Rıza Sarraf'ın peşindeler
Meclis yolsuzluk soruşturmalarını Araştırma Alt Komisyon Üyesi CHP'li Ercan Cengiz, Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'i de ifadeye çağırdıklarını ancak konuşmayı kabul etmediğini söyledi...Sarraf'ın peşindeler
Dört eski bakanla ilgili 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Alt Komisyonu ve Ankara'dan görevlendirilen Adalet Bakanlığı müfettişleri Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde geçtiğimiz günlerde çalışmalarına başladı...
Komisyon Üyesi CHP İstanbul Milletvekili Ercan Cengiz, çalışmaların nasıl ilerlediğini ve bugüne kadar komisyonun İstanbul'da gerçekleştirdiği çalışmaları ilk kez YURT'a anlattı.
25 Aralık'ın ardından aralarında İçişleri eski Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ve Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Bayraktar'ın da bulunduğu 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına da takipsizlik kararı verilmesinin Meclis Komisyonu çalışmalarını etkilemeyeceğini belirten Cengiz, “Komisyon olarak Barış Güler'in de aralarında bulunduğu bir kaç kişiyi İstanbul'da dinledik. Güler, ifade vermek istemedi” dedi.
Barış Güler'in babası Muammer Güler'in adı da soruşturmada oğluna evdeki paraların miktarını sorması, polisin baskına geleceğini haber vermesi ve Rıza Sarraf'ın 'Önüne yatarak' onu koruyacağını ifade ettiği iddialarıyla soruşturmada yer almıştı.
Sarraf Ankara'da dinlenecek Komisyonu'nun İstanbul Adliyesi'nde yoğun güvenlik önlemi altında yürüttüğü çalışmalardan da bahseden CHP'li Ercan Cengiz,
“Buraya alt komisyon olarak geldik. Bir başkan ve iki üye ile birlikte. Başkan AKP'li Hakkı Köylü, diğer üye ise, AKP Yozgat Milletvekili Yusuf Başer. Suç mahali olması nedeniyle İstanbul Adliyesi'nde bulunan dosyaları incelemek, yolsuzluk soruşturması dosyasında adı geçen şüphelileri dinlemek üzere geldik. 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verilen bir takım dosyalar vardı. Onları inceliyoruz. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bulunan Rıza Sarraf'a ait olduğu iddia edilen Gana'dan Türkiye'ye sokulmak 1.5 ton altınla ilgili dosyayı inceliyoruz.
Yanımızda Ankara'dan gelen ve uzman olan Adalet Bakanlığı müfettişleri var ve bu dosyaları onlarla birlikte çalışıyoruz. Bu incelemeler devam ediyor. Tabi bunlarları incelerken bir yandan da ifade alıyoruz. Haklarında takipsizlik verilen kişileri dinliyoruz. Bunlardan bazıları dosyada tanık olan kişiler. Bu liste yaklaşık 15 kişiden oluşuyor ama bu sayı tabi artabilir. Bu ifadelere Ankara'da da devam edeceğiz. Örneğin Rıza Sarraf'ın ifadesini Ankara'da alacağız. Ebru Gündeş'in dinlenecek bir pozisyonu yok bana sorarsanız. Ama bu komisyonda oylanır karar alınır, o zaman dinlenir. Ama sanmıyorum böyle bir karar çıkacağını” diye konuştu.
'Takipsizlik kararı hukuk dışı'
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına verilen takipsizlik kararının hukuk dışı bir karar olduğunu da belirten Cengiz, bu karara imza atan Savcı ile de görüştüklerini belirterek şunları söyledi:
“Takipsizlik kararını veren Savcı Ekrem Aydıner'le de görüştük. Sadece kendisinden bir takım bilgiler aldık. Bu karar iki yönden hukuka aykırı. Birisi, hakim kararlarının hukuk dışı ilan edilmesi. Diğeri ise, Meclis'te devam eden bir soruşturma dosyası bulunmasına rağmen bu dosya ile ilgisi bulunan şüpheliler hakkında karar verilmesidir.
Sonuçta bu yönde Meclis farklı bir karar verebilir. Şimdi, eğer Meclis şüphelilerin Yüce Divan'a sevk edilmesine karar verirse nasıl bir pozisyon ortaya çıkacak. Sonuçta, suç ortakları ile ilgili takipsizlik kararı verilmiş, aynı suçu işleyenlerle ilgili de yargılama kararı çıkmış olacak. Bu nedenle buradaki soruşturmanın Meclis komisyonun soruşturma sonucunu beklemesi gerekirdi. Bunu çok doğru bulmadım.”
'Takipsizlik bizi bağlamaz'
Araştırma komisyonun tüm incelemeler ve dinlemelerin ardından alacağı kararın önemine dikkat çeken Ercan Cengiz,
“Takipsizlik kararı komisyonun çalışmalarını etkilemez. Hatta yeniden dava açılması mümkün olabilir. Ama bunu komisyonun yapacağı çalışmalar şekillendirecek. Buradan şüpheliler hakkında Anayasa Mahkemesi'ne sevk kararı çıkarsa dosya yeniden değerlendirilir. Buradaki şüphelilerde ana şüphelilerle birlikte yargılanır. Bir defa, bir hakim kararının yanlış olup olmadığı, başka bir hakim ile yada üst derecede bir mahkeme kararı ile mümkün olabilir.
Bir savcının mevcut hakim ve savcı kararlarını ve bu kararlara dayanan teknik takip ve iletişimin tespiti kararlarını hukukdışı ilan etmesi doğru kabul edilemez. Bu konuları komisyonun ve Meclis Genel Kurulu'nun dikkate alacağını düşünüyorum. Ama oradan nasıl bir karar çıkacak bunu şu an ön göremiyorum" diye konuştu.
