Cemaat, AKP ve derin devlet!
Cemaatten AKP'ye derin devlet suçlaması
AKP'ye, "derin devlet refleksi ve post modern darbe dönemi planları" eleştirisinin yapıldığı bildirinin yayınlanma gerekçesi şöyle açıklandı: "Son dönemde giderek artan bir şekilde başta sosyal medyada olmak üzere, Hizmet Hareketi ile ilgili olarak karalama ve yanlış bilgiye dayalı yönlendirme kampanyaları dikkat çekmektedir."
Cemaatin bildirisinde şu satırlar öne çıktı:
* Gezi eylemlerinin en başındaki çevre duyarlılığına hak veren ve göstericilere karşı ilk günlerde alınan sert tutumla ilgili her çevreden tepkiler olmuştur.
* Son dönemde medyada sıklıkla yer alan bazı haber ve yazılar sayesinde Hizmet’e yakın olduğu iddia edilen yargı mensuplarının zaten tasfiye edildiği de kamuoyunun bilgisi dahilindedir.
* Hizmet Hareketi’ne yakın olan medya organlarının hiçbirinin editoryal çizgisinde darbeye sıcak bakan bir üslup olmadığı gibi, bu medya organlarının tüm yayınları net bir şekilde darbe karşıtı olmuştur.
Polisleri Başbakan ödüllendirdi
* Başbakan Sayın Erdoğan da, Emniyet güçlerine talimatları kendisinin verdiğini ifade etmiş, Emniyet güçlerine destek çıkan açıklamalar yapmış ve nihayet onları olaylardaki performanslarından dolayı ödüllendirmiştir.
* Hangi görüşten ve yaşam tarzından olursa olsun vatandaşların cari kanunlar çerçevesinde kendi devletinde görev almasının “devleti ele geçirme”, “devlete sızma”, “vesayet kurma” veya “paralel iktidar oluşturma” şeklinde sunulmasının iyi niyetle açıklanması mümkün değildir ve üstelik benzer ifadeler Eski Türkiye’ye ait bir bakışı hatırlatmaktadır.
Cemaat fişleniyor
* İnsanların Hizmet Hareketi’ne nispet edilerek anayasal bir suç olan fişlenmesi ve sonra da tasfiye edilmesi demokratik değildir.
* Hizmet gönüllülerinin açmış olduğu okullar, Irak Kürdistan’ında zaten 20 yıldır Kürtçe eğitim yapmaktadır. Türkiye’nin ilk yasal özel Kürtçe televizyonu da yine Hizmet Hareketi’ne gönül vermiş müteşebbisler tarafından açılmıştır.
* Kendisine yakın medya ve sivil toplum örgütleriyle ülkedeki her türlü demokratikleşme çabasını ve derin yapıların ve ilişkilerin ortaya çıkarılmasını destekleyen, Ergenekon soruşturması ve davalarına da bu yüzden destek olan Hizmet Hareketi’ne yakın bazı medya organlarının, KCK bağlantılı MİT soruşturmasını da bu süreçlerle bağlantılı görerek, olumlu bakması, Başbakan’a karşı bir komplonun içinde olunduğu iddiasını asla doğrulamaz.
* Hizmet Hareketi’ne gönül verenler, AK Parti’deki hukukçu vekillerin ve yöneticilerin bu art niyetli iftiraların devam etmesine neden göz yumduklarını bir türlü anlayamamakta ve gönül kırgınlığı yaşamaktadırlar.
Cemaat bürokrasiden tasfiye ediliyor
* Gülen’in, Türkiye’ye neden dönmediğine dair defalarca açıklamaları olmuş ve Türkiye'ye dönüşünün, ‘demokratik kazanımları tersine çevirmek için bazı çevreler tarafından kullanılacağı endişesini taşıdığını’ dile getirmiş, dolayısıyla ‘Türkiye'ye dönmeyi çok arzu etmekle birlikte endişelerim izale oluncaya kadar dönmeyi düşünmüyorum’ demiştir.
* Yukarıdaki iddiaların bazılarını gündeme getiren ve yazan kişilerin Hizmet Hareketi’ne karşı ‘bir savcı 3 polisle hizmeti terör örgütü ve çete kapsamına sokarız, bitiririz’ gibi karanlık niyetleri ifade ediyor olmaları, buna ilave olarak dershanelerin kapatılma düşüncesini ‘Cemaata had bildirme’olarak gündeme getirmeleri ve Hizmete gönül verdiğini düşündükleri kişilerin bürokrasiden tasfiye edildiğini ifade etmeleri ne acıdır ki derin devlet refleksi ve post modern darbe dönemi planlarını hatırlatmaktadır.
Ulusal