak nitelikte kesin ve yürütülebilir olduğundan şüphe bulunmamaktadır”
Şağban, 2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanun’unun’ 4.üncü maddesinin son fıkra hükmüne göre de, Başbakanlığın veya herhangi bir merciinin, MİT’e böyle bir görev veremeyeceğini söyledi. Şağban, “Davalı idare olan MİT’in, ortada Başbakanlığın yazılı bir emri olsa da açıkça ‘Kanunsuz emir’ teşkil eden bu eylemler içinde kesinlikle yer almaması gereklidir” dedi.
Yeniçağ