Nedir bu ERGENEKON 2!

15 Haziran 2007'da Muzaffer Tekin Danıştay suikastinde gözaltına alındı. Savcı Zekeriya Öz, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Danıştay davası soruşturma dosyasını istedi. Bu sırada Danıştay sanığı Osman Yıldırım’ın ifade vermesine 8 ay vardı. 6 Şubat 2008’de Yıldırım ilk kez Ergenekon’dan söz edecekti ancak Öz dosyayı istiyordu.

 Nedir bu Ergenekon 2! 

Davalar önce Zekeriya Öz'ün kafasında birleşti

SivriSinekCaz
 Serhan BOLLUK14 Haziran 2007’de ihbarcı Ali Yiğit, Muzaffer Tekin’in Bombaların bulunduğu gecekondunun önünden geçtiğini söyledi. Yıllar sonra bu ifadesinin doğru olmadığını söyleyecekti ama o gün bu ifadesi Tekin’in gözaltına alınmasının nedeni sayıldı.

15 Haziran 2007- Muzaffer Tekin gözaltına alındı. Savcı Zekeriya Öz, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Danıştay davası soruşturma dosyasını istedi. Bu sırada Danıştay sanığı Osman Yıldırım’ın ifade vermesine 8 ay vardı. 6 Şubat 2008’de Osman Yıldırım ilk kez Ergenekon’dan söz edecekti ama savcılık daha şimdiden dosyayı istiyordu.


ASKER İNCELEMEK İSTEYİNCE BOMBALAR İMHA EDİLDİ

25 Haziran 2007- 1. Ordu Komutanlığından bir heyet Ümraniye’de bulunduğu iddia edilen bombaları görmek için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Numaralarını kaydetti ve askeri malzeme olup olmadığını anlamak için ayrıntılı incelemeleri gerektiğini ve kendilerine teslim edilmesi gerektiğini söylediler. Ama edilmedi.

26 Haziran 2007- Polisler bombaları bir holdingin arazisinde apar topar imha ettiler veya öyle yaptıklarına ilişkin bir tutanak düzenlediler. Yapılan işlemin iki polis dışında tanığı veya bir video kaydı yoktu. Daha sonra askeri heyetin gördüğü bombaların numaralarıyla polis tutanaklarındaki numaraların da uyuşmadığı ortaya çıkacaktı.

ABDULLAH GÜL: BU İŞ ÇOK BÜYÜYECEK

3 Temmuz 2007- MİT’e içinde 6 adet de CD bulunan imzasız bir mektupla “Ergenekon yapılanması hakkında bir bilgi notu gönderildi. Mektubu gönderen kişi polis olduğunu ileri sürüyordu.

7 Temmuz 2007- Zamanın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Ergenekon soruşturması hakkında: “Bekleyin bakın bu iş çok yukarılara gidecek” dedi.

BEYAZ SARAY MUTABAKATI VE 'HEP O ŞEMADAKİ İSİMLER'

5 Kasım 2007- Beyaz saray’da George W. Bush-Tayyip Erdoğan buluşması gerçekleşti. Bu buluşmada Ergenekon operasyonlarının konuşulduğu ve genişletilmesi mutabakatına varıldığı, Fehmi Koru tarafından 28 Ocak 2008’de Kanal-7’den ve 1 Şubat 2008’de Yeni Şafak gazetesinden duyuruldu.

2007 yılı Aralık ayı içinde bir grup polis Ataşehir’de bir siteye giderek bazı Ergenekon sanıklarının fotoğraflarını site sakinlerine gösterdi ve ifadelerini aldı. Sitenin kapıcısı bunu Ergenekon mahkemesinde anlattı. Gösterilen kişilerden biri henüz gözaltında bile olmayan Veli Küçük’tü. Osman Yıldırım’ın Ataşehir ifadesini vermesine ve Veli Küçük’ten söz etmesine daha iki ay vardı.

22 Ocak 2008- Aralarında Veli Küçük’ün de bulunduğu 31 kişi gözaltına alındı. Aynı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin yeni ele geçirilen belgelerden hareketle soruşturmanın Ergenekon soruşturması olduğunu açıkladı. Başsavcı'ya göre bu bilgi daha yeni ortaya çıkmıştı ama anlaşılan o ki, polise göre durum farklıydı.. Abdullah Gül İsmet Berkan’a tutuklamalar hakkında şöyle demişti: “Hep o şemadaki isimler.” (İsmet Berkan Radikal, 24 Ocak 2008)

OSMAN YILDIRIM İLE ŞAMİL TAYYAR’IN KESİŞEN YOLLARI

6 Şubat 2008- Süleyman Esen’in AKP’ye yakınlığı ile bilinen avukatı (aynı zamanda Refah ve Fazilet partilerinin kurucularından)Mehmet Ener Sincan Cezaevinde Osman Yıldırım ile görüştü. Osman Yıldırım bombalama emrini Veli Küçük’ten aldığını ve bombaların kendisine Ataşehir’de bir evde verildiğini anlattı. O ev daha iki ay önce polisin, komşularına bazı fotoğraflar gösterdiği evdi. Osman Yıldırım yıllar sonra yapılan keşifte o evi tarif de edemedi, yerini de gösteremedi. Avukat bunları mahkemeye yerine aynı gün Star gazetesinden Şamil Tayyar’a anlattı.

