9 AKP'li vekil “Belgeli” tespitlerin hiçbirini kabul etmedi!
Eski
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı, CHP İzmir milletvekili Rıza
Türmen, TBMM Soruşturma Komisyonu’nda dört bakanın Yüce Divan’a sevkine
ilişkin “belgeli” tespitler yaptı. Fakat dokuz AKP'li vekil hiçbirini
kabul etmedi!..
Komisyonun belgesi çok, göreni yok!

Türmen, “Çağlayan-Sarraf rüşvet ilişkisi tespit edilmiştir. Muammer Güler’in Sarraf’tan menfaat sağladığı anlaşılmıştır. Egemen Bağış, Sarraf ilişkisi ortadadır ve rüşvet almaktan yargılanmalıdır. Erdoğan Bayraktar’ın kişiye özel imtiyazlı imar planını onaylattığı, imar planlarına aykırı olarak yapılan projelerin usulsüzlüklerine göz yumduğu anlaşılmaktadır” dedi.
Türmen’in tutanaklara geçen bakanları suçlayan değerlendirmeleri şöyle:
“Çağlayan Sarraf rüşvet ilişkisi”
Rıza Türmen (İzmir): Rıza Sarraf'a ait firmaların Halkbank hesabına gelen paranın altına dönüştürülerek ihracatla İran’a veya Dubai’ye gönderilmesiyle Rıza Sarraf ve Zafer Çağlayan arasındaki rüşvet ilişkisinin doğru orantılı olduğu savcılığın talimatıyla, hâkim kararıyla yapılan tespitlerde ortaya çıkmaktadır. Rıza Sarraf'ın bu eylemler kapsamında Halkbankasında hesap değiştiren, Rıza Sarraf'ın firması hesabına gelen paranın yüzde 0,4 ila 0,5’ini Zafer Çağlayan’a rüşvet olarak gönderdiği, takip çalışmalarında, dijital belgelerde ortaya çıkmıştır. Rüşvet anlaşması 2012 yılında başladığı anlaşılmaktadır. Nakit para gönderimlerinin haricinde Zafer Çağlayan’ın beğendiği lüks saatler, mücevherler de bu rüşvet kapsamına girmektedir.
“Altının Dubai’ye çıkışı sağlandı”
Rıza Türmen: (Devamla) Bunun dışında bu Gümrük Ticaret Başmüfettişi Mehmet Eryılmaz tarafından düzenlenen soruşturma raporu ve ekleri ile Gümrük Başmüfettişi Şener Celepçıkay tarafından hazırlanan bilirkişi raporu, bunların incelenmesinden anlaşılmaktadır ki Gana’dan kaçak yollarla yurda sokulmak istendiği iddia edilen 1,5 ton altınla ilgili adli ve idari soruşturmaların engellenerek altının Dubai’ye çıkışının sağlandığı ortaya çıkmıştır.
“Çağlayan'a 32 milyon euro”

Bütün bu nedenlerle Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan'ın Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet oluşturduğu, Türk Ceza Kanunu’n önergede belirtilen resmi belgede sahtecilik başlıklı 204'üncü maddesi, rüşvet başlıklı 252’nci maddesi, nüfuz ticareti başlıklı 255’inci maddesi ve ayrıca görevi kötüye kullanma başlıklı 257’nci maddesi uyarınca Yüce Divan’a sevkinin gerektiği görüşündeyim.”
“Güler, Sarraf'tan menfaatler sağladı”
Rıza Türmen: (Devamla) Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, onunla birlikte oğlu Barış Güler, Özgür Özdemir, Hikmet Tüner ve Barış Kıranta arasında bir araya gelme oluşmuştur, Muammer Güler yöneticiliğinde. Muammer Güler ile Rıza Sarraf'ın ilk tanışmalarını müteakiben Rıza Sarraf'ın 1,5 milyon dolar ödeyeceği, onun karşılığında emniyet şeridi imtiyazı, koruma polisi görevlendirilmesi, Barış Güler'in danışmanlık firmasıyla sözleşme yapılması gibi menfaatler sağlandığı anlaşılmıştır. Bunun dışında yasaya aykırı olarak Rıza Sarrafın yakınlarının vatandaşlığına geçirilmesi sağlanmıştır. Her vatandaşlığa geçişte bu 1 milyon dolara mal olmuştur, bu vatandaşlığa geçişler ve bütün bunlar...
Ne zaman kaç dolar verildi?
