“Davul iktidarda ama tokmak başkasında”
Avukat Celal Ülgen, Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Ergin’in komutanların
tutuklanması ve uzun tutukluluk konusundaki tepkilerinin, ‘Cemaat-uluslararası
güç-işbirlikçiler üçgeninin hükümeti zorlamasından’ kaynaklandığını belirtti.
Hükümetten yapılan açıklamaların ‘kontrolü kaybettiklerinin itirafı’ olduğunu
söyleyen Ülgen, “Yargıçlar ne Meclis’i ne de hükümeti tanıyor” dedi.
“Davul iktidarın boynunda ama
tokmak başkasında”
Şer üçgeni zorluyor
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, eski
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a terör örgütü üyesi
diyenleri tarihin affetmeyeceği sözleri ve uzun tutuklulukla ilgili yakınmasını,
Ergenekon davasını başından beri izleyen avukat Celal Ülgen, “Cemaat,
uluslararası güçler ve işbirlikçilerin oluşturduğu bir güç karşısında egemen
olmadıklarını ve yönlendiremediklerinin itirafı. Davul iktidarın boynunda ama
tokmak başkasında” sözleriyle değerlendirdi.
AKP’nin İnternet Andıcı
Davasına müdahil olduğu, bu davanın da Ergenekon ile birleştirildiği dikkate
alındığında Başbakan’ın bu çıkışı “mağdurun” şikâyetten vazgeçmesi
biçiminde yorumlanıyor.
Avukat Celal Ülgen, yalnızca Başbakan’ın değil, geçen hafta yaptıkları
bir kahvaltılı toplantıdaki değerlendirmelerinden hareketle Adalet Bakanı
Sadullah Ergin’in de yaşananlardan rahatsız olduğunu
belirtti. Ülgen, “Bu yakınmalar gösteriyor ki yargı içerisinde bir
biçimde kendisini görevli sayan ve yargı gücünü TBMM’den, Türk halkından değil,
oligarşik bir güçten aldığını düşünen yargıçlar var” yorumunu yaptı.
Başbakan ve Adalet Bakanı’nın sözlerinin yargıdaki olumsuz direnişi gözler önüne
serdiğini söyleyen Ülgen, işaret ettiği gücü ise şöyle
anlattı:
“Sadece cemaat desem değil. Sadece uluslararası güçler desem o da değil. İşbirlikçi desem o da değil. Bunların hepsinin oluşturduğu bir güç. İsmini, tanımını net yapamadığımız bir güç var. Bu güç, hem TBMM’nin çıkardığı kanunlara hem yürütmenin takındığı son aylardaki tavırlara karşı inatla ve ısrarla karşı çıkarak, tutukluluğu sanki yargılamanın olmazsa olmaz koşulu gibi dayatıyor. Kim Adalet Bakanı’na karşı direnme gücünü gösterebilir? Kim Başbakan’ın sözlerine karşı tersi yönde davranabilir? Bu cesareti nereden alabilirler? Bu soruların yanıtını bulduğumuzda neyle karşı karşıya kaldığımızı da göreceğiz.”
Yargıdaki örgütlü güç
Tutuklu Levent Ersöz’ün dün sabaha karşı son anda
ölümden döndürüldüğünü, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun
günbegün ölüme yaklaştığını vurgulayan avukat Ülgen, “Bu
vurdumduymazlık nasıl izah edilebilir? Ancak örgütlü bir gücün varlığı ve
direnişiyle açıklanabilir. Yoksa cezaevinde ölüm olmasından da korkmuyorlar.
Böylesi kötü olayın meydana gelmesinden korkmuyorlarsa buna cesaret denemez,
cesaret cahilde olur. Bu kişiler cahil olmadığına göre bilinçli bir davranış ve
her türlü neticeyi göze almışlar demektir. Başbakan’ın şikâyeti de bu
merkezdedir” değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Erdoğan’ın yakınma ve çıkışını ise Ülgen, “Gelişmelerin kontrollerinden çıktığını fark etmelerinin yansıması. Bu iş onların kontrolünden çıkıyor. Yargı bağımsız deseniz de faturasını siyasiler öder. Davul iktidarın boynunda ama tokmağı başkası kullanıyor. Onun için şu anda egemen olmadıklarını ve süreci yönlendiremediklerini itiraf ediyorlar artık” diye yorumladı.
Cumhuriyet