‘AKP Türkiye’nin başını belaya sokuyor’
“Türkiye’nin anayasal kurumları ve MİT AKP’lileşmiştir” diyen Atilla Kart, MİT’in devlet adına değil hükümet adına hareket ettiğini dile getirdi...‘MİT tırları Türkiye’nin başını belaya sokuyor’
Adana’daki tır skandalının ardından AKP’li Hüseyin Çelik, “İçinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez” diyerek ikinci skandala imza attı. Hukukçular, yaşananları “AKP’nin kendisini yargının dışında ve üstünde görmesi” ve “AKP eliyle devlet içinde kalkışma” olarak tanımladı...
Adana’da jandarma tarafından durdurulan ancak MİT korumasıyla yoluna devam eden ve içinde mühimmat olduğu AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü olan Hüseyin Çelik tarafından da reddedilmeyen tırlara ilişkin kamuoyunda yoğun bir tartışma sürüyor. Çelik, “Tırları durdurmak haddini bilmezliktir. TIR’daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez” derken, bu açıklamaların ardından tartışmalar daha da büyüdü.
‘Hükümet eliyle yapılan kalkışma’
CHP’nin hukukçu milletvekillerinden Atilla Kart, konuya ilişkin gazetemize yaptığı değerlendirmede, “Yaşanan bu olay, Türkiye Cumhuriyeti içinde hükümet eliyle yapılan bir kalkışma” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin anayasal kurumları ve MİT AKP’lileşmiştir” diyen Kart, MİT’in devlet adına değil hükümet adına hareket ettiğini dile getirdi.
Kart değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Burası Türkiye Cumhuriyeti ise, bir kabile devleti değilse, MİT talebini usulü dahilinde savcılığa belirtmeli. Savcılığı tanımıyorum demek, devlet içinde hükümet eliyle yapılan bir kalkışmadır, bir isyandır. Bu çok ağır bir ihlaldir.”
‘Adana’da yaşanan bir rejim ihlalidir’
AKP’nin MİT yasasında yaptığı değişikliğin bu durumu olanak verip vermediği yönündeki sorumuzu da yanıtlayan Kart, “Burada savcılık mevzuata aykırı bir durum tespit ediyor. Mahkeme savcılığa operasyon izni veriyor. Aramanın engellenmesinin bir dayanağı yok, bu bir rejim ihlalidir” dedi.
‘Hukuki değerlendirme yapmak çok zor’
Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız Avukat Turgut Kazan, konunun hukuki anlamda değerlendirmesini yapmanın oldukça zor olduğunu ifade etti. Bu konuda hukuk içi bir açıklama yerine “AKP ve MİT hukuksuzlukları Türkiye’nin başını belaya sokuyor” demenin daha doğru olacağına dikkat çeken Kazan, “başına buyruk AKP yönetiminin adımlarını izliyoruz” dedi.
Tırlara ilişkin arama yapılmış gibi bir izlenim yaratılmak istendiğini belirten Kazan, bu sayede olayın hukuk içinde tanımlanmaya çalışıldığını, ancak arama yapılmadığına yönelik ortada çok fazla veri olduğunu söyledi.
Bu durumun neden olacağı sorunlara ilişkin sorumuza da yanıt veren Kazan, “Bu politikalar patlayacak, MİT ve hükümet yanlış yolda” dedi.
‘Arama kesinlikle engellenemez’
Yargıçlar Sendikası Başkanı ve gazetemiz yazarı Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Bu gibi durumlarda arama kararına engel yaratılması düşünülemez, kesinlikle engellenemez” dedi. Arama işleminin engellenmesinin suç olduğuna dikkat çeken Eminağaoğlu, arama sonunda MİT personeli çıkması durumunda onlar hakkında yapılacak işlemin Başbakan’ın iznine bağlı olduğunu ancak bunun aramayı engellemesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Olay sonrası Hüseyin Çelik tarafından yapılan açıklamalara da değinen Eminağaoğlu, “Hükümetin kendisini hukukun üstünde, yargının dışında gördüğü anlaşılıyor” dedi.
Talimat Vali’nin korumalarından
Bu arada Adana’da yapılan aramaları görüntülerken gözaltına alınan gazetecilerin yaşadıklarına ilişkin soL’a konuşan bir yerel basın çalışanı, olay yerinde neler olduğunu anlattı. Adana Valisi’nin de olay yerinde olduğuna yönelik iddiaları kuvvetlendiren açıklamalara göre, gazetecilerin gözaltına alınmasını Vali’nin koruma görevlileri sağladı.
Adana’daki yerel basın çalışanın açıklamaları şöyle:
“Gazeteciler olay yerine ulaşır ulaşmaz görüntü almaya başladı. Bu sırada tırlara yaklaşamadan Adana Valisi’nin koruma görevlileri tarafından gözaltına aldırıldı. Çevik kuvvet arabasına götürülen gazetecilerin çektiği kısa görüntüler silinirken, Vali’nin koruma görevlisi olduğunu düşündüğümüz kişinin talimatı ile hafıza kartları da alındı. Bunun nedeni olarak da görüntülerin kartlarda geri dönüştürülme ihtimali gösterildi.”
MİT Kanunu’nda yapılan AKP değişikliği ne getirdi?
MİT’in görev ve yetkileri “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu” çerçevesinde belirlenirken, 7 Şubat’ta yaşanan kriz sonrası kanunda değişikliğe gidilmiş ve MİT mensupları hakkındaki soruşturma Başbakan’ın iznine bağlanmıştı.
7 Şubat öncesi “MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması Başbakanın iznine bağlıdır” şeklindeki düzenleme, şu şekilde değiştirilmişti:
“MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.”
soL