8 Şubat 2008- Şamil Tayyar bu görüşmeyi köşesinde yayınladı.

13 Şubat 2008- Danıştay davası karar duruşması yapıldı. Osman Yıldırım ve Mehmet Ener hem de duruşmada Ataşehir toplantısından her nedense hiç söz etmediler. Oysa bilgi davanın gidişatını etkileyecek bir bilgiydi ve eğer söylenseydi bu bilgiyi de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecekti. Yani Osman Yıldırım İstanbul’a hiç gelemeyecekti. Ama bu bilgi mahkemeden saklandı. Osman Yıldırım müebbet hapis cezası aldı, mahkemede Atatürk’e küfretti ve “yıkacağım o İngiliz piçinin kurduğu cumhuriyetinizi” dedi.

YASALAR ERGENEKON’A GÖRE Mİ DÜZENLENDİ

14 Şubat 2008- AKP hakkında kapatma davası açıldı. Ertuğrul Günay, “kapatma davasının Ergenekon’un ikinci plana atılması için açıldığını ve Başsavcının yönlendirildiğini” söyledi. Yandaş basın ve hükümet yetkilileri bu dava nedeniyle Ergenekon’u hedef gösterdi. AB yetkilisi Schröder, Türk yargısına “onursuz” dedi…

20 Şubat 2008- Yargıtay savcısının, Mehmet Ener’in iddiaları üzerine Osman Yıldırım hakkında inceleme başlattığı basına yansıdı. Aynı gün Başbakan Atv televizyonunda Hasan Cemal, Ergun Babahan ve Mustafa Karaalioğlu ile yaptığı programda Ergenekon davası için: “Sonuna kadar gideceğiz, cımbızla temizleyeceğiz devletin içini, bu iş hâlâ devam ediyor. Gerekirse Ergenekon için yasal düzenleme bile yaparız” dedi.

21 Şubat 2008- Aralarında Akademisyen ve gazetecilerin de bulunduğu bazı kişiler gözaltına alındı.

7 Mart 2008- Fetullah Gülen’in beraat kararı Yargıtay tarafından onaylandı. Aynı gün davayı temyiz eden savcıya ait olduğu ileri sürülen bir ses kaydı internete düştü. Bu, yüksek yargıya bir gözdağı gibim algılandı.

SİNCAN CEZAEVİNDE YASADIŞI GÖRÜŞME

12 Mart 2008- Savcı M. Ali Pekgüzel polislerle beraber yasalara aykırı bir şekilde akşam saatlerinden sonra Sincan cezaevine girerek, Osman Yıldırım ve diğer sanıkların ifadelerini aldı. Hukukçulara göre polisin cezaevinin içine girmesi ve avukatsız ifade alınması yasalara aykırı.

13 Mart 2008- Osman Yıldırım’ın Sincan cezaevinde tekrar ifadesi alındı.
14 Mart 2008- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı AKP hakkında kapatma talebiyle dava dilekçesini Anayasa Mahkemesi’ne verdi.

KANUNSUZLAR

21 Mart 2008- Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk ve İşçi Partisi yöneticileri gözaltına alındı. Yandaş basın, Ertuğrul Günay’ın açıklamaları istikametinde bu kişilerin Yargıtay C. Başsavcısı ile ilişkileri olduğunu ve onu yönlendirdiklerini ileri sürerek kapatma davası aleyhinde yayına başladı.

26 Mart 2008- Eymür’ün MİT’e söyledikleri ve Aktüel dergisinde Ecevit Kılıç tarafından haber yapılan yalanlar, tamamen yasadışı bir işlemle Eymür’ün flaş belleğinden savcıların bilgisayarına aktarıldı. Savcılar bu iddiaları, “isimsiz bir mektupla gönderilen CD’den çıktı” diye yazarak iddianameye eklediler ama daha sonra mahkeme salonunda itiraf etmek zorunda kaldılar. (Çünkü sanıklar CD’yi ve gönderildiği mektup zarfını sordular ama gösterilemedi. Aylarca sanıklar ve avukatları “araştırıyoruz” diye oyalandı, bekletildi. Sonunda savcılar, bu bilgileri Başsavcı vekilinin odasında Mehmet Eymür’den aldıklarını söylemek zorunda kaldılar, üstelik alınan bu delile, ilişkin bir tutanak da düzenlenmemişti.) Yani savcılık yasadışı yollarla delil üretiyordu.

