HES'e yanıt: "Hes'tirin gidin"

Antalya’nın 120 km doğusunda Manavgat İlçesi’ne bağlı Ahmetler ve çevre köyleri Hidroelektrik Santrali (HES) tehdidiyle karşı karşıya. 12 km’lik uzunluğuyla dünyanın en ünlü kanyonlarından biri olan Ahmetler'e kurulmak istenen HES'e karşı bölgedeki yurttaşlar tepkili...

HES'e karşı böle köylüleri direniyor!

Yeşilliklerin arasında boylu boyunca akarken 3 bin dekar araziye, ağaçlara, kurda kuşa can veren dereye Ahmetlerlilerin öncülüğünde Gençler, Güçlüköy ve bölge köylüleri sahip çıktı. 

Ahmetler Kanyonu için hazırlanmış ÇED raporunun olmadığını belirten yurttaşlar, HES'in yapımına izin vermeyeceklerini söyledi. Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylüler bölgedeki tek içme ve sulama kaynaklarını kaybetme endişesi taşıyor. Köy halkı kaygılı, ama HES’i yaptırmamakta kararlı.

Bölge İçin Giderek Büyüyen Tehdidin Adı; HES

Hafta sonu üç köyün ortak alanı olan Değirmen üstü Bayır bölgesinde derenin bir kolunda bir araya gelen köylüler açıklamadan önce saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşı'nı okudular. Köylüler adına ilk sözü alan Mustafa Koç, planlanan HES projesinin büyüyen bir tehdit halini aldığını belirterek giderek zamanın daraldığına dikkat çekti. 2 yıldır köylülerin önemli bir mücadele yürüttüğüne değinen Koç, bu insanların sesinin duyulmasını istediklerini kaydetti.


HES'in kurulması halinde bölgede yaşanacak olan olumsuzlukları anlatan Koç, Ahmetler isminin projede gizlendiğini ve ÇED raporu alınmadan inşaat çalışmalarının başlatılmak istendiğini belirterek eleştirdi. Tüm yetkilileri, ilgilileri, siyaset adamlarını, medya temsilcilerini, çevreye duyarlı herkesi 'bu katliama dur' demek için desteğe çağıran Koç, ülkesini ve ülkenin değerlerini sevenlerin bu sese kulak vermesini isteyerek "kanyonumuz kurtulsun" dedi.

Yetkililer Sesimizi Duysun

Ahmetler Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Güzel de HES'in kurulması halinde bölgede ki yerleşim yerlerinin ve nüfusun ve turizmin etkileneceğini kaydederek tarım ve hayvancılıkla geçinen bölgede tarım arazilerinin yok olacağına dikkat çekti. Yetkililerin kendilerini duymadığını 'HES'i yaparız, köylüler ne yaparsa yapsın' anlayışının geliştiğini kaydeden Güzel, tüm yetkilileri bir kez daha düşünmeye çağırdı.

Çobanoğlu, Kayıp ve Kaçaklar Önlenirse HES'lere Gerek Kalmaz

'Bu kanyonu asla bu işbirlikçilere bırakmayacağız. HES'i asla buraya yaptırmayacağız' diye konuşan Güçlüköy Belediye Başkanı Hasan Çobanoğlu, Türkiye'de enerji sektöründe yaşanan kayıp ve kaçakların önlenmesi halinde HES'lerden elde edilecek enerjiye gerek kalınmayacağını vurguladı.

Kamu Görevlilerine Suç Duyurusu

Avukat Ramazan Ecevitoğlu ise mücadelenin hukuki yönleriyle ilgili yaptığı konuşmasında, sosyal hukuk devleti olmanın anlamının 'mükemmel yasalara sahip olmak' olmadığını, 'yürürlükteki kanunlara uymak ve uyulmasını sağlamak' olduğunu kaydetti. Ahmetlere HES'le ilgili lisans verilirken çevre halkına bilgi verilmediğini, halkın olurunun alınmadığını ve inceleme ve gözlemlerin yapılmadığını ifade eden Ecevitoğlu, Anayasa’nın hukuk devleti ilkesini ve Anayasa’nın 5. Maddesi’nden doğan görevlerini ihlal ederek, projeye lisans verilmesini sağlayan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.

Kan Damlatırız Suyumuzu Yine Vermeyiz

Köylüler HES Yetkililerine ve Çalışanlarına Sopa Gösterdi...
Açıklamaların ardından yurttaşlara görüşlerini sorduk;


Ayşe Kocakcı "Biz buraları patronlara peşkeş çekemeyiz. Eğer bizler bu toprakların çocuklarıysak buraları kimselere kaptırmayız" diye konuştu. Elinde ki sopasını havaya kaldırarak konuşmasını sürdüren Kocakcı "Bu sopayı patronlara ve onların çalıştırdığı işçilere kaldırıyoruz. Çalışmasınlar buralarda, gitsinler ekmeklerini başka yerde arasınlar. Gerekirse öleceğiz, öldüreceğiz, kıracağız, yıkacağız, dökeceğiz onlara izin vermeyeceğiz" dedi.

Meryem Kara, "Biz üzümle, ot ile bağ bahçe ile geçiniyoruz. Suyumuzu da verdikten sonra aç karınla ne yaparız biz" şeklinde konuştu.

Elif Kocakcı,"Canımızı veririz burayı vermeyiz. Biz buranın otuyla suyuyla çayıyla geçiniyoruz. Kimse gelmesin üstümüze daha kötü olacak" diye konuştu.

Fatma Demir ise, "Bu suyu kimseye vermeyiz. Bu suyun bir damlasını bile vermeyiz. Kan damlatırız bu suya. Kanımızı damlatırız " diyerek tepkisini dile getirdi.

Derenin Ahmetler Köyünün rızkını temin eden su olduğuna dikkat çeken Hüseyin Coşar,suyun alınması halinde köylülerin devlet tarafından iyi bir yere göçürülmesi gerektiğini söyledi.

Dere kenarının dört bir yanına 'Toprağımı, Taşımı, Ağacımı, Suyumu Ellemeyin. HES'tirin Gidin', 'Buralara HES'meyin, Suyumuzu Kesmeyin', 'HES'lerin Arkasında Devlet, Kanyonun Arkasında Millet' yazılı dev pankartlar asan köylüler, 'Direne Direne Kazanacağız', 'Dereler Özgürdür, Özgür Akacak', 'Kanyon Bizimdir Bizim Kalacak', 'HES Yapma Boşuna Yıkarız Başına', 'Her Yer Ahmetler, Her Yer Direniş' sloganları attılar. Açıklamalar sırasında çocukların derede serinlemesi güzel görüntülere sahne oldu.  


Ulusal
➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..