"Rica ederim savaşmaya gelin!"
Kimler ormanlarda yaşayacak?
Uğur DÜNDAR
Kitabın kapağında silah tutmuş bir çocuk resmi yer alıyor!
Kitabın sayfalarını çevirirken karşınıza şu satırlar çıkıyor:
“Çocuklar savaş oyunu oynuyor.
Hiçbiri üstlenmiyor düşman rolüne çıkmayı…
Çocuklar saklambaç, körebe yerine savaş oyunu oynuyor.
Kovalıyor, yakalıyor ve öldürüyor.
Çocuklar birdirbir, küsküç yerine savaş oyunu oynuyor.
Amaçları benzemek mücahit ağabeylerine…”
“Uzak ülkelerden Müslüman çocuklar, rica ederim savaşmaya gelin!..
Ablam gelinliğini çıkardı çeyizinden, sargı yaptı mücahitlerin yaralarına.
Siz de oradan rica ederim savaşmaya gelin.
Harçlıklarınızı hiç olmazsa mermi alalım için yollayın bize.
Babam nişan yüzüğünü bile götürdü, mermiler getirdi.”
* * *
Sevgili okurlarım,
Eğitim öğretim yılı başlamış.
İlk ders zilini Milli Eğitim Bakanı Prof. Nabi Avcı çalıyor.
Öğrencileri sınıflara toplayan Bakan, ikinci sınıftaki miniklere ilk dersi veriyor.
Yaşadığımız coğrafyada savaş tamtamları çalarken, çocukların kırılgan dünyasını her gün duydukları katliam haberleri karartırken, bir iletişim uzmanı olan babacan, hatta “tonton dede” görünümlü Milli Eğitim Bakanı’nın onlara neler söylemesini beklersiniz?
Barıştan, sevgiden, yardımseverlikten, paylaşmanın yüceliğinden, arkadaşlıktan, hoşgörüden, sağlık ve mutluluktan bahsetmesini ve hepsine başarılar dilemesini değil mi?
Ama ne yazık ki hayır!
Bakan küçük çocuklara bu mesajları veren bir eser yerine, onları savaşmaya çağıran, küçük birer mücahit olmalarını isteyen, Başbakan Erdoğan’ın yanında diz çöktüğü radikal din savaşçısı Gulbeddin Hikmetyar’dan övgüyle söz eden ifadelerin yer aldığı bir şiir (!) kitabını dağıtıyor.
Çocuklarımızın yaşadığı travmalar yetmiyormuş gibi, ruhlarına bir darbe de Bakan’ın eliyle geliyor.
* * *
Ertesi gün skandallar zincirine bir halka daha ekleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Suriye ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki El-Kaide terör örgütüne yardım aktardığı iddia edilen İnsan Hakları ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) okullarda para toplaması için tüm valiliklere yazı gönderdiği ortaya çıkıyor!
* * *
Ve… Dünkü Sözcü’nün birinci sayfası…
Balıkesir- Ayvalık’taki Mecit Ataklı İlkokulu bahçesindeki kara çarşaflı Türkçe öğretmeninin fotoğrafına bakarken neler düşündünüz bilmem ama, benim aklıma eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in şu sözleri geldi:
“İslam bir yaşam tarzıdır, bütün alanları kapsar. Bu nedenle devletin kadrolarının şeriatçılardan oluşturulması yetmez. Yalnızca yasama ve yürütme erkinde değil, yargı erkinde ve yaşamın tüm alanlarında karar verme gücü ele geçirilecek, Cumhuriyet düzeni yerine İslami kurallar konulacaktır. Örneğimiz Osmanlı devlet düzeni olacaktır!”
* * *
Şunun şurasında ne kaldı? Hele bir 2023 gelsin, hayaller gerçek olacak, Cumhuriyet’in yerini Osmanlı devlet düzeni alacak!
Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu laik, demokratik Cumhuriyeti korumakta ısrar edenler ise ya cezaevinde ya da ormanlarda yaşayacak!