CHP’ye tarihi uyarı
Sezgin Tanrıkulu’na CHP kapalı grup toplantısında söylediği sözler nedeniyle parti Disiplin Kurulu’na gönderilen CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz savunmasında çok önemli uyarılarda bulundu...CHP’li Yılmaz’dan partisine tarihi uyarı
Sezgin Tanrıkulu hakkındaki “Gizli CIA Ajanı” iddialarını kapalı grup toplantısında dile getiren Dilek Akagün Yılmaz, savunma verdiği Disiplin Kurulu’na çok önemli belgeler sundu.

Yılmaz’ın Disiplin
Kurulu’na “Tarihi bir süreç yaşıyoruz, vereceğiniz karar çok önemlidir. Bir
kırılma noktası yaşayacağız. Bu benim şahsımla ilişkili bir şey değil. CHP’nin
ilkelerine, doğrultusuna sahip çıkılmalı” dediği ifade edildi.
CHP Disiplin Kurulu’nda savunma yapan Akagün Yılmaz’ın şunları söylediği ifade edildi:
“Uyarı
cezasını kabul etmiyorum. Ben iftira atmadım. Kamuoyunda çıkmış, alenileşmiş,
hiçbir tekzip olmamış, dava açılmamış bir konuyu sormamdan daha doğal ne
olabilir? Uyarı almam için disipline gönderildim. Böyle bir cezayı kabul etmem
söz konusu olamaz. Ben partiye yıllarımı verdim. İtibarsızlaştırmayı kabul
edemiyorum. Ben insanlara çamur atmam. Bu konudaki iddiaları sormak sadece benim
değil, herkesin görevi. Bunu oylayacaksınız.”
Sözlü şikayet
Sözlü şikayet
Bu arada CHP Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun
yazılı değil, sözlü şikayetinin olduğu da öğrenildi. Akagün Yılmaz, CHP Disiplin
Kurulu’na daha önce Wikileaks belgelerinde de yer alan Tanrıkulu ile ilgili bazı
belgeleri sundu: Daha önce hakkında “Gölge CIA Ajanı” olarak bilinen Stratfor
belgeleri yayınlanan ve “TR 705” kodu taşıdığı için eleştirilere konu olan
Tanrıkulu’yla ilgili Wikileaks’te bugüne kadar gündeme gelmeyen ABD’ye ait resmi
belgeler de var. ABD’li diplomatlar ile Tanrıkulu’nun görüşmelerinin not
edildiği ABD Dışişleri Bakanlığı evraklarında dikkat çekici ifadeler, Tanrıkulu
hakkındaki “CIA ajanı” iddialarına kaynak oldu. CHP kulislerinde dolaşan
Tanrıkulu’nun adının geçtiği onlarca belge içinden göze çarpanlar
şöyle:
Belge 1:
Belge 1:
AİHM’e dava götüren ilk avukat
Tarİh: 5 Haziran 2006
Kaynak: ABD Adana Konsolosluğu
Tarİh: 5 Haziran 2006
Kaynak: ABD Adana Konsolosluğu
“Sezgin Tanrıkulu,
Diyarbakır Barosu Başkanı. 1958 Diyarbakır doğumlu ve İstanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi’ni bitirdiği 1984 tarihinden bu yana avukatlık yapıyor.
Tanrıkulu 1992’de Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nden kamu hukuku master
diploması aldı. Kendisi şu an, 1988’de kurulan İnsan Hakları Derneği
temsilcisidir ve Diyarbakır Barosu’na 2. kez başkan seçilmiştir. 1996 yılında,
Diyarbakır Cezaevi’nde dövülerek öldürüldüğü iddia edilen 10 mahkumun
yakınlarının avukatlığını yapmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava
götüren ilk avukattır. 1977’de prestijli Robert F. Kennedy İnsan Hakları
Ödülü’nü kazanmıştır. Tanrıkulu evlidir ve 2 çocuğu vardır. Karısı, Avukat
Remziye Tanrıkulu, Birleşik Devletler Uluslararası Ziyaretçi Programı’na
katılmıştır.”