Rıza Türmen: (Devamla) Başka şeyler de vardın işte, gazetede Rıza Sarraf'la ilgili birtakım haberlerin çıkması önlenmiştir, önergede yer almamakla birlikte bu Çin’deki şeylere Muammer Güler’in referans mektubu yazdığı ortaya çıkmıştır ve bütün bunların karşılığında 25/4/2013 tarihinde teslim edilen 300 bin dolar, 24/5/2013 tarihinde 400 bin dolar, 5/6/2013 tarihinde 30 bin dolar, 2/7/2013 tarihinde teslim edilen 35 bin dolar, 6/8/2013 tarihinde 35 dolar, 16/8/2013 tarihinde 200 bin dolar, 6/9/2013 tarihinde 25 bin dolar, 6/5/2013 tarihinde 30 bin dolar, 19/7/2013 tarihinde 200 bin dolar verildiği anlaşılmaktadır.
Bütün bu nedenlerle eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in Türk Ceza Kanunu’nun resmî belgede sahtecilik başlıklı 204’üncü maddesi, rüşvet başlıklı 252'nci maddesi, nüfuz ticareti başlıklı 255'nci maddesi, gizliliğin ihlali başlıklı 285’inci maddesi ve ayrıca görevi kötüye kullanma başlıklı 257'nci maddesi uyarınca Yüce Divan'a sevkinin gerektiği kanaatindeyim.
“Bağış’a üç kez 500 bin dolar”
Rıza Türmen: (Devamla) Egemen Bağış’la ilgili olarak, Egemen Bağış'a 3 kere 500 bin dolar ödeme yapıldığı Rıza Sarraf tarafından tespit edilmiştir. Tabii, bu paraların sadece belirli bir işe hasredilmiş gibi, sadece belirli bir iş için verildiği yanlış bir kanaattir, çünkü “İleride bir gün lazım olur” nedeniyle bu paralar önceden verilmektedir.
Zaten Rıza Sarraf da bunu telefon konuşmalarında söylemektedir, "Daha önce vermek lazım” düşüncesindedir ve bunların karşılığında işte Rıza Sarraf'a birtakım menfaatler sağlanmıştır, gazetede haber çıkması önlenmiştir ve diğer menfaatler sağlanmıştır. Bütün bunlarla ilgili olarak Egemen Bağış’ın Ceza Kanunu'nun rüşvet başlıklı 252’nci maddesi, nüfuz ticareti başlıklı 255’nci maddesi, gizliliğin ihlali başlıklı 285’inci maddeleri nedeniyle, uyarınca Yüce Divan'a sevk edilmesi gerekliliği görüşündeyim.
“Bayraktar da gitmeli”
Rıza Türmen: (Devamla) Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar kişiye özel imtiyazlı imar planını onaylattığı, imar planlarına aykırı olarak yapılan projelerin usulsüzlüklerine göz yumduğu anlaşılmaktadır. Bunların bazıları şunlar: Ağaoğlu Bakırköy 46 isimli proje için illegal bir şekilde imar izni alınmış, Bulgar Ortodoks Kilisesi Vakfına ait araziye Taşyapı İnşaat şirketi tarafından yapılacak proje için illegal özel proje alanı ilan edilmiş, sağlık tesisi yapımı için imar verilen ve Taşyapı İnşaat'a ait olan arsaya otel yapımı için illegal olarak imar alınmış, resmî belgeyle sahtecilik yapılarak Zorlu Center Projesi’ndeki kaçak yapılara onay verilmiş!
Arif Yüksel’e ait Beykoz’da bulunan yeşil alanın illegal olarak imara açılması sağlanmış! Ataköy sahil kenarına Özyazıcı İnşaat tarafından imar planlarına aykırı olarak yapılan projeye izin verilmiş, birinci dereceden doğal sit alanı olan İller Bankası Sarıyer arazisinin gerçeğe aykırı raporla imara açılması sağlanmış, Maslak Acıbadem Hastanesi ek bina projesi için Boğaziçi Kanunu’na aykırı olarak imar alınmış ve imar planlarına aykırı olarak yapılan bütün bu usulsüzlüklere Erdoğan Bayraktar’ın göz yumduğu ve bunların yapılmasını sağladığı ve denetimden sorunsuzca geçmelerini sağladığı yönündü yeterli delil ve şüphe vardır.
O nedenle, eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın 255 nüfus ticareti ve 257 görevi kötüye kullanma maddelerinden Yüce Divan'a sevki gerekir. Tabii, bir de buna şeyi ilave etmek lazım. Erdoğan Bayraktar’ın oğlu bütün bunların karşılığında... Bu projeleri alanlara oğlunun şirketiyle yemek ve enerji ilişkisi kurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu da işin başka bir yönü. O nedenle, Erdoğan Bayraktarın da dediğim gibi, TCK 255 ve 257’nci maddelerinden Yüce Divan'a sevki gerektiğini düşünüyorum.
Yurt