'Böyle azılı faşistlerin sonu...'


BUDAKLI ODUNLARLA ÖLDÜRDÜĞÜNÜZ 
 .
ALİ’LER, RÜYALARINIZA GİRECEK…


Ali ERALP SivriSinekCaz
 .
Korkuyorsunuz.
Gençlerden korkuyorsunuz. Yaşlılardan korkuyorsunuz. Kadınlardan, çocuklardan korkuyorsunuz.
.
Halktan korkuyorsunuz. Herkesle kavgalısınız. Size oy vermeyen herkes düşmanınız…


Gencecik kızları saçlarından tutup yerlerde sürüklüyorsunuz. 13 -14 yaşındaki çocukların başına gaz bombası atıyorsunuz. Bazıları hastanede ölüm kalım savaşı veriyor şimdi…

Beş kişiyle, on kişiyle, on beş kişiyle, ana kuzularını ortanıza alıp, tekmelerle, demir çubuklarla, odunlarla, beysbol sopalarıyla öldüresiye dövüyorsunuz? Bu nasıl bir kindir? Bu nasıl bir nefrettir?

Yiğitlik midir bu? İnsanlık mıdır bu?
Düşünceden korkuyorsunuz, eleştiriden korkuyorsunuz, gerçeklerden korkuyorsunuz. Bilimden, akıldan korkuyorsunuz.

Tek doğru sizin doğrularınız çünkü. Sizin doğrularınızın dokunulmazlığı var. Onlar kutsal. İlahi. Tartışılmaz. 

Tartışılamaz. Tartışanı, doğru söyleyeni de dokuz köyden kovuyorsunuz. Yarasalar gibi aydınlıktan korkuyorsunuz.

Size muhalefet edenleri şantajlarla, tertiplerle, CD’lerle susturmaya çalışıyorsunuz. Hep korku, korkutma yöntemine başvuruyorsunuz. 

Bir Oramiral “istifa dilekçesi” verdi diye, o komutanı 16 yaşındaki kızı ile savcılığa çağırıyorsunuz. 

Orduya, subaylara yapılan tertipler, komplolar yetmedi, bir de trende Barolar Birliği Başkanına bir komplo düzenlediniz. Hem de bu işi türbanlı, dini bütün bir kadına yaptırdınız. Ama tertip açığa çıktı, rezil oldunuz

Sizi eleştirecek köşe yazarı bırakmadınız şu memlekette. Size muhalefet edenleri işinden, gücünden ettiniz. Gazeteleri yandaşlara bağladınız, bağışladınız. Ya da vergiyle, baskıyla emir erine dönüştürdünüz…

Tencere, tava çalanlardan korkuyorsunuz. Her köşe başına bir “İhbar Kutusu” koyup, vatandaşlardan muhbirlik ve gammazlık yapmalarını istiyorsunuz. Çıkarınız için, vatandaşı vatandaşa düşürmekten, birbirine düşman etmekten asla sakınmıyorsunuz.

Statlardan, statlardaki seyircilerden korkuyorsunuz. Onların slogan atmalarını yasaklıyorsunuz.

Her köşe başında, her sokakta, her meydanda, nerede bir yüksek tepe bulsanız, çıkıp üstüne “Gezi direnişçileri”ni eleştiriyorsunuz. Kötülüyorsunuz. Atatürk Gençliğini yerden yere vuruyorsunuz.

TCK’nın 312. Maddesinin bu gençlere uygulanmasını, “Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüsten”, ömür boyu hapislerde sürünmesini istiyorsunuz. Yani “yeni yeni darbeciler” yaratarak tüm Türkiye’yi korkutacağınızı, sindireceğinizi sanıyorsunuz.


Bir başka politikacınız ise “Silivri’yi işgal ettirmeyiz” diye haykırıyor.

Be, ilahi “Muhterem Hacı”… Silivri’yi değil, Türkiye’yi işgal ettiler… Görmüyor musun? Duymuyor musun?

Tunceli dağlarında PKK paçavraları dalgalanıyor. Güneydoğu’da PKK’lı eşkıyalar yol kesip, kimlik denetimi yapıyor, vergi topluyor. Görmüyor musun, duymuyor musun?

