Yedikleri küfür oranları ve “tek adam”lar!
UÇAĞIN BOYU BÜYÜDÜ
Rıfat SERDAROĞLU
Dünyadaki “tek adam” yönetimlerine dikkat edin. Dikta-hukuksuzluk-özgürlüklerin kısıtlanması arttıkça, “tek adamların” uçaklarının boyu da doğru orantılı olarak büyür!
Uçağın büyük olması “tek adama” hiç iniş yapmadan dünyanın bir ucuna gitme olanağı tanır.
Fakat milletin sırtından-devletin kesesinden yapılan harcama ile alınan uçak her görüldüğünde, vatandaşlardan yenilen küfürlerin oranı da doğru orantılı olarak artar.
Gerçekte bu “Büyüklük” tutkusu psikolojik bir rahatsızlığın belirtisidir.
Büyük Uçak, daha büyük ev-villalar, en büyük makam binaları- daha, daha büyük makam otoları, daha fazla para, daha fazla bağış, o kişinin küçüklüğünü ve hamlığını gösterir…
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının uçağı büyük diye, Türkiye’nin de itibarının büyüdüğünü sanan oğlaklara, dünyanın kabul ettiği bazı gerçekleri anlatalım;
Bir ülkenin en büyük zenginliği ne petrol, ne doğal gaz, ne altın, ne elmastır.
Bir ülkenin en büyük zenginliği Adaleti ve Demokrasisinin gelişmişliğidir.
Devlet olarak istediğiniz kadar zengin olun, hukuk sisteminize ve demokrasinize güvenilmiyorsa, itibarınız yok demektir. (Bkz; Arap Ülkeleri)
Hele ülkeyi yönetenlerin yaptıkları yolsuzluklar, başka ülkelerin istihbarat kuruluşlarının elinde malzeme olmuşsa, sizinle sadece sizi “ütmek” ve
“sizden almak” için konuşurlar.
Sizlere bu hafta yapılan üç konuşmadan bazı satırlar aktarmak istiyorum;
-Ali Babacan;
Başbakan Yardımcısı,
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı,
“Hukuk Devleti olmadan, ileri bir demokrasi olmamız ve gelişmiş bir ekonomi olmamız mümkün görünmüyor. Dünyadaki ileri demokrasilerde ve gelişmiş ekonomilere baktığımızda bu ülkelerin hukuk ve yargı konusunda da oldukça ileri bir düzeyde olduklarını görüyoruz…”
-Haşim Kılıç;
Anayasa Mahkemesi Başkanı,
“Yargı ele geçirilecek bir kale olarak görülmemelidir. Belge ve bilgi olmadan insanlar itham edilerek çok ciddi yanlışlar yapılıyor. Böyle Hukuk Devleti olmaz, olamaz…”
-Ali Alkan;
Yargıtay Başkanı,
“Yargı bağımsızlığı ve Hukuk Devleti olmadan gelişmiş ülke olunamaz.
Gün, Cumhuriyet Devrimlerinin ışıklı yolunda, demokrasi ve özgürlükler için omuz-omuza mücadele etme günüdür…”
Bu üç konuşma yetkili, etkili ve sorumlu kişilerin yaptıkları konuşmalardır.
.
Bu sözler, ülkeyi yönetenler için yenir-yutulur iddialar değildir.
.
Ülkenin Cumhurbaşkanı-Başbakanı bu sözler karşısında suskun kalamazlar.
Değerli Okurlar;
Siz, Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen yabancı bir yatırımcı olsanız ve yukarıdakileri beyanları okusanız, Türkiye’ye yatırım yapar mısınız?
Veya Türkiye’de yatırımı olan bir yabancı olsanız ve 17/25 Aralık Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet operasyonu dosyasının iktidar baskısıyla kapatıldığını görseniz, kendinizi güvende hissedebilir misiniz?
Yatırımınızı büyütme kararı verebilir misiniz? Elbette ki veremezsiniz!
Güvensizlik ortamı yayılmaya başladığında olacaklar için tek örnek vermek yeterli olacaktır.
Türkiye, dışardan borç para bulmak ve çarkı döndürmek zorundadır. Bu ortam devam ettikçe, dışardan bulunan paranın bedeli de artacaktır. Paranın artan maliyeti ülke ekonomisine daha fazla yük olacak ve eninde sonunda kazık dönüp dolaşıp vatandaşın sırtına yüklenecektir.
Adam berber koltuğuna oturmuş ve saç tıraşı olmak istemiş. Berber bir bakmış ki kafa, kafa değil sanki patates tarlası. Çaresiz tıraşa başlamış. Tıraş bittiğinde adamın kafası kesik içinde kalmış.
Aynaya bakan adam bağırmış;
“Bu ne biçim tıraş ulan!”
Berber gayet sakin bir şekilde yanıt vermiş;
“Eee ne yapacan, böyle başa böyle tıraş…”
Adamın adı “Hırsızlar İmparatoru” olmuş!
Soy-sop, çoluk-çocuk, aile-akraba hepsi birden süper zengin olmuşlar!
Dünkü çocuk vakıf kurmuş, tek seferde 100 Milyon Dolar bağış alıyor!
Devletten iş alan müteahhitlerden alınan avantalarla “Haram Havuzu” yapılıp, medya kuruluşları oluşturulmuş, herkese pislik atıyor!
Kupon arazileri bizzat kendisi takip edip, üç-otuz paraya kapatıyor!
TC Başkonsolosu ve 49 vatandaşımız aylardır, IŞİD terör örgütünün elinde esir tutuluyorlar, ne arayan var ne soran!
TC Devletini, Almanya-İngiltere-Amerika dâhil dinlemeyen kalmamış!
Çevremizde neredeyse kavgalı olmadığımız komşumuz kalmamış!
Türk Milletinin yarısı da bu anlayışa oy vermiş…
Eee o zaman ne denir? Böyle başa böyle tıraş!
Bu kadar büyük uçak yeter mi?
Yetmez, yetmez daha büyüğünü almamız gerek. Obama’nınkinden büyük uçak almazsak, bize de yazıklar olsun. Adam mıyız biz be…
Sağlık ve başarı dileklerimle