Biz daha ölmedik!.. SAVAŞSA SAVAŞ…
SAVAŞSA SAVAŞ
.
.
Zahide UÇAR
10 Kasım 1938 yılından itibaren T.C. Devletini dönüştürmek için
başlatılan örtülü savaş, 2000 yılından sonra Türk Milletinin varlığı, bekasına
karşı açıktan yürütülmeye başlanmıştır. Bu ahlaksız savaşın ön cephesinde Bizans
medyası, Sevr basını vardır.
Bir adım gerisinde; yabancı fonlardan beslenen, kendini kiralamış
sivil toplum örgütleri vardır.
Ülkenin nimetlerini yiye yiye doymayan NANKÖR, “iş adamı kılıklı
Galata Tefecileri” vardır.
Küresel siyasi iktidarın korumasında, Türk Milletine karşı ahlaksız
bir savaş sürdürülmektedir.
Bütün değerlerimiz bu ahlaksız basın ve medya tarafından ters yüz
edilmekte, zulüm alkışlanırken, zalim kutsanmakta, Anadolu coğrafyası 90 yıl
önce kovaladığımız “tek dişi kalmış canavar”a adeta tepsi içinde
sunulmaktadır.
Türk Milleti bu ahlaksız saldırı karşısında hiçbir kurum tarafından
korunmamakta, yalnız bırakılmaktadır.
Dilimiz, dinimiz, kültürel varlıklarımız büyük saldırı altındadır.
Topraklarımız elimizden çıkmaktadır. Türk Milletinin 90 yıldır
dişinden-tırnağından artırarak kurduğu işletmeler küresel şirketlere peşkeş
çekilmiş, “Türk Milleti kendi ülkesinde sığıntı” hale
getirilmiştir.
Eğitim-öğretim, din küresel elitin istediği doğrultuda yeniden dizayn
edilmektedir. Anadolu coğrafyası misyonerlerin Türk Milletini
Hıristiyanlaştırma çalışmalarına terk edilmiş olup, cemaati olmayan beldeler
kiliseler ile donatılmıştır. Misyonerlik çalışmaları dini bir çalışma
olmayıp, din kılıfı ile yürütülen siyasi çalışmalardır. Ele geçirilecek, dizayn
edilecek, dönüştürülecek ülkelere ilk önce misyonerler girer. Okullarımıza
‘Birlikte Yaşama ve Kardeşlik’ kılıfı altında diyanet
görevlileri ile birlikte papazlar gönderiliyor. Okullarımızda kaç
gayrimüslim var da böyle bir çalışmaya yer verilmiştir? Dinler arası diyalog
safsatası ile Musevilik, Hıristiyanlık hak din olarak tanıtılmaktadır.
Oysa İslam dini Musevilik ve Hıristiyanlık bozulup hak din vasfını
kaybettiği için gelmiştir. Bütün dünya insanlığı için gelmiştir. Bu
gerçek ters-yüz edilmektedir.
Gözümüze baka baka Türkiye Cumhuriyeti Devletini parçalama yöntemleri
tartışılmakta, Türk Milletinin bütün düşmanları ile el ele verenler Türk
varlığına saldırılmaktadır.
Ülke baştan aşağı NATO askerlerine teslim edilmiş, bu teslimiyet için
meclis kararı çıkartılmasına bile gerek duyulmamıştır. Meclis gerçekte FESH
edilmiş olup, küresel elitin, petrol şirketlerinin talepleri doğrultusunda BOP
adına işleri yürüten (Amerikan Derin Güçler Meclisi) haline
gelmiştir.
Türkiye BOP kapsamında küresel elit tarafından cephe ülke haline
getirilmiştir. Ortadoğu ülkelerine karşı yapılması planlanan 3.
Paylaşım savaşında Türkiye toprakları nükleer silahların patlatıldığı bir
coğrafya olma yolunda hızla sürükleniyor. Küresel elit Türkiye’yi kendi
adına sıcak savaşa sokamazsa, istediğini yaptırabilmek için devletin başına
doladığı sıcak para tasmasını çekecek, ülke bir de ekonomik krizle ayrıca kaosa
sürüklenecektir.
Üretmek yerine yabancı sıcak para ile göz boyayan güdümlü siyaset; “kırk
satır mı, kırk katır mı” ikilemi içinde ne yapacağını
bilmemektedir.
Kumar parasıyla gerdeğe girenin gerdeğe girmeden karısını elinden
alırlar.
Güdümlü siyasetin durumu bu kadar ağırdır. Ne yazık ki güdümlü siyasetin
mecburiyetleri Türk Milletinin mecburiyetleri haline getirilmiştir.
Türkiye 12 Yılda “Beyaz Müstemleke(Koloni) Devlet” haline
getirilmiştir. Sadece bayrağı dalgalanan, bayrağı dalgalandığı için işgal
edildiğini, müstemleke ülke haline geldiğini anlayamayan insanların yaşadığı bir
ülke…
ÇAĞRIMDIR:
Vatanımıza, varlığımıza kast eden öncü düşman, beyinleri
esir alan tele(kız)vizyonları kapatın. Yayın adıyla beyinlerimize mermi sıkan bu
seri katillere DUR deyin!!..
ÇAĞRIMDIR:
Türk Milletini, milletin kanını emperyalist devletlere pazarlayan gazeteleri,
randevu evi patronu muadili haline gelmiş köşe yazarlarını barındıran gazeteleri
protosto edelim.
Bayilerden aldığımız gazeteleri yakma eylemleri düzenleyelim!!.
Olmayan hukukun olmayan cesetlerini çiğnemeden de “eylem”
yapılabilir değil mi?
Kendi paramızla(beş para etmeyen) aldığımız pazarlama bülteni
gazeteleri meydanlarda yakalım.
Biz daha ölmedik!!.