17 Aralık diyince zıplamak!
YOLSUZLUK NEDİR?

Güner YİĞİTBAŞI
Başbakan Tayyip Bey, 17 Aralık sürecine ilişkin olarak, ortada yolsuzluk ve rüşvet olayı yok demiş.
Başbakan’a göre; rüşvet, memurla iş tutulması, yolsuzluk ise, devlet kasasının soyulmasıymış.
Bu konuda her kafadan bir ses çıkıyor, ne yazıktır ki, hiçbir hukukçu da, durumdan vazife çıkararak, yolsuzluk ve rüşvet’in ne olduğu konusunda bir makale yazarak kamuoyunu aydınlatma zahmetine katlanmıyor.
Bu ilgisizlik, Başbakan Tayyip Bey‘in yarattığı korku imparatorluğu ve onun hışmına uğrama korkusundan olsa gerek.
Zira, özellikle kendi dört bakanını koltuklarından eden 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra, Tayyip Bey’imizde, yolsuzluk ve rüşvet kavramlarına karşı aşırı bir hassasiyet oluştu. Yolsuzluk ve rüşvet sözlerini duyunca, kızıyor ve tüyleri diken diken oluyor.
Bu nedenle, Tayyip Bey‘in yakın çevresinde bulunan partisine mensup, örneğin, Burhan KUZU, Bülent ARINÇ ve Adalet Bakanı gibi ünlü hukukçular da, liderleri Tayyip Bey‘i, yolsuzluk ve rüşvetin ne olduğu konusunda aydınlatmak amacıyla ona yaklaşamıyorlar, Tayyip Bey‘in yüzüne karşı yolsuzluk ve rüşvet kelimelerini telaffuz ettikleri anda, Tayyip Bey‘in, yolsuzluk ve rüşveti kendi üzerine alınarak gazaba geleceğini bildikleri için, Tayyip Bey‘e yolsuzluğun ve rüşvetin ne olduğunu anlatamıyorlar olsa gerek.
Söze yolsuzluktan başlamak gerekirse, ceza kanunlarımızda, yolsuzluk adı altında düzenlenen ve yaptırım altına alınan, somut ve tek, suç tipi bulunmamaktadır.
Yolsuzluk; her şeyden önce etik dışı olan, içinde birçok suçu barındıran genel ve şemsiye bir suç tanımı olup, elinde devlet gücü, kamu gücü ve otoritesi bulunan, kamu görevi, yetkisi ve otoritesi kullanan, en ufak kamu görevlisinden, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı, vali, genel müdür, müdür,kaymakam, emniyet müdürü,köy muhtarı ve benzeri üst düzey kamu görevlilerine kadar, tüm kamu görevlilerinin, makam ve memuriyetlerinin kendilerine tanıdığı görev, yetki ve nüfuzlarını, her ne suretle olursa olsun kötüye kullanarak, ister devlet hazinesinden, ister ise, en sade vatandaştan en büyük iş adamına kadar, vatandaşların sırtından ve cebinden, maddi ve hatta manevi haksız kazanç elde etme eylemlerinin tümünü ifade eder.
Başka bir anlatımla, yolsuzluk; bir genel ve üst kavram olup, rüşvet, zimmet, irtikap, ihaleye fesat karıştırmak, menfaat elde etmek amacyla sair suretlerle memuriyet nüfuzunu ve memuriyet görevini kötüye kullanmak gibi suçlar demeti için yapılan genel bir tanımlamadır.
Türk Ceza Kanunu‘nun 6. maddesine göre, ceza kanunlarının uygulanmasında, kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine, atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi anlaşılmakta olup, kamu görevlisinin bu tanımına göre, kamu faaliyeti yürütülmesine, atanmış veya seçilmiş olsun, sürekli,süreli veya geçici olarak katılan, en ufak memurundan, Başbakan’a, bakanlara ve milletvekillerine kadar her kamu görevlisi, ceza kanunlarının uygulanmasında kamu görevlisi sayılırlar ve ceza kanunlarına göre, kamu görevlilerinin işleyebilecekleri her neviden suçun faili olabilirler.
