Moloz yeri particiliği!




Moloz!


Necati DOĞRU
SivriSinekCazHafriyat diyorlar. Yani moloz. Yıkılan binadan arta kalan beton, kireç, plastik, naylon, taş, pencere pervazı, kapı kasası kırıntı parçaları. Büyük imar rantı peydahlatan 20 katlı-30 katlı- 40 katlı siluet bozucu gökdelenlerin temelinden çıkan ham toprak yığınları. Hastane çöplüklerindeki ilaç, fabrika çöplüklerindeki kimyasal atıklar.

Bunların hepsi moloz.
Büyük kentler devleşiyor.


Devleştikçe memlekette molozlar çoğalıyor. Kent içlerinde yeşil alanlar bırakmayan ve şehirlerin çevresindeki ormanlık alanları da yavaş yavaş rant yapılarına dönüştürenlerin 11 yıllık iktidarı sonunda; “Ağaç isteyen Orman’a gitsin” türü kabadayı çözümleri bulunuyor. Bu arada Asya yakasında moloz dökme alanları yasaklanan 2 bin kamyoncu, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne aynı anda ve yarış otomobili hızıyla girip “Fatih Sultan’ı kendileri de kamyonlarıyla birlikte köprü üstündeyken yıkma” şiddet ve tehdit eylemi yaptılar.


Sonuç aldılar.


* * *

2 Bakan (Orman Bakanı Veysel Eroğlu-Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım) ve 1 Başkan (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş) anında telefon konuşması yapıtılar ve anında kamyoncu tehdidine ve şiddetine boyun eğen “moloz dökme yerini” buluverdiler.
Böyle bir yer vardı.

 

Kamyoncunun köprüyü yıkma tehdit ve şiddetine girişeceği saatlere kadar neden beklediler?
 .

İşin içinde ne var?
Moloz yeri rantı mı?
Moloz yeri particiliği mi?
Moloz yeri mafyalığı mı?


Ben size belgeleriyle anlatayım: İstanbul’da çıkan molozların döküleceği “hafriyat alanlarını” Orman Bakanlığı, ihale yoluyla, şirketlere sunuyordu. Yasa vardı. Rekabet işliyor, uygun parayı veren Orman Bakanlığı’ndan “hafriyat döküm alanını” kiralıyor, şehir rantıyla zenginleşen inşaat şirketlerinin yapılarından çıkan molozları taşıyan kamyon sahibi şoförlere bir bedel karşılığında (bugün kamyonu 120 TL) döktürüyordu.
Nakit paralı işti.


İstanbul günde 4 bin (4000) kamyonluk moloz peydahlıyor, kamyon başına 120 TL alınıyor, günde 480 bin TL nakit olarak yatırılıyor, molozlara dökülecek yer böyle bulunuyordu. Günde bu kadar nakit paralı iş yapan Koç şirketi, Sabancı şirketi yoktu.


* * *

Birden yasa değişti.

Molozlar için yer gösterme yetkisi Orman Bakanlığı’ndan alındı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Müdürlüğü’ne verildi. Belediye bu yetkisini İSTAÇ adlı şirketiyle yürütmeye başladı. Belediye Çevre Koruma Kontrol Müdürlüğü, moloz dökme yerlerini ihale yoluyla, rekabeti işleterek vermeyi durdurdu.

Kendi isteğine bağladı.


İstediğine hafriyat yeri vermeyi, istemediğini ise “yerimiz yok” diye geri çevirmeyi seçti. Yetkinin Orman Genel Müdürlüğü’nden (Bakan Veysel Eroğlu) alındığı ve nakit akışı çok yüksek işin Belediye yetkisine verildiği yasanın çıktığı tarihte ise çok ilginç bir kadro ataması yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü Kontrol Daire Başkanlığı’na Orman Bakanı’nın yeğeni Türker Eroğlu atandı. Böylece nakit akışı en yüksek “moloz dökme yerine” izin yetkisini; ilgili dairenin başına getirilen Orman Bakanı’nın yeğeni kullanır oldu. Bu durum serbest kurallara aykırı olduğu için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi akademisyen kimliği de olan Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar (CHP’li) mahkemeye başvurdular. Soru önergeleriyle konuyu Belediye Meclisi’ne taşıdılar.
* * *

İstanbul Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü, Ömerli Hafriyat Sahası’nı kapatıp Asya yakasının molozlarını da Avrupa yakasındaki Tayakadın’a (Kemerburgaz) dökme kararı alınca kamyoncular köprü yıkma şiddetine başvurdular. Ve bu kaba kuvvet; hukuk devleti Türkiye’de 2 Bakan ile 1 Başkan’a anında boyun eğdirdi. Telefonlaştılar. Asya yakasında yer bulundu.

Ne kadar moloz.
O kadar nakit para.
Ne kadar yer gösterme
O kadar nakit akıtma.
Seçimlere az kaldı.



➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/