Bir ABD manivelası: IŞİD
NATO'dan Erdoğan'a Irak-Suriye görevi
Mehmet Ali GÜLLER

1) NATO Ukrayna'nın yanında olduğunu ilan etti ve Rusya'ya karşı 5 bin kişilik acil müdahale gücü oluşturmayı kararlaştırdı.
2) NATO, IŞİD'e karşı içinde Türkiye'nin de yer aldığı 10 ülkeden oluşan bir koalisyon kurma kararı aldı.
Bardağın boş tarafından bakınca, NATO'nun önemli hamleler yaptığı görülüyor.
Hadi gelin bir de bardağın dolu tafından bakalım:
NATO UKRAYNA'YA CİDDİ DESTEK VEREMEDİ
1) Ukrayna ve NATO'nun Rusya'ya karşı ne yapacağı konusu:
a) Tamam, NATO Ukrayna'nın yanında olduğunu açıkladı ama Kiev'in talebine rağmen onu şu aşamada NATO üyesi yapamayacağını bildirdi.
b) Tamam, NATO Ukrayna'nın yanında olduğunu açıkladı ama destek için asker gönderemeyeceğini belirtti.
c) Tamam, NATO Ukrayna'nın yanında olduğunu açıkladı ama Kiev'e silah yardımı da yapamayacağını iletti.
NATO üyesi ülkeler isterlerse kendi adlarına yardım yapabilirler. Tabii Rusya'ya karşı NATO silah verememişken, üye bir devlet kendi adına nasıl cesaret edip de verecektir, o ayrı konu!
Peki Ukrayna'yı üye kabul etmeyen, asker desteği vermeyen ve silah gönderemeyen NATO nasıl Ukrayna'nın yanında olmuş oldu?
NATO'dan çıkan somut karar şu: Ukrayna'ya lojistik, siber savunma, tıbbi içerikli 15 milyon dolarlık yardım yapılacak!
Ya Rusya'ya karşı oluşturulacağı ilan edilen 5 bin kişilik acil müdahale gücü?
Batı'nın hamlesi karşısında Kırım'ı Ukrayna'dan koparan ve kalan kısmının da doğusu üzerinden Kiev'i tehdit eden Moskova, 5 bin kişilik bir güçten korkar mı?
Bitmedi...
d) Galler'deki zirvede, Baltık ülkeleri Doğu Avrupa'ya NATO üsleri kurulmasını da talep etti. NATO "Rusya'yı kışkırtır" diyerek öneriyi reddetti.
e) Hatta NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, zirvenin ardından yaptığı basın toplantısında, NATO füze savunma sisteminin Rusya'ya yönlendirilemeyeceğini özellikle vurguladı!
Sonuç olarak NATO, Moskova'nın Ukrayna'dan Suriye'ye kadar Atlantik çıkarlarının önünde durmasını engelleyecek türden bir karar alamadı!
Gerçekte Atlantik ittifakı Ukrayna konusunda o kadar çaresiz ve eli kolu bağlanmış durumda ki, Obama NATO Zirvesi sonrası yaptığı açıklamada şöyle demek zorunda kaldı: "Ukrayna ve Rusya arasındaki ateşkesten umutluyum."
NATO, IŞİD İHALESİNİ TÜRKİYE'YE VERDİ
2) IŞİD'e karşı koalisyon konusu:
Bu köşenin okurları anımsayacaktır: Bize göre IŞİD, ABD için Irak'tan Suriye'ye bir köprüdür, ABD çıkarlarının uygulanabilmesi için kullanılan bir maniveladır.
2 yıldır Beşar Esad'ı devirme cephesinde kullanılan IŞİD, şimdi de Irak ve Suriye'ye müdahale aracı olarak kullanılmaktadır. ABD, Irak'ın kuzeyini Suriye'nin kuzeyinden Doğu Akdeniz'e bağlamak, yani Kürt Koridoru hedefini canlı tutmak için IŞİD'i değerlendirmektedir.
Dolayısıyla IŞİD'e karşı mücadele lafı gerçekte palavradır.
NATO'da IŞİD'e karşı koalisyon kurulurken de hedeflenen, yine Kürt Koridoru'nu canlı tutabilmenin koşullarını aramaktır.
IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyonun üyelerine ve Obama ile Erdoğan arasındaki görüşmenin sonuçlarına bakılırsa, o ihale de esas olarak Türkiye'ye verilmiştir!
Yani Ankara ABD adına ABD desteğiyle IŞİD'e karşı mücadele ederek, kendi ulusal güvenliğinin karşısında olan Kürt Koridoru projesine çalışacaktır.
15 ay sora yapılan Obama-Erdoğan görüşmesinin sonucu budur ve AKP hükümeti Atlantik çıkarlarına göre konumlanmış ve yeniden "tam olarak" hizalanmıştır!
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Caitlin Hayden'in Obama-Erdoğan görüşmesinden sonra yaptığı yazılı açıklamada "Irak ve Suriye'de ortaklığa" vurgu yapması meselenin esasıdır!