Türkiye ve İnsan Hakları Günü

İnsan Hakları Günü nedeniyle yazılı açıklama yapan Tanrıkulu, 2014 yılı içinde 2 bin 229 kişinin yaşamını yitirdiğini, 644 kişinin de yaralandığını belirtti... 

2014 yaşam hakkı ihlali bilançosu: 
.
‘2 bin 229 kişinin yaşamını yitirdi’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada; “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin yıl dönümü olan bu yılki 10 Aralık’ta da AKP hükümetinin yarattığı ağır ihlal enkazıyla karşı karşıyayız. Temel hakları budayan uygulamalarla yetinmeyip yeni güvenlik yasalarını devreye koymaya hazırlanan hükümet, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin özünü oluşturan insanlık onurunu bu yıl da ayaklar altına alan uygulamalardan ödün vermemiştir" dedi.

Tanrıkulu açıklamasında, Türkiye’de başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan hakları hükümetin ağır saldırısı altında olduğunu, hapishanelerde, karakollarda, sokaklarda, sınır boylarında, kamusal bütün mekânlarda yurttaşların, insan onurunu zedeleyen uygulamalara maruz kaldığını, temel insan hakları toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel ve sosyal dönüşümle birlikte genişlerken, hükümetin bu genişlemenin önüne her seferinde yeni setler çektiğini, bununla da yetinmeyip büyük mücadeleler sonucunda kazanılmış olan hakları gasp ettiğini belirtti.

'iŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE SOKAKLARA TAŞMIŞTIR'

Tanrıkulu ayrıca, "AKP yetkililerinin bir süredir 'işkenceye sıfır tolerans' iddiasında bulunmaması tesadüf değildir. Zira işkence her vesileyle belirttiğimiz gibi karakollardan, cezaevlerinden sokaklara taşmış ve artık gizlenemez hale gelmiştir. 1990’larda işkence ve kötü muamele karakol hücrelerinde yapılırken AKP döneminde sokaklarda gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 

Nitekim İnsan Hakları Derneği, 2014’ün ilk 11 ayında kendilerine 1.018 kişinin işkence gördüğü için başvurduğunu açıklamaktadır. İşkence ve kötü muameleye maruz kalan yurttaşların tümünün bunu şikâyet konusu yapmadığı düşünülürse, bu rakam çok daha yüksektir. Bununla beraber işkence ve kötü muamele yapan kolluk güçleri hakkında adli veya idari yaptırımda bulunulması istisna olmaya, cezasızlık sorunu önemli bir mesele olarak karşımızda durmaya devam etmektedir. 

İşkence ve kötü muamele bir yana, yargısız infazda bulunan kolluk güçleri hakkında bile etkin bir adli süreç işletilmemekte ve bu sorun her geçen gün katlanarak devam etmektedir. 2014 yılı boyunca neredeyse her hafta yargısız infazlarla ilgili davaları izlemek ve ihlalcilerin etkin bir biçimde korunduğuna tanıklık etmek durumunda kaldık." dedi.


'POLİS, ERDOĞAN'DAN CESARET ALMAKTADIR'
.
Açıklamasında Ali İsmail davası ile ilgili de düşüncelerine yer veren Tanrıkulu, süreç ve sanık olis hakkında da değerlendirmelerde bulunarak; 

"Bununla beraber yargısız infazda bulunan kolluk güçleri veya linççiler devlet yetkilileri tarafından açıkça desteklenmiştir. 

Nitekim 26 Kasım tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı’nda yaptığı konuşmada esnaf için şu sözleri sarfetmiştir:
 “Bizim medeniyetimizde, milli ve medeniyet ruhumuzda esnaf ve sanatkar gerektiğinde askerdir, alperendir, gerektiğinde vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır.Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adaleti sağlayan hakimdir, gerektiğinde de şefkatli kardeştir.”

 Erdoğan’ın bu sözleri, 3 Haziran 2013’te Eskişehir’de polis ve esnaf saldırısı sonucu öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasının görüldüğü saatlerde sarf etmesi tesadüf değildir. 

Nitekim söz konusu duruşmada sanık polis, ''Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı ve İçişleri Bakanı 'Gezi Parkı bir darbedir' diyor. Eğer bu darbeyse ben darbenin bastırılmasında görev aldım. Beraatımı talep ediyorum'' demiştir. Ali İsmail Korkmaz cinayetinin sanığının bu ifadesi, yaşam hakkı ihlalcilerinin cesaret aldıkları esas güce dair net bir işarettir." dedi.

DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SALDIRI ALTINDA

Tanrıkulu düşünce özgürlüğü ile ilgili olarak ise, "2014 yılında da düşünce ve ifade özgürlüğü iktidar lehinde olması kaydıyla sağlandığını, iktidarı eleştiren yazarlar, akademisyenler, gazeteciler, insan hakları savunucuları, aktivistlerin baskı ve tehditlere maruz kaldığını, hükümetin yetkilileri çeşitli vesilelerle gazeteci, sanatçı, yazar veya akademisyenleri miting meydanlarında hedef gösterdiğini, hükümete yakın medyanın da bu hedef gösterme operasyonlarını sürdürdüğünü belirterek, Türkiye’de hükümete yakın olmayan basın ve basın mensuplarının ağır bir kıskaç altında tutulmakta olduğunu, otosansürün dayatıldığını ve ifade özgürlüğünü kullanan kişilerin ciddi saldırılarla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Yaşam hakkı ihlal bilançosunu da açıklayan Tanrıkulu, "İHD ve THİV verilerinden hareketle aşağıda aktardığımız bilanço, hak mücadelesinin ne kadar elzem olduğunu da ortaya koymaktadır. Söz konusu verilere göre 2014 yılı içinde 2.229 kişi yaşamını yitirmiştir"
dedi.
 
➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..