“Biber gazını, TOMA’ları getirmeyi iyi bilirler ama”

Oktay Hacıoğlu, engellilerin hapsedilmeye çalışıldığı yaşama inatla direniyor. Gezi Parkı eylemleri boyunca, üşenmeden Kartal’dan kalkıp onlarca engele karşın tüm eylemlerde yer almış. İstiklal Caddesi’nde birçok kez polis TOMA’larının önünde durarak bedenini gençler siper etmiş...

‘TOMA’ları getiriyorlar ama asansör parçası getiremiyorlar’



Gezi Direnişi boyunca Kartal’dan yola çıkıp her gün eylemlere katılan Oktay Hacıoğlu, engellilerin hapsedilmeye çalışıldığı kadere inatla direniyor. Hacıoğlu, Metro asansörü haftalardır bozuk. Engelliler için bir parça getiremiyorlar fakat biber gazlarını, TOMA’ları getirmeyi biliyorlar” diyor.
 
Engellilerin önlerindeki fiziki ve sosyal engellerin kaldırılması için 1 Temmuz 2005’te çıkarılan Özürlüler Kanunu’nun belediyelere ve kamu kurumlarına tanıdığı 7+1 yıllık yasal süre, bu ayın başında doldu. Sekiz yıllık geniş süreye karşın, büyükşehirler dahil olmak üzere pek çok belediye, yasa gereği zorunlu olan çalışmalara tamamlamadı. Birçok iş ise göstermelik olarak yapıldı, ya da bakımsızlığa terk edildi.


Kent yaşamında her gün defalarca kez yapılan, caddenin karşısına geçmek, otobüse ya da metroya binmek gibi basit eylemler, bedensel engelliler için bir varoluş mücadelesi… Zira engelli ve hastalar için yapıldığı söylenen asansörler, çoğu zaman bozuk. İstanbul’un Kartal ilçesinde yaşayan Oktay Hacıoğlu, Kadıköy-Kartal metro hattında yolculuk yapan engelli yurttaşların asansörleri kullanamamaktan muzdarip olduğunu söylüyor.

Kendini gençlere siper etti
 

Oktay Hacıoğlu, engellilerin hapsedilmeye çalışıldığı yaşama inatla direniyor. Gezi Parkı eylemleri boyunca, üşenmeden Kartal’dan kalkıp onlarca engele karşın tüm eylemlerde yer almış. İstiklal Caddesi’nde birçok kez polis TOMA’larının önünde durarak bedenini gençler siper etmiş. 

Hacıoğlu, metro görevlilerine asansörün neden çalışmadığını sorduğunda, “yurdışından parça getirilemediği için tamir edilemiyor” cevabını almış. Hacıoğlu, “Engelliler için bir parça getiremiyorlar fakat yurtdışından biber gazlarını, TOMA’ları getirmeyi biliyorlar” diyor.

'O sandalye benim bedenim'
 

Gazetemizi ziyarete gelen Hacıoğlu ile fotoğraf makinamızı da aldık düştük yola… Yenisahra’da bulunan gazete binamızdan Kadıköy’e kadarki, İstanbul koşullarına göre oldukça kısa olan mesafe uzadıkça uzadı; çünkü engelli yurttaşların karşıya geçebilmeleri için yapılmış bir alt ya da üst geçit yoktu. Biz de mecburen arabaların geçtiği alt yoldan gittik Yenisahra metro istasyonuna…

Hacıoğlu, yine bir gün mecburen araç yolundan ilerlemek zorunda kaldığı bir gün, kendisine araba çarptığını anlatıyor. Şikayetçi olunca da mahkeme, tekerlekli sandalyenin hasar gördüğünü saptayarak, “mala zarar verme” suçundan ceza kesmiş. “Beni mal yerine koydular!” diyor Hacıoğlu, yüzünde üzgün bir ifadeyle… “Çünkü bu tekerlekli sandalye, benim ayaklarım, bacaklarım. Bu sandalye benim bedenim.”

Yolda görme engelliler için yapılmış sarı, kabartmalı kaldırım taşlarına da dikkat çekiyor Hacıoğlu: “Bunlar çok kaygan… Görme engelli arkadaşlar için aslında çok tehlikeli, hiç de sağlıklı değil” diyor.
Metro Kadıköy’e vardığında, bozuk bir asansör karşılıyor bizi… Görevlilerin de yardımını alarak, yürüyen merdivenden yukarı çıkarılıyor Hacıoğlu. “Neden hâlâ bozuk bu asansörler” diyor görevlilere. Yine aynı cevabı alıyor: “Yurdışından parça gelmedi!”

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..