Muhalefetten AKP'ye sert eleştiriler
AKP politikalarına sert eleştiriler yönelten muhalefet liderleri, vatandaşa ‘sandık’ mesajları verdi: “Gelecek için oy kullanın”Muhalefet, gaza bastı!
Meclis’in açılmasına ve ‘demokratikleşme paketi’nin açıklanmasına kısa bir süre kala siyasi tansiyon da yükseldi... AKP politikalarına sert eleştiriler yönelten muhalefet liderleri, vatandaşa ‘sandık’ mesajları verdi.İnsanı insana kırdırmak Türkiye’ye yakışmaz!..
Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de Müslüman kanı dökülmesinde Türkiye’nin payı olmasının kabul edilebilir bir yanı olmadığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün Hatay’a gitti. CHP lideri, partisinin Kırıkhan İlçe Başkanlığı önünde bir konuşma yaptı.Valilik ve Sağlık Bakanlığı tabelalarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin neden çıkırıldığını Başbakan Erdoğan’a sorduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu,
“Cevap veriyor, ’tabelalara sığmadı, o nedenle çıkardılar.’Senin kafana sığmadı o. Yoksa niye tabelaya sığmasın? Türkiye Cumhuriyeti’nin her karış toprağında bizim kanımız var. Sen o tabeladan onu çıkartamazsın. Onun mücadelesini CHP olarak her aşamada vermeye hazırız. Bizim amacımız, Türkiye Cumhuriyetini büyültmek ve güçlendirmektir” dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Suriye’deki savaşın tarafı olduğunu belirterek, silahlı radikal unsurların getirilip Hatay’ın topraklarında eğitildiğini, eline silah verilip, cebine para konulduğunu savundu.
Gelecek için oy kullanın
Suriye’de her iki tarafın da birbirine “Allah Allah” diyerek saldırdığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Müslüman kanı dökmek caiz midir? Bir düşünün bakalım, bütün dünyada sadece Müslüman coğrafyasında kan akıyor. Niye karşı çıkıyoruz, bir tek Müslümanın kanı akmasın diye. Efendim, orada demokrasi yokmuş... Suudi Arabistan’da, Katar’da demokrasi mi var? Biz her ülkede demokrasi olmasını isteriz ama demokrasi yok diye orada kargaşa çıkarmak, insanı insana kırdırmak, Türkiye Cumhuriyetine yakışmaz.” Kılıçdaroğlu, yakın zamanda sandığa gidildiğinde oy verirken vatandaşların elini vicdanına koyması gerektiğini ve çocuklarının geleceğini düşünerek oy kullanmasını istedi. Barışın güzel olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Barış dediğinizde bütün İslam coğrafyasında huzuru sağlamış olursunuz. Unutmayın, İslam barış demektir” dedi.
Terör ithal ediliyor
Kılıçdaroğlu Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı’nda inceleme yaptı. Vali Yardımcısı Mehmet Eriş’den bilgi alan Kılıçdaroğlu, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, polisevine yönelik roketli saldırı düzenlendiğini hatırlatması üzerine, Kılıçdaroğlu,
“Önce bu tür saldırıları hep birlikte şiddetle kınamalıyız. Güvenlik güçlerine saldırı yapmak, doğru değildir. Terörün bir başka şeklidir bu. Hükümetin bu konuda her türlü önlemi almasını isteriz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, güvenlik zaafiyetinin bulunup, bulnmadığının sorulması üzerine, şunları kaydetti: “Türkiye’nin iyi yönetilmediğini, sıradan yurttaş da çok iyi biliyor. Türkiye’nin artık terör ithal eden bir ülke konumuna geldiğini de biliyoruz. Reyhanlı ve Cilvegözü patlamaları, İstanbul’daki bazı olaylar, daha önceki olaylar, bütün bunlara baktığımızda, bizim pilotların Lübnan’da kaçırılması... Türkiye terör ithal eden bir ülke konumuna geldi.”
Yargıya seslendi: Gücün yetiyorsa gel
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay’ın Samandağı ilçesinde halka hitap etti. Gezi Parkı olayları üzerinden hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan istediği kadar baskı yapsın. Gezi eylemlerinde bu ülkenin gençleri onun fiyakasını bozdular. Taksim’de Gezi eylemlerinde TOMA ile gittiler gençlerin üstüne. Gençler yılmadı. Plastik mermilerle gittiler, palalarla, sopalarla gittiler. Gençler yılmadı. Çünkü onlar evrensel bir haktan söz ediyorlardı. Onlar daha fazla özgürlük daha fazla özgürlük diyorlardı” dedi. Yargıya da seslenen Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Şimdi birileri çıkmış baskı kuruyor.
