“Parayı seven” liderler ve “Guguk”
GUGUK DEVLETİ

Gelenler genellikle demokrasi ile ilgisi olmayan ülke liderleri!
Kaçak Ak Sarayı gösterip, Türk Milletine “Baksana, liderler koşa-koşa bizim Cumhurbaşkanımızın ayağına geliyorlar! Çok büyük adam bizimki yahu” diyebilmek için ısrarla davet edilip, yol masrafları karşılananları da yakında görüp, duyacağız!
En son gelen Katar Emiri!Cumhurbaşkanı Recep’in iki türlü sırdaşı!
Diktatör Esad’a karşı El-Kaide döküntülerini beraberce desteklediği despot lider.
Katar Emiri parayı basar, birileri silahları hazırlar ve yerine ulaştırır. Anlaşma bu!
Katar Emiri ülkeye ayak basar basmaz, paraları harcayan kişiyi arabasına alır ve “Anlat bakalım adamım, paraları nereye harcadın” diye hesap sorar!
Katar Emiri, bir de “parayı seven” liderlerin ülkelerinde müşterek yatırım yapan ve dostlarının haram paralarını kendi bankalarında yıkayıp aklayan akıllı ve uyanık bir yatırımcıdır!
Burası Cumhurbaşkanı Recep’in “Yeni Türkiye’si!”
İşler burada, devlet protokolüne göre değil, keyfe ve duruma göre yürür.
Yabancı bir ülkenin devlet başkanını, istihbaratçı müsteşar karşılar ve makam arabasına biner, resmi karşılama görevlisi Bakan ise, arkadan tıngır-mıngır gelir! Herkes haddini bilecek…
Türkiye ile selamı kesenler sadece demokrat ülke liderleri değildir. Ülke içindeki demokratik sivil toplum kuruluşları da Cumhurbaşkanı Recep’ ten köşe bucak kaçarlar.
Cumhurbaşkanı Recep, ya kendisini davet etmeyenleri ZORLA ve TEHDİTLE Kaçak Ak Sarayına getirtir ve onlara camdan okuduğu mesajları iletir (Bakınız, Cesur Akil Adam R. Hisarcıklıoğlu) ya da kendi atadığı ve emrine aldığı kuruluşlara gider ve oralarda camdan okur!
(Bakınız, DEİK)
Cumhurbaşkanı Recep, saçlarını kömür karasına boyayan Bakanına bağladığı DEİK denen kuruluşta yaptığı konuşmada, Avrupa Birliğine yaradana sığınıp öyle bir fırça attı ki, sormayın gitsin!
C.R aynen şunları söyledi;
“Ben bu AB’nin en büyük ülkesine, PKK terör örgütünün elebaşlarını ülkenizde besliyorsunuz diye sorduğumda (bildiğiniz gibi İmralı ve Kandildeki canilerle Merkel ve adamları görüşüyor, bizim ki için görüşüyor diyen, şerefsizdir(!)) aldığım cevap ya bir hiç oldu, ya da burası hukuk devleti şeklinde cevap verildi.
Peki, burası ne? Türkiye GUGUK DEVLETİ Mİ?”
Ah be Haşmetmeab,
AB kim, demokrasi kim?
Onlarda, Kuvvetler Ayrılığı var, Parlamento denetimi var, onlardaki Bakanlar-Milletvekilleri emir eri değiller, köle hiç değiller. Onlar, demokrasi konusunda o kadar geriler ki, ibret-i âlem için bir tane bile olsun, haram havuzuyla oluşan Haram Medyaları bile yok.
O zavallıların, milyarlarca doları-avrosu olan başkanları yok, çocuklarının yüz milyonlarca dolar bağış alan vakıfları da yok. Geri bunlar geri!
Bu abeci AB var ya Sultanım, daha bir tane Cemaati devlete sokup, kendi ordularına tuzak kuramadılar. Kendi milli ordularının bir komutanını dahi zindana atamadılar. Bu geri zekâlılar hala askeri-yargı ve hukuk vesayeti altındalar. Onlarda devletin tüm denetim kurumları görevlerine devam ediyor.
Yüce BaşBaşbakanımız,
Size bir olay anlatayım, bu AB ne kadar geri siz anlayın gari;
Geçen yaz, Merkel ve eşi tatile çıkmak istemişler. Merkel görevi gereği devletin uçağıyla giderken, eşi zavallı adamcağız yolcu uçağıyla gitmiş ve bilet parasını kendi cebinden ödemiş, iyi mi? Adamlardaki görgüsüzlüğe bakar mısınız?
Bütün bunları geçtik, bu AB’ nin devlet adamlarından hiçbiri şimdiye kadar, bir vatandaşları markete kadar kovalayıp “Kaçma ulan İsrail dölü” diye tokatlayıp, dövmemişler yahu!
Demokraside bu kadar geriler yani!
Asil Haşmetmeab;
Kırk sene uğraşsan AB’yi kendin gibi demokrat yapamazsın!
Adamcıkların demokrasiden yana nasipleri kapanmış. Hiç bunlarla uğraşma, bırak işkembe b.kuyla kaynasın…