Yani, seçilmiş olan ve süreli olarak kamusal faaliyet yürütülmesine katılan başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı ve muhtarlar da kamu görevlerini ve faaliyetlerini yürütürlerken yolsuzluk kavramı içine giren ve ceza kanunlarının açıkça suç saydıkları fiilleri işledikleri taktirde, o suçun faili ve sanığı olurlar ve yasalardaki özel usullere de uyularak mahkeme önünde hesap verirler.
Bu genel izah ve tanımlamalardan sonra, yolsuzluk kavramı içine giren bazı suçların yasal tanımlarını aşağıda izah etmek gerekirse;
Rüşvet suçu iki taraflı bir suç olup, taraflardan birisi, kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan,yani rüşveti veren herhangi bir kişi, diğer taraf ise, bizzat kendisi veya göstereceği bir başka kişi eliyle rüşveti alan, yani kendisine menfaat sağlanan kamu görevlisidir.
Yasadaki tanımıyla RÜŞVET; bir kamu görevlisinin, görevi gereği yapmakla mükellef olduğu bir işi yapmaması veya görevi gereği yapmamakla mükellef olduğu bir işi de yapması için, örneğin, bir kamu görevlisinin, birinci derecede doğal sit alanı olan ve inşaat yapılması yasalara göre yasak olan bir alana bina yapılması için ruhsat vermemesi gerekirken, ruhsatı vermesi veya o yeri yasalara aykırı olarak birinci derecede sit alanı olmaktan çıkarması için, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlamasıdır.
Bir kamu görevlisine, sıfatı ne olursa olsun, bir başka kamu görevlisi veya sair herhangi bir kişi, örneğin; birinci dereceden sit alanı ve bina yapılması yasak olan ve inşaat ruhsatı verilmemesi gereken bir yer için, menfaat karşılığında ve yasalara aykırı olarak, bina inşaat ruhsatı vermesi veya o alanı sit alanı dışına çıkaran karar alması için emir ve talimat verir ve o kamu görevlisini bu suça azmettirirse, azmettiren kişi de, o kamu görevlisinin rüşvet suçuna, azmettiren olarak iştirak etmiş ve kamu görevlisinin rüşvet alma suçuna iştirak etmiş olur.
Yolsuzluk tanımı içinde yer alan irtikap suçunun ülkemizde en çok işlenen tipine göre, İRTİKAP; bir kamu görevlisinin, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi zorlamasıdır.
İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAK suçuna gelince; Türk Ceza Kanunu‘muzun 235. maddesinde düzenlenen bu suç tipinin, yolsuzluk amaçlı olarak, kendilerine veya yakınlarına haksız menfaat temin etmek için, kamu görevlilerince sıkça işlenebilecek olan hali, tekliflerle ilgili olup da, ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağlamak olarak tanımlanabilir. Bu tanıma göre, bir kamu ihalesinde, ihale mevzuatına ve ihale şartnamelerine göre, ihaleye katılacak olan firma ve mütahitlerin bilmemeleri ve ihale yönetimince de gizli tutulması gereken tekliflerle ilgili bilgilerin el altıdan ve gizlice ihaleye katılacak olan firmalardan birine verilmesi ve bu bilgilerin yardımıyla ihalenin o firma tarafından kolaylıkla kazanılmasının sağlanması ve bunun karşılığında hakszı menfaat elde edilmesi, kamu görevlilerinin günümüzde en sık işledikleri ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk yapma suç tipidir.
Bu makalemizin konusu, siz okuyucularımıza kısaca ve genel anlamda yolsuzluk kavramının izahı olduğu için, ceza hukukunu ilgilendiren daha uzun ve teknik bilgilere yer vermek istemiyoruz.
Hepinize, çok kısa bir zaman zarfında, her türlü yolsuzluk ve rüşvetten arınmış temiz bir toplumun aydınlık sabahında uyanmanızı diliyoruz.
İlk Kurşun