Firari MİT’çinin Suriye itirafları
Firari
MİT elemanı Önder Sığırcıkoğlu ortaya çıktı ve itiraflarıyla AKP
hükümetinin Suriye’de yaşanan savaştaki büyük rolünü gözler önüne
serdi...
Firari MİT’çi Önder Sığırcıkoğlu’ndan Suriye itirafları

Sığırcıkoğlu Suriye’de olayların başladığı günlerde Asi nehrinde görülen cesetlerin sırrını da açıkladı.
Suriyeli Albay Hüseyin Harmuş’un 29 Ağustos 2011 günü kaçırılarak Suriye’ye götürülmesi davasından 20 yıl hapis cezasına çarptırılan ve tutuklu bulunduğu Osmaniye Cezaevi’nden yarı açık cezaevine nakil olması için, 10 saatlik yol iznini kullanırken kayıplara karışan MİT elemanı Önder Sığırcıkoğlu ortaya çıktı.
Sığırcıkoğlu Odatv’de Ömer Ödemiş imzasıyla yayınlanan haberde AKP Hükümetini zora sokacak açıklamalar yaptı. Suriye’de