Adalet ve Haziran şehitleri Allah’a emanet
Haziran Ayaklanması sırasında Ankara’da başından silahla vurularak öldürülen Ethem Sarısülük’ün katili polis memuru Ahmet Şahbaz’a “Haksız tahrik” indirimiyle 7 yıl 9 ay 10 güne kadar düşürülerek verilen hapis cezası, akıllara diğer Haziran şehitlerinin dava ve soruşturmalarını getirdi...
Haziran şehitlerinin adaleti Allah’a emanet
Haziran Ayaklanması şehitlerinin ölümüne ilişkin hukuki süreç 1 yıldır sürüncemede kaldı. Görülen 4 ayrı davada hukuksuzluklar sürerken iki soruşturma hâlâ tamamlanmadı...
Aileler ve avukatları adalet peşinde

Eskişehir’de sivil polisler tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz ile Hatay’da gaz fişeğiyle vurularak ölen Abdullah Cömert’in davaları Kayseri ve Balıkesir’e nakledildi.
Ümraniye’de bir araç tarafından ezilerek öldürülen Mehmet Ayvalıtaş’ın davasında 3 duruşma görüldü, sanıklar tutuksuz yargılanıyor.
Hatay’da 3’üncü kattan düşerek öldüğü iddia edilen Ahmet Atakan ile Okmeydanı’nda gaz kapsülüyle başından vurularak öldürülen 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın ise soruşturmaları bile tamamlanmadı. Şehit ailelerinin avukatları dosyalardaki son durumu Aydınlık’a anlattı.
MAHKEMESİ BELİRSİZ
Abdullah Cömert’in ailesinin avukatı Hatice Can: Abdullah Cömert’in ilk duruşması 4 Temmuz’da Antakya’da yapıldı. Daha sonra Balıkesir’e nakledildi, ancak hangi mahkemeye düştüğü ya da duruşma tarihi belli değil! Dava, “Olası kastla öldürmek”ten açılmış durumda. Biz “Kasten öldürmeden” hüküm verilmesi ve müebbet hapis cezası alması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak başından beri tüm tutuklama taleplerimiz reddedildi.
KASTEN ÖLDÜRDÜ
Ali İsmail Korkmaz’ın ailesinin avukatı Mehmet Ümit Erdem: Sanık Mevlüt Saldoğan kasten adam öldürme fiilini işlemiştir. Çünkü kafasına tekmeyi atarken bu kişinin ölebileceğini, kafa kemiklerinin kırılabileceğini öngörerek yapmıştır. Sanıkların “Kasten adam öldürme”den cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Bunun dışında ceza alırsa kabul etmeyeceğiz ve en üst seviyede ceza almaları için girişimlerde bulunacağız.
KAMERA KAYDI NEREDE
Ahmet Atakan’ın ailesinin avukatı Ali Habip: Soruşturmada önemli bir gelişme yok. Olay yerini gören bir fırın vardı. Kameraların çalıştığı ama kayıt yapmadığı söylendi. Araştırılmasını istedik. Sokakta iki akrep var. Arkadaki akrebin kamera kaydı var. Ancak öndekinin olmadığını söylüyorlar. Savcı bey damdan düştüğü yönünde kanaat veriyor. Bizim kanaatimiz bu yönde netleşmedi. Çünkü görgü tanıklarının çoğu Ahmet’i aşağıda gördüğünü söylüyor. Düşme anından öncesi ya da sonrası yok. Sadece o an var. Orjinalliğinin araştırılmasını isteyeceğiz.
MAHKEME KAZA DİYOR
Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesinin avukatı Ayla Öztabak:
Sanıklardan birinin hâlâ ifadesi alınamadı, duruşmalara hiç gelmedi. Kaç aydır kendisini bulamıyor mahkeme. Kaçma durumu sözkonusu. Sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz. Buna rağmen tutuklama kararı vermiyorlar. Daha olay yerinde keşif bile yapılmadı. Hâlâ trafik kazası olup olmadığı tartışılıyor. Görüntüler var. Taksi şoförü olaya karışmış. Şerit değiştirerek müvekkilimize çarpmış. Ama mahkeme olayı trafik kazası olarak nitelendiriyor. Bunlar gözardı ediliyor. Hiçbir talebimiz dikkate alınmıyor. Büyük salon talebimizi bile karşılamaktan yoksun mahkeme. Adalet beklememiz mümkün değil.
BERKİN’İN 2,5 AYDIR SAVCISI BİLE YOK!
Haziran Ayaklanması sırasında Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğiyle başından vurulan, 269 gün komada kalarak 11 Mart’ta hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın soruşturması tamamlanamadı. Üstelik soruşturmanın 2 buçuk aydır bir savcısı bile yok. Bilirkişi raporunda işaret edilen 4 polisin ise kimliği hâlâ belirlenmedi.
Elvan ailesi avukatı Evrim Deniz Karatana, dosyadaki son durumu Aydınlık’a anlattı:
“Soruşturma, Berkin’in vurulmasından 9 gün sonra yani 25 Haziran 2013’te başladı. Şimdi 15’inci aydayız. Dosyaya bakan savcı yaz kararnamesi ile Antalya’ya gönderildi. Bu nedenle 2 buçuk aydır hiçbir gelişme yok. Hiçbir işlem yapılmadı. Dosyanın savcısı bile yok. Adli yılın başlamasıyla bir savcı atanmıştı. 2 Eylül’de onu da başka yere gönderdiler. Eski savcı birçok talebimizi kabul etmişti. Bunun hemen ardından savcıyı sürdüler. Son gelişme bilirkişi raporuyla 4 polisin sorumluluğunun tespit edilmesi şeklindeydi. Ancak bu dört polisin kimlikleri hâlâ belirlenmedi. Kasıtlı olarak dosya sürüncemede bırakılıyor.”