Türk Milleti böyle istiyo!
TEPKİ SELİ
Rifat SERDAROĞLU
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının günlerdir sürdürdüğü “Demokratik
Tepki” sadece Taksim Gezi Parkında yapılan “İmar Yolsuzluğuna
ve Ağaç Kesimine” bağlanamaz.
Türk İnsanı, 11 yıldır süren Baskı-Zulüm-Hukuksuzluk-Yobazlık-Cumhuriyete ve
Demokrasiye saldırıya ve faşizan baskılara isyan ediyor.
Bu yüzden Taksim’de başlayan “Demokratik Direniş” bir anda
İstanbul’un her yerine ve diğer şehirlerimize sıçradı. Türkiye dışında da,
Berlin’de-Los Angeles’te-Paris’te yaşayan Türkler, Polisin aşırı güç
kullanmasına ve faşist uygulamalarına, düzenledikleri toplantılarla tepki
koydular.
Bundan sonra ne olur?
AKP, Türk Milletinin kendisine verdiği “vekâleti”
çiğnemiştir.
Türk Milletine-Atatürk’e-Atatürk Milliyetçiliğine-Türk Vatanının Birliğine
Bütünlüğüne ihanet etmiştir.
Türk Milletinin bu tepkisini AKP Hükümeti, tazyikli su-biber gazı-cop ile zor
kullanarak durduramaz. Bu olaylar bundan böyle artarak devam edecektir.
Çünkü Türk Milleti, kendi kaderine el koyma kararını almıştır.
Bu hareketler, sadece şehirlerde değil, ilçe ve beldelerde de
yapılacaktır.
Demokrasiye inandığını söyleyen Başbakan Erdoğan süratle aklını başına almalı
ve gerçekleri görmelidir.
Öyle, “onlar yüz bin kişi toplarsa, ben bir milyon kişi toplarım”
şeklindeki kabadayı tavrı, AKP Genel Başkanı Erdoğan’a yakışabilir ama
TC Başbakanına yakışmaz. Çünkü Türk Milletini kimse toplamıyor. AKP Hükümetinin
anti demokratik uygulamaları Türk Milletini bir araya getiriyor.
Erdoğan’ın yapması gereken halkın sesine kulak verip, sorumlu bir yönetici
gibi davranmasıdır. Erdoğan, Türk Milletinin bu tavrına karşı olan tutumunu
değiştirmez ve can kayıpları yaşanırsa sorumlu kendisi ve hükümeti
olacaktır.
İçişleri Bakanlığının üst düzey bürokratlarının da inisiyatif kullanmaları,
polisi vatandaşla karşı-karşıya getirecek eylemlerden uzak tutacak yöntemleri
uygulamaları gerekmektedir.
Çünkü İçişleri Bakanı yapılan zatın, Başbakana itidal tavsiye etme ve sözünü
dinletebilme kabiliyeti maalesef yoktur!
Ülkeyi yöneten AKP Hükümetinin-
Yüksek Yargının-Genelkurmay Başkanının-MİT Müsteşarının çok iyi anlamaları
gerekir ki;
Büyük Türk Milleti;
*Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Federe İslam Devletine dönüştürülmesine izin
vermeyecektir.
*Cani Öcalan ile AKP Hükümeti adına MİT Müsteşarının imzaladığı anlaşma kabul
edilemez. Ulus Devlet ve Üniter yapı, can pahasına korunacaktır.
*Türkiye, komşusu Suriye ile savaş istememektedir. Sınır İllerimize AKP
Hükümeti tarafından getirilen El-Kaide ve benzeri tüm militanlar derhal
sınırlarımız dışına çıkarılmalıdır.
*Devletimizin Lâik-Demokratik-Sosyal-Hukuk Devleti ve Parlamenter sistem
korunacaktır.
*Anayasamızın ilk dört maddesi mutlaka korunacaktır.
Türk Milletinin bu kararına uyanlar, bu aziz toprakları
“Vatan” olarak kabul edenler, etnik kökeni-inancı-ırkı ne
olursa olsun, Türkiye Cumhuriyetinin eşit ve özgür vatandaşlarıdırlar.
Bu gerçek dışında hayal kuranlar, Türk Milletinden değildirler. İsteyen
Barzani’nin, isteyen İran’ın, isteyen Obama’nın yanına gitmekte özgürdür.
Ne diyordu Büyük Usta Musa Eroğlu;
Geçtim Dünya Üzerinden / Ömür, Bir Nefes Derinden
Bak Feleğin Çemberinden / Yolun Sonu Görünüyor…
Bak Feleğin Çemberinden / Yolun Sonu Görünüyor…
Senin devrinin de sonu geldi be usta. Ne yapacan, uyacan mecbur.