Biliyorsunuz, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük medya patronlarından biridir. İstediği gazeteciyi işten attırır. İstediği medya patronunun mal varlığına el koyar. İstediğini hapse attırır. O konuşur, onun savcıları harekete geçer. O konuşur, onun yargıçları karar verir. Buradan bütün savcı ve yargıçlara sesleniyorum. Gençlerin yakasından elinizi çekiniz. O el bir gün gelir sizin yakanıza yapışır. Özgürlük ve demokrasiyi istemek ne zamandan beri suç oldu. Eğer bunlar suçsa, bu suçu önce CHP’nin genel başkanı olarak ben işliyorum. Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi diyorum. Gücün yetiyorsa gel bakayım. Çağdaş ve uygar bir Türkiye için güçlerimizi birleştireceğiz. Bizim herkesin inancına ve kimliğine saygımız var.”
İlk seçimde AKP’yi sandığın içine gömün
Önümüzdeki yıl yapılacak seçimde vatandaşların mutlaka sandığa gitmelerini isten MHP lideri, “Ne yaparsanız yapın ama mutlaka görevinizi yerine getirin” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Demokrasi içinde bir siyasi iktidarı durdurmak, uyarmak, görevden almak demokrasinin içindeki bir müesseseyle mümkündür. O müessesenin adı da seçimdir” dedi. Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın kızının düğününe katılmak için geldiği Isparta’nın Uluborlu ilçesinde vatandaşlara hitap eden Bahçeli, Türkiye’nin demokrasi ile yönetiltildiğini, demokrasinin vazgeçilmez unsularından birisin de siyasi partiler olduğunu söyledi.
Türkiye’nin bölünmenin ve savaşın eşiğinde olduğunu öne süren Bahçeli, “Milletimiz sosyal şiddetin, cinayetlerin, kadınlara haksız muamelelerin olduğu, güvenin olmadığı bir ülke görünümündedir” ifadesini kullandı. Başbakan Erdoğan’ın gerçekleri saklayarak milletin huzuruna çıktığını savunan Bahçeli, şöyle konuştu:
Silah mı alsın?
“Ölçü de kaçıyor. Gençlerden bazıları üniversitesinin ortasından yol geçmesine, ’bu ormanları kestirmeyelim. Yolu da başka yerden götürün’diye bir tepki ortaya koyduğu vakit, ‘Eğer ormanda yaşamak istiyorsanız, ormana gidiniz’ diyor. Başbakan, 10 yıllık tecrübenle bu genç kardeşlerimizi ikna et. Belediye başkanını, danışmanlarını al, kaç tane ağaç kesilir, bu ağaçların yerine nerelere ağaç dikebiliriz. Bunları anlat. O gençliği muhatap al, milletimin geleceği olan gençliği muhatap al, ona saygı duy. Bazı öfkeleri tepkileri dillendiren, eline tava bilmem ne alarak çalan hanımefendileri kınama. Ne yapsın hanımefendiler, evdeki tavadan başka, kaşıktan başka ne alacak eline, silah mı alsın.”
Dönüm noktası
“Demokrasi içinde bir siyasi iktidarı durdurmak, uyarmak, görevden almak demokrasinin içindeki bir müesseseyle mümkündür. O müessesenin adı da seçimdir” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “En yakın seçim 30 Mart 2014’tedir. Bu önemli bir dönüm noktasıdır. Sadece belediye başkanlarımızı seçmek anlam taşımaz. Cumhurbaşkanlığı seçimi de belirleyici olacaktır. Çünkü 2014’ün 28 Ağustos’unda cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. Daha sonra 2015’te 25’inci dönem milletvekilliği seçimi olacaktır. Bu milletin uyandığını, uyanan bir milletin iktidarı yanlışlardan dolayı uyardığını gösteren bir siyasi tercihi ortaya koymalısınız. 31 Mart 2014’te yapılacak yerel seçimlerde sandığa gitmenizi istiyorum. Vatandaşlık görevinizi yapın. Tencereyi tavayı yine çalın, o sizin bileceğiniz bir iş. Suyun karşısına geçip çimmek istiyorsanız çimin, o da sizin bileceğiniz iş. Gazla kovalanmak isterseniz kovalananın. O da sizi bileceğiniz iş. Ama vatandaş olarak sandığa gidin. Sandıktan çıkan AKP’yi sandığın içine gömün”