Belge 2:
Belge 2:
Ebu Garib fotoğrafları
Tarİh: 2 Mart 2006
Kaynak: ABD Ankara Büyükelçiliği
Tarİh: 2 Mart 2006
Kaynak: ABD Ankara Büyükelçiliği
“Önceki uluslararası
ziyaretçi katılımcı, Robert Kennedy Ödüllü ve Diyarbakır İnsan Hakları Derneği
Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki genel
çabaları için müteşekkir olduğunu, ama Abu Garib fotoğraflarının tekrar basında
yayınlanmasından endişe ettiğini belirtti. Bunun Danimarka karikatürlerinden
sonra oluşan olumsuz hal ile birlikte, Amerika’nın Müslümanların nazarındaki
kredibilitesine zarar verdiğini, Türk toplumundaki, ABD’nin bölgeye demokrasi
getirebileceğine duyulan güveni sarstığını söyledi. ABD’nin ciddi bir imaj
problemi olduğu ve bunun Türkiye ve diğer yerlerde insan hakları durumlarını
iyileştirme kabiliyetimizi olumsuz etkileyeceği konusunda diğer kontaklarımızla
hemfikir.”
Belge 3:
Belge 3:
Savcı soruşturmasını konsolosluğa
ilettiler
Tarİh: 21 Haziran 2007
Kaynak: ABD Ankara Büyükelçiliği
Tarİh: 21 Haziran 2007
Kaynak: ABD Ankara Büyükelçiliği
“Diyarbakır’da milliyetçi bir grup, KDP Başkanı
Barzani ve ailesiyle ilgili olarak yargılanmaları istemiyle savcılığa şikayet
dilekçesi verdi. Dilekçede Barzanileri Irak’ta PKK’ya destek ve güvenlik
sunmakla suçluyorlar. Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili davanın zayıf ve
siyasi nedenli olduğuna inanmakla birlikte, savcı tarafından soruşturulmak
zorunda olduğunu iletiyor. Soruşturma tamamlanana kadar gerçek bir dava
açılamaz.
Bu aynı zamanda KDP’nin Türk yasaları önündeki yasal konumunun ne
olduğu konusunda rahatsız edici sorunlar ortaya çıkarabilir. Atatürkçü Düşünce
Derneği, yazarlar ve entelektüellere karşı sık sık yasal işlem başlatan
milliyetçi bir kurum. Diyarbakır Şube Başkanı, Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı
Mesut Barzani ve ailesi hakkında Diyarbakır Başsavcısı huzurunda şikayet
dilekçesi verdi. Barzani’yi PKK teröristlerine yardım ve yataklıkla suçlayarak,
Bay Barzani’nin Türkiye’deki bütün mal varlıklarına el koyulmasını talep etti.
Ayrıca ADD, Barzani’nin tutuklanması için savcının, Interpol’den de yakalama
emir çıkarmalarını istemesi talebinde bulundu.
Diyarbakır İnsan Hakları avukatı
Arif Altunkalem ve Sezgin Tanrıkulu, Cumhuriyet Savcısının soruşturma açmaya
hazırlandığına inandıklarını 19 Haziran’da Adana Konsolosluğu’na ilettiler.
Sonuç olarak, Tanrıkulu mahkemelerin Barzani aleyhine karar verebileceklerinden
şüphelendiğini ve şikayetin amacının Irak Kürtleri’ne karşı toplumsal tepkiyi
körüklemek ve yaklaşan seçimlerde milliyetçi adayların popülerliğini arttırmak
amacıyla yapılacağını söyledi.”
Belge 4:
Belge 4:
Kürtler aynı
çatıda
Tarih: 5 Temmuz 2006
Kaynak: ABD Ankara Büyükelçiliği
Tarih: 5 Temmuz 2006
Kaynak: ABD Ankara Büyükelçiliği
“Uzun zamandır konsolosluğumuzun KONTAK kişisi ve
Diyarbakır Baro Başkanı olan Sezgin Tanrıkulu, yakın zamanda Diyarbakır’da
yapılan, Kürt meselesi hakkındaki konferansın, tüm siyasi görüşlerden gelen
Kürtlerin ilk defa bir çatı altında görüşlerini yapıcı bir biçimde
paylaşmalarının ilk örneğini oluşturduğunu savundu bize. Cizre DTP
teşkilatındaki görevliler bize Şemdinli kararının devletin olumlu bir hamlesi
olarak göründüğünü, suçlama ve hükümlerin kalkacağı konusunda ümitli olduklarını
söylediler”
Yeniçağ