Gerici-faşizan diktatörlüğe giden yolda..
Diktaya destek ayıbı!
AKP’nin Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin
yargı erkinde köklü değişiklikler yapılmasını öngören teklif, bir diktatörlük
projesinin adım adım yürütüldüğünü gösteriyor.
Yeni yargı paketi, önerdiği düzenleme ile başkanlık sistemini tamamlıyor.
Yargı erkinin bağımsızlığı tartışmasız şekilde yok ediliyor ve yürütmenin
emrine sokuluyor. Yargıtay ve Danıştay ortadan kaldırılarak, yerine Arapça
isimli “Temyiz Mahkemesi” kuruluyor.
Diktatöre ve iktidara tam olarak bağlı bir yargı erki oluşuyor. Çünkü Anayasa
Mahkemesi, Temyiz Mahkemesi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)
üyelerinin en az üçte ikisi yeni devlet başkanı ve siyasi iktidar tarafından
seçiliyor.
Ergenekon, Balyoz ve bağlı diğer davalar üzerinden Türkiye’yi “demokratik”
gerekçelerle gerici-faşizan bir diktatörlüğe götüren AKP, muhalefetten
gelebilecek direnişi kırmak için yeni ittifaklar arıyor.
Bunun için simgesel adımlar atıyor. Örneğin, ağır bir kalp ameliyatı geçiren
Balyoz davasından 18 yıla hükümlü E. Orgeneral Ergin Saygun’u hastanede ziyaret
ediyor. Bu ziyareti simgelediği bir dizi başka adımla bazı ulusalcı çevreleri
yedeklemeyi amaçlıyor. Verilen tepkilere bakılırsa, ulusalcıların bir bölümü de
zaten böyle bir uzlaşmaya hazır görünüyor.
Erdoğan’ın ikinci yedekleme hamlesi ise BDP’ye yönelik olarak gerçekleşiyor.
Kimi tavizler koparabileceğinin işaretini alan BDP’nin Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, “Bize en yakın parti AKP” diyor. BDP, koparacağı küçük
birkaç taviz için Türkiye’nin laik, aydınlanmacı ve ilerici toplum kesimlerinden
kopuyor. Gerici bir açık dikta rejimine “evet” diyor.
BDP yeni anayasada “kamuda türban” için destek veriyor.