Eli sopalı, eli odunlu, eli coplu, eli satırlı adamlarını neden oralara göndermiyorsun?

Neden onların kılına zarar gelmemesi için elinden gelen, gelmeyen her çeşit önlemi en yüksek seviyeden alıyorsun?

Dokunulmazlığı mı var onların? Yoksa bir takım sözler mi verildi kapalı kapılar arkasında, imzalar mı atıldı?

Siz o kadar çok çamura battınız, o kadar çok kan akıttınız, o kadar çok can aldınız, o kadar çok suç işlediniz ki dünyanın tüm yasalarını, anayasalarını getirsek, yine de sizi cezalandırmak için yeterli gelmez…

Sabah akşam zemzem suyu ile yıkansanız, kirlerinizden arınamazsınız… 

Aklınıza bile getirmek istemediğiniz, aklınıza geldikçe ruh sağlığınızın bozulmasına neden olan asıl gerçek şu:
Siz, yargılanmaktan korkuyorsunuz.

Bu yüzden yasamayı, yürütmeyi, yargıyı siyasallaştırıp, tek adamın eline teslim ettiniz. Tüm kurumları tek adamın hizmetine sundunuz.

Siz, ölünceye dek iktidarda kalmayı düşünüyorsunuz. Bunun için tüm Türkiye’yi ateşe atabilirsiniz… Pire için yorgan yakabilirsiniz… Ama yanılıyorsunuz. Hem de çok kötü yanılıyorsunuz. 

Bu dünya, “Devlet bize emir veremez, biz devlete emir veririz” diyen dünyanın en azılı faşisti, Hitler’e bile kalmadı… Ölüm döşeğindeki darbeci Kenan Evren’in gözlerine baktınız mı hiç? Korku tünemiş derinliklerine… Suçluluk gözlerinden okunuyor. Yaşını büyüterek astığı fidanların azabı yakıp kavuruyor yüreğini şimdi… Gücünü, kudretini yitirmiş, boş gözlerle bakıyor çevresine… Korku dolu bakışlarla…

Sizin de sonunuz azılı faşistlerin sonu gibi olacaktır…

Yurtseverleri temizliyorsunuz. Sapıkları, katilleri, manyakları, PKK’lıyı baş tacı yapıp tanık olarak kullanıyorsunuz.

Tecavüzcüleri serbest bırakıp, yurtsever gençleri içeriye atıyorsunuz, öldürüyorsunuz. 


Hastalıklı bir toplum yarattınız. Fuhuş, kadın ticareti sizin zamanınızda iki kat, üç kat daha arttı. Hırsızlar, katiller, ihbarcılar, gammazlılardan oluşan bir toplum yarattınız. Bu sapıklar, hırsızlar, katiller ordusu bir gün sıranın kendilerine de geleceğinden korkarak, zamanla silahlarını sizlere çevireceklerdir.

Bunu da hiç aklınızdan çıkarmayın.

Bir yandan da öldürdüğünüz Abdullah Cömert’ler, Ethem Sarısülükler, Okkır’lar, Tatar’lar, Giray’lar, budaklı odunlarla canına kıydığınız Ali İsmail Korkmaz’lar, kâbusunuz olacak. Geceleri gözünüze uyku girmeyecek… Sabahlara dek uyuyamayacaksınız… Zalım yastık diken olacak yüzünüze…

Size bir şey daha söyleyelim buradan. Alanlarda, bulvarlarda, caddelerde direnenler, bayrak taşıyanlar, tazyikli sulara göğüslerini siper edenler sadece gençler değildir… Onlardan da fazla, onlarla birlikte hareket eden yaşlı kadınlar, ihtiyar delikanlılar da var arkalarında… Yani sel olup, Tsunami olup akacak olan HALK var arkalarında… 

Asıl mücadele bundan sonra başlıyor.

Ne diyordu meydanlarda toplanan yiğitler:
BU, DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM…
Mücadele devam edecek… Kurtuluşa dek…

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..