AKP-cemaat kavgasının görünmeyen yüzü

AKP-cemaat kavgasının görünmeyen yüzü

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan,Sadettin Tantan, cemaat ve hükümet arasındaki kavganın gözükmeyen yüzünde Türkiye’deki paylaşım kavgasının yattığını söyledi...

Babek’i, Türkiye’ye hangi güç gönderdi

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu değerlendiren Yurt Partisi lideri, “Babek Zencani’yi Türkiye’de adrese teslim bu faaliyetleri yürütmek üzere kim gönderdi? Halkbank’ı kullanmasına kim izin verdi?” diye sordu...
.

Yurt Partisi lideri Tantan, Türkiye’yi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu değerlendirirken, soruşturmaya adları karışan Rıza Sarraf ve Babek Zencani ile ilgili bir dizi yanıtlanması zor soruyu gündeme getirdi.  

Sadettin Tantan, cemaat ve hükümet arasındaki kavganın gözükmeyen yüzünde Türkiye’deki paylaşım kavgasının yattığını söyledi. 

Meclis’te temsil edilen tüm partilerin kara para ve terörün finansmana el konulması ile ilgili yasaya karşı çıktıklarını belirten Tantan şöyle konuştu:

Kim göz yumdu?
 

“Yolsuzluk soruşturmasında Rıza Sarraf’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani’nin adı geçiyor. O zaman şu soruları sormak lazım. Altın kaçakçılığı üzerinden Babek Zencani’yi Türkiye’de adrese teslim bu faaliyetleri yürütmek üzere kim ve hangi güç gönderdi? 

Eski İran Cumhurbaşkanı Ahmedi Necad ile ilişkileri neydi? Ahmedi Necad, Zencani ile ilişkilerinden dolayı cumhurbaşkanlığının son döneminde sıkıntıya düştü mü? Halk Bankası’nı kullanmasına kim göz yumdu? Uluslar arası alanda kıymetli madenlerin nakdinde hangi istihbarat örgütlerinin takibi ve gücü bilinmiş olmasına rağmen, Türk istihbarat teşkilatının zafiyeti burada açığa çıktı mı?

Türkiye sahipsiz
 

Tantan, İran’a uygulanan ambargoda batı ülkelerinin ekonomik ve mahalli ilişkilerini ambargo süreci içerisinde yaparken, Türkiye’nin istisna tutulmasına dikkat çekti. 

 Türkiye’nin öngörüsüz davrandığını vurgulayan Tantan şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye İran ile petrol ve doğalgaz karşılığı ilişkilerini körfez ülkeleri üzerinden yaparken, Körfez ülkelerindeki kıyı bankacılığı hangi ülke istihbarat güçlerinin kontrolünde? İşte bu sorulara cevap aradığımızda Türkiye’nin temel alt yapılardan, hukuk zemininde, kurumsal zeminde, istihbarat zemininde ne kadar eksik olduğu, nasıl sahipsiz olduğu, ne kadar öngörünüz olduğu bütün çıplaklığı ile bu olaylar ile açığa çıkmıştır.”

Savcıları engellemeyin
 

 “Türkiye, ne olduğunu kimsenin bilmediği operasyonları konuşurken ilk kez gündeme ben getirdim” diyen Tantan, şunları kaydetti:

Türkiye’de üç algı oluştu. AKP devleti, Cemaat devleti, KCK devleti. Ve o günlerde bu açıklamalarımı görmek istemedi. Neden? Çünkü, ittifaklar, ilişkiler ve menfaat bozulmamalıydı! Bugünse savcılar ‘Paralel devletin adamı’ olarak itibarsızlaştırılıyor! Bu, cambaza bak denilerek, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun önünü kesmektir..”

Sadettin Tantan, şöyle devam etti:  Yıllarca hep ben söyledim: Kara para ekonomisi, kaçakçılık ekonomisi, terör ekonomisi, yolsuzluk ekonomisi, kumar ve fuhuş ekonomisiyle yönetiliyoruz. Devletin temel altyapıları yeniden inşa edilmeli dedim anlamak istemediler. Her yerde anlattım, alt yapı ne demek? diye! Alt yapı, bütün kurumların yerli olması demektir. Kurumların yabancı istihbarat servislerinden bağımsız hareket etmesi demektir. Halk Bankası gerçeği de alt yapının nasıl yerli olmadığının örneğidir. Uluslararası alanda iktidarı Halkbanka üzerinden nasıl itibarsızlaştırdılar, gördünüz? Ve hep söyledim. Bugün, PKK 100 milyar dolarlık servete ulaştı. Bölgede devlet yok ve halk korkudan, aynı zamanda organize suç örgütü olan terör örgütünün esiri.

Vatandaş sahip çıkmalı
 

Bugün herkes, ABD’yi yeniden keşfetti. Besleme aktörler, sözde aydınlar harekete geçti. Yine kirli bilgilerle halkı kandırmaya çalışıyorlar. Nasıl mı? Ortada bir yolsuzluk soruşturması yok mu? Var! Ortada savcıların isyanı yok mu? Var! Ve o savcılar ‘Paralel devletin adamı’ olarak itibarsızlaştırılmıyor mu? Bu, cambaza bak denilerek, yolsuzluk ve rüşvet operasyonun önünü kesmektir. Hep söylüyorum. Devlet tektir! Bin yıllık geleneğimize meydan okunmaktadır.” 

Tantan, “Bundan sonrası için vatandaşın bu işe sahip çıkması gerekiyor” diyerek şunları kaydetti:
 “Bu işin sağlıklı bir şekilde, hukuk zemininde ve adli zeminde yürütülüp bu kirliliklerin ortaya çıkması bakımından; vatandaşın hangi siyasi görüşte olursa olsun o siyasi görüşteki kirlilikleri tasfiye etmesi için çalışma ve çaba içerisinde olması lazım. Çünkü Türk siyaseti, iktidarı ve muhalefeti ile bir kirlilik ve kimliksizlik içinde ve bu durum Türkiye’yi, Türk milletini boğuyor adeta.”

Yeniçağ