Bıçak kemiğe dayandı. Bunun için grevdeler
Yalan perdesi yırtıldı!
Necati DOĞRU

Belli!
Bu grev büyüyecek.
İşçiler gerçeği gördüler:
Evet! Milli gelir arttı.
Çalışana verilmedi.
İşçi, iyi durumda değil.
Dışarıda çok işsiz var ve “seni atar, onu alırım” korkutması altında “ne verirsem kabul et ve çalış” buyrukçu modeline zorlandılar.
Bıçak kemiğe dayandı.
Bunun için grevdeler.
* * * *
DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası’na üye işçiler dün grev başlatarak; “ucuz emek sömürüsüyle büyüme buraya kadar…” uyarısını verdiler.
Saray yapıp oturan.
Patek saat takıp kabaran.
Kutusundan dolar fışkıran.
Bu uyarıyı anlayacak mı?
Affedersiniz!
Angutlar!
Anlama zorluğundalar.
Anlayabilselerdi.
Dün greve başlayan ve Türkiye’nin en eğitimli, en deneyimli, en verimli işçilerinin çalıştığı fabrikalarda şu akıp giden 12-13 yıl içinde bir “demokratik-katılımcı işyeri yönetimi” kurmayı planlar ve isterlerdi. Böyle bir yönetim kurulabilseydi bugün bu fabrikalarda: “işyeri temsilcisi ile fabrikanın genel müdürü verimlilik hesaplarını aynı gözle inceleyen” iki sorumlu insan olurlardı. Ücret zammı pazarlığını greve gitmeden çözerlerdi.
Eski plak dönüyor.
İşçi ucuza çalışsın.
Çok çalışsın.
Hem de verimli olsun.
Çin’le rekabet etsin.
Almanya ile yarışsın.
* * * *
Dün işçilerin greve başladıkları metal ve makine sanayi fabrikalarında üretim bir yandan Çin ve Hindistan ürünleriyle rekabet edemezken, diğer yandan teknolojik yenilikte, “konuşan makineler düzeyine” atlamış Alman ve ABD sanayileri ile yarışabilmenin kuyruğunun kuyruğu bile olamadı.
Şu resme bakın:
Türkiye’de:
9 bin makine fabrikası var.
Yıllık ihracatı:
14 milyar dolar.
Almanya’da:
9 bin makine fabrikası var.
Yıllık ihracatı:
180 milyar dolar.
Ey kendine 1150 odalı pahalı saray yapıp oturan, ey koluna Patek Philippe saat taktıran, ey polis aramasında ayakkabı kutusundan ve banyo lifi içinden milyon dolarlar, Eurolar fışkıranlar; “aynı sayıdaki fabrika Almanya ile Türkiye’de niçin bu kadar fark gösteriyor” diye hiç merak edip, sordunuz mu?
Emeği ucuzlatarak büyüseydi.
İşçiyi sendikasız bıraksaydı.
Çalışanı yönetime katmasaydı.
Almanya, Almanya olabilir miydi?
* * * *
Türkiye tersini yapmakta.
Ucuz işçilik kalıcı olsun.
İşçiler sendikasızlığa zorlansın.
Sözleşmeler 3 yıllık yapılsın.
İşyeri demokrasisi çalışmasın.
Bu modelle Türkiye Çin’in de gerisinde Almanya’nın da çok çok uzağında. Dün greve çıkan DİSK üyesi işçiler; “rant ve rüşvete dayalı büyümenin köpük olduğu” gerçeğini haykırdılar. Büyüme yalanı perdesini indirdiler. Anlayana!
Bu hırsızlık!
Elektrik dağıtım şirketleri devletin elinden özel firmalara özelleşirken, “kayıp-kaçak bedelinin” abonelere yüklenmemesi şartını koymuştu. Buna uyulmadı. Kayıp kaçak bedeli faturalara yansıtıldı. Adalet (Yargıtay) ise “Bu hırsızlıktır, kayıp kaçak paraları vatandaşa geri ödenmelidir” kararı aldı. Yeni yasa tasarısı hazırlandı. Bu tasarıya göre, adaletin kararıyla abonelere yapılacak kayıp kaçak iade ödemelerini şirketler elektrik faturasına yansıtacak. Hırsızlık kılıfa uyduruluyor. 36 milyon abonenin isyan etmesi gerekir.