1 Nisan 2008- Osman Yıldırım’ın bir ifadesi de Ankara Cumhuriyet savcılığında alındı.
17 Nisan 2008- Osman Yıldırım’ın Sincan cezaevinde bir kez daha ifadesi alındı. Aynı zamanda “Gizli Tanık–9” adıyla bir ifade daha verdi. Bunlar kayıt altına alındı. Böylece Türk hukuk tarihinde hem sanık, hem tanık hem de gizli tanık olan tek kişi oldu. Bu yapılan yasadışıydı ama yapıldı. Bir kişi aynı anda üç kişi olamazdı ama oldu. Üstelik savcılar iddianamelerine şöyle yazdılar: “Osman Yıldırım’ın anlattıklarını Gizli Tanık-9 doğruladı”
Fethullah Gülen’e beraat komutanlara tutuklama 25 Haziran 2008- Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Fethullah Gülen’in beraat kararını onayladı. Fethullah Gülen resmen beraat etti…

1 Temmuz 2008- Mustafa Balbay, Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Sinan Aygün’ün de aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı. Kuddusi Okkır bitkisel hayatta tahliye edildi ve üç gün sonra da hayatını kaybetti.

5 Temmuz 2008- Gizli tanık Yasası Resmi Gazete’de yayınlandı. Yürülüğe girdi ama bu tarihte Osman Yıldırım ve başka bazı gizli tanıklar çoktan ifade vermişlerdi. Yani yasa uygulamadan sonra geliyordu.

14 Temmuz 2008- Ergenekon iddianamesi açıklandı ve mahkemeye teslim edildi ama deliller teslim edilmedi. Mahkeme buna rağmen iddianameyi teslim aldı.

25 Temmuz 2008- 13. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ettiğini açıkladı. Buna göre 10 gün içinde 2500 sayfalık iddianame okunmuş ve 450’den fazla delil klasörü incelenmiş olmalıydı.

DANIŞTAY BİRLEŞTİ, AKP KURTULDU

27 Temmuz 2008- İstanbul/Güngören’de PKK tarafından bombalı eylem yapıldı, 18 vatandaşımız hayatını kaybederken 15’i ağır olmak üzere 154 kişi yaralandı. Başbakan İstanbul’dan acilen Ankara’ya geçti. Korumasız ve sivil plakalı bir araçla Çukurambar semtinde Abdullah Gül’ün eniştesi olan bir AKP milletvekilinin evinde Cumhurbaşkanı ile buluştu. Çeşitli kaynaklar tarafından Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın da bu görüşmede olduğu ileri sürüldü. Yaklaşık 5 saat süren görüşmeden sonra sabaha karşı saat 02:45’te İstanbul’a tekrar geldi.

28 Temmuz 2008- AKP hakkında açılan kapatma davası Anayasa Mahkemesi’nde görülmeye başlandı ve - Anayasa Mahkemesi, görülmemiş bir hızla üç gün süren yargılamanın ardından 30 Temmuz 2008’de 10 karşı 1 oyla AKP’nin “laikliğe karşı eylemlerin odağı” olduğuna karar verdi. Ama ne gariptir ki, 6’ya karşı 5 oyla partiyi kapatmadı…

23 Eylül 2008- Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan’ın da aralarında bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı.

6 Ekim 2008- Yargıtay C. Başsavcısı, Danıştay davasının Ergenekon davası ile bağlantılı olduğu yolundaki iddialardan dolayı yeniden incelenmesini talep ederek 9. Ceza Dairesi'ne gönderdi.

20 Ekim 2008- Ergenekon ana davasının ilk duruşması yapıldı.

OSMAN YILDIRIM KİMDİR?

Danıştay suikasti davasında Alparslan Aslan ile birlikte ağırlaştırılmış müebbed hapis cezası aldı. Karar duruşmasındaki son cümlesi şuydu: “Yıkacağım o İngiliz piçinin kurduğu Cumhuriyet’i!”

Ergenekon davasında hem sanık, hem tanık, hem de gizli tanık olarak üç ayrı kimlik altında ifade verdi. Bu, hukuk tarihinde ilktir.

Sabıkaları:
Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 1998/391 sayılı kakarıyla ablasının kızını (öz yeğeni) fuhuşa sürüklemek ve fuhuşa aracılık etmekten (yeğenini üç ayrı erkeğe pazarlamaktan) 2 yıl 6 ay hapis.

Akhisar Ağır ceza Mahkemesi’nin 1989/32 sayılı kararıyla ablasını öldürmekten 20 yıl hapis.

Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1995/78 sayılı kararıyla adam öldürmeye teşebbüs ve ruhsatsız silah taşımaktan 9 yıl 2 ay 15 gün hapis.

Kırklareli Asliye Ceza Mahkemesi’nin 1998/225 sayılı kararıyla nüfus kağıdında sahtecilikten mahkumiyet.

Osman Yıldırım, askerlik yaptığı sırada GATA psikiyatri kliniğinin ileri derecede kişilik bozukluğu tanısıyla çürük raporu aldı. Ergenekon savcıları ona “Osmanım” diye hitap ettiler. 

Danıştay davasının Ergenekon ile birleştirilmesinin tek nedeni Osman Yıldırım’ın ifadeleriydi. O, savcıların “muteber” tanığıydı.

Yarın:
Danıştay katili Alparslan Aslan kimlerle irtibatlı? 



➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..