Aramızdaki Utanması gerekenler
BUGÜN 25 NİSAN,
NASIL DA UTANIYOR TÜRK OLAN İNSAN
Dün 25 Nisan’dı.
Türk tarihindeki önemli bir olayın yıl dönümüydü.
Çanakkale Zaferi’nin 98 inci yılıydı.
Çanakkale’de düzenlenen törenler medyada yer almadı bile.
Tören yerine, törende ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) denen muhaliflerin bayrağı göndere çekilmesi haber oldu.
Uluslararası anlaşmalarla tanınmış Suriye Devleti yerine, bir muhalif grubun, emperyalizme hizmet eden çetenin bayrağı.
Çeken kim?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkilileri.
Suriyeliler de PKK bayrağı çekerse ne deme hakkınız olur?
Bunu yapanlar için önemli değildir, tepki de göstermezler.
Kendini Türk hissedenler için ise,yapılan utanç duyulası bir davranıştır.
PKK Kandil’de uluslararası gösteri yaparken Ankara’da MGK
toplandı.
Eş zamanlı.
Kararda, ” Halkın huzur ve güvenliğini temin amacıyla sarf edilen çabaların kalıcı netice vermesi için alınması gereken ilave tedbirler değerlendirilmiştir.” deniyor.
“Halk” ifadesi yerine PKK dense daha doğru olurdu.
Daha güzeli, tüm terör örgütleri ile mücadele kararlılığı vurgulanıyor.
(TSK, BALYOZ, ERGENEKON, 28 ŞUBAT ve CASUSLUK Davalarının tutukluları kastediliyor olmalı, terör örgütleri olarak.)
Dalga geçer gibi.
Bu kararlılığa selam durulur ancak.
Selam sana AKP’nin Cumhurbaşkanı, selam sana BOP Eş başkanı Türkiyeli ve selam sana Türk askerinin komutanı.
Türk insanını utandırdığınız için.
Kandil’de, PKK aktivist Sivil Toplum Örgütü’nün(!) dağ dinlenme tesislerinde,
üst araması ve huzur içinde yenen öğle yemeğini takiben yüzlerce medya mensubu
iki numaralı aktivistin(!) gösterisine katıldı.
Eşkıya’nın dediklerini ve düşüncelerimi aktarayım.
Türk Devleti ile bebek öldürmedeki önderleri Öcalan’ın yaptıkları müzakereler
sonucu alınan kararı açıkladığını ilan etti dünyaya.
“PKK ile görüşen şerefsizdir” diyenlerin görüştüğü ortaya çıkmış, ŞEREFSİZ sözünün adresi belli olmuştu.
” Müzakere etmiyoruz, görüşüyoruz ” sözünün de ipliği pazara resmen sürüldü.
Türk medyası ve muhalefeti söyleyince esip-gürleyenlerden tık yok.
Oldu mu size iki ayrı resmi güç. Adam haksız mı PKK TERÖR ÖRGÜTÜ değildir derken?
Kim siyasallaştırdı?
.
İster dayan, ister
utan.
Kürt ve Türk halkı diye Türk ulusunu da ikiye böldü.
“Kürdistan” adını leblebi gibi kullandı.
PKK’yı “gerilla olarak tanımlayarak eşkıyalıktan çıkardı.
Güney Kürdistan’a çekileceklerini ve bunu Irak’ın kabul ettiğini söyleyerek PKK’nın uluslararası resmi tanınmışlığını açıkladı.
“Çekilme ile ilgili gizli anlaşmaların yapıldığını” ağzından mı kaçırdı,
özellikle mi söyledi anlaşılamadı.
23 Nisan Resepsiyonu’nda, KKK . Org. Kıvrıkoğlu; ” Bölgede hacim ve güç olarak azalma olmamıştır” demişti.
23 Nisan Resepsiyonu’nda, KKK . Org. Kıvrıkoğlu; ” Bölgede hacim ve güç olarak azalma olmamıştır” demişti.
Bu sözü “çekilme yok” anlamında kullandı diye düşünmüştük.
Oysa açık bir anlamı daha varmış;
” Bölgeden değil, çekilme yollarından çekiliyoruz. Böylece gücümüz azalmadan teröristin çekilmesini zorlaştıranlarla mücadeleye devam ediyoruz!” demek istemiş.
Biraz geç anladık.
Türk ordusunun müdahalesi halinde çekilmeyi durduracaklarını ve misillemede
bulunacakları tehdidini eksik etmedi.
TSK ne ki? En büyük PKK! RTE’nin muzaffer kahramanı.
Koruculuk ve Özel tim gibi savaş yapıları kaldırılmalıymış.
Emriniz olur. Ne dediniz de Tayyip ağanız yapmadı?
Anayasa ile, Kürt halkının varlığı ve özgürlüğü kabul edilmeliymiş.
Sorun yok. Dört parti oturmuş gece-gündüz çalışıyor zaten. Olmadı, BDP(PKK)-AKP gereğini yapacak.
Açıkladı Eş başkan.
Özerklik çalışmaları da hız kazandı. İspanya modeli gündemde.
Önder APO dahil herkes özgür olmalıymış.
Bu ananızın ak sütü gibi helal size. 40 bin canın sizin özgürlüğünüz yanında lafı mı olur?
Siz, şu ulusalcı askerler ve aydınlar gibi AKP ve RTE’ye hiç zorluk çıkarmıyorsunuz ki.
Bunlar gerçekleşince silahları bırakacaklarmış.
Yapmayın canım! Size silah bırakmak yakışır mı? At-avrat-silah demiş atalarımız. Kimin ataları derseniz, boş verin.
Daha Ortadoğu’da yapacağınız çok hizmetler var.
Sınırları değişecek ülkeler.Özgürleştireceğiniz ülkeler. Kuracağınız devletler var..
Silahlarınızı bırakırsanız üzülürüz.
RTE, ” Bizim buralara gömün dedim, gömmediler, gittiler taa nerede bıraktılar” der, kahrolur.
Genelkurmay Başkanı da, Kuvvet Komutanları da üzülür.
“Biz o kadar tedbir aldık. Konusu suç olan emirleri bile uyguladık. Sağ-salim, silahlı olarak sınır ötesine çıkardık. Emeklerimiz boşa gitti” diye yakınırlar.
Dün 25 Nisandı.
Kendini Türk hissedenler çok utandı.
Koca bir ulusun aşağılanmasına göz yumanlar adına, şahsi ve cemaat çıkarları için ülkeyi pazarlayanlar adına, Vatan savunması görevini savsaklayanlar adına çok ama çok utandı.
Utanması gerekenler toplantıdaydı.
Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE
İlk Kurşun