Faşist canavarlar ve düdükleri!
DOGMATİK KAFALAR
Rifat SERDAROĞLU

Bunlar yanıldıklarını, bilmediklerini asla kabul etmezler, her şeyi bildiklerini söylerler. Dogmatik kafalarda tartışma kültürü, karşı fikre saygı yoktur. Ya kendi fikirlerine uyulacak, ya da içlerindeki faşist canavar aniden uyanacak ve aynen Cumhurbaşkanı Recep’in dediği gibi “İsteseler de, istemeseler de biz uygulayacağız” şekline dönüşecektir!
Dogmatik Kafa lafını, Başbakan Ahmet muhalefet partileri için kullandı.
Muhalefet Partilerinin bu iddiaya yanıt verip vermemeleri kendilerinin bileceği bir iştir. İzniniz olursa biz bugün beraberce Başbakan Ahmet’in nasıl bir kafaya, nasıl bir ahlâk anlayışına sahip olduğunu, kendi beyanlarına bakarak irdelemek istiyoruz.
Öyle ya, tüm ülkenin kaderi onun iki dudağının arasından çıkacak kelimelere bağlı olduğuna göre, o dudakların bulunduğu kafayı iyi tanımamız lazımdır…
Başbakan Ahmet sık, sık “Biz yolsuzluğa geçit vermedik, vermeyeceğiz” demektedir!
Başbakan Ahmet, bu çok önemli iddiayı nasıl ve hangi verilere dayanarak söyler, doğrusu ben çok merak ediyorum!
“Hırsızı, komşusunun kümesinden çaldığı ve paltosunun ceplerine ve koltuk altlarına sıkıştırdığı tavuklarla yakalayıp, nöbetçi Yargıcın karşısına çıkarmışlar. Yargıç; “Söyle bakalım, ne diyeceksin” demiş! Adam; “Avukat isterim Sayın Hâkim” diye konuşmuş. Yargıç; “Avukatı ne yapacaksın, bak her cebinde bir tavuk, koltuk altlarında birer tane daha, Avukat gelip ne diyecek?”Başbakan Ahmet;
Hırsız pişkinlikle; “Ben de onu merak ediyorum ya Hâkim Bey, bakalım ne diyecek?”
-17/25 Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet olaylarının açığa çıkmasından 8 ay (SEKİZ) önce bu olayları doğrulayan MİT ve MASAK Raporlarının dönemin Başbakanı Recep’e verildiğini bilmiyor mu?
-Has Adamı olan MİT Müsteşarının, aynı raporun kopyasını, daha önceden kendisine de verdiğini unuttu mu?
-Kendisine bağlı bir kurum olan Adli Tıp Kurumunun, bu yolsuzluk olayları sırasında yapılan konuşmalar doğrudur. Montaj değildir, raporu verdiğini hatırlamıyor mu?
-Reza Zarrab’ın organize ettiği Kaçak Altın Ticaretinin, dönemin Başbakanının haberi olmadan yapılamayacağını bilmiyor mu?
-Banka Genel Müdürünün hangi sebeple evinde ve zulasında milyonlarca Dolar-Avro depoladığından dönemin Başbakanının ve MİT Müsteşarının haberi olmadan yapılmayacağını, bilmiyor mu?
-En büyük yolsuzlukların yapıldığı “Maden Arama ve İşletme Ruhsatlarının” bizzat dönemin Başbakanı tarafından verildiğini ve dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle şaibeli bir uygulama yapılamayacağını, bilmiyor mu?
-Özellikle İstanbul ve Ankara’daki “Kupon Arazilerin” ve çılgınca yaptırılan imar değişikliklerinin, dönemin Başbakanının haberi ve onayı olmadan gerçekleşemeyeceğini, bilmiyor mu?
-Devletten iş alan müteahhitlerin “Evet, biz 100’er Milyon Dolar, havuza verdik” dediklerini ve 630 Milyon Dolarlık Haram Havuzu ile Gazete ve televizyonlar alındığını, bu medya organlarına devlet bankalarından milyonlarca lira aktarıldığını bilmiyor mu?
Yıllarca, Dönemin Başbakanının Başdanışmanı olarak dip dibe olacaksın, sonra Dışişleri Bakanı olarak görev yapacaksın, en sonunda da Başbakanlık koltuğuna oturacaksın ve 13 sene gibi çok uzun biz sürenin sonunda tüm bunlardan haberin ve bilgin olmayacak!
İnan bana Başbakan Ahmet buna Havuz Bingöl de, Kezban Hatemi de, Kadir İnanır da inanmaz…
Başbakan Ahmet;
-Horasan Erenlerinden birinin eline, 17/25 Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet olayları ile ilgili bir devlet raporu, 8 ay (SEKİZ) öncesinden geçseydi, üstüne mi yatar dı, yoksa Cumhuriyet Savcılığına mı verirdi?
-Hoca Ahmed Yesevi Hazretlerinin eline, Reza Zarrab’ın altın kaçakçılığı yaptığı ve önüne yatan Bakanları dolarla yemlediği raporu gelse, kuluçkaya yatar gibi üstüne mi yatardı, yoksa Cumhuriyet Savcılığına mı verirdi?
-Ülke yönetiminde Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri olsaydı, tüm maden ruhsatlarını kendisi mi dağıtırdı, yoksa devlet ve millet denetimine açık bir halde mi yapardı?
-Ülke yönetiminde, destur aldığını iddia ettiğin Hacı Bayram Veli Hazretleri olsaydı, kupon arazilerin imar değişikliklerini kendisi mi yapardı?
Oğluna 100 Milyon Dolar bağışlar alacak vakıflar kurar mıydı?
Sen bu mübarek insanların nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorsun.
Onlar asla senin gibi davranmazlardı! Üç günlük koltuk uğruna doğru yoldan ayrılmazlardı! Sen sürekli olarak bu büyüklerimizi örnek gösteriyorsun.
Boşuna çaba gösterme.
Sen kendini onlardan sayıyorsun ama onlar senden değiller ki.
Bırak artık şu dediğim dedik, çaldığım düdük inadını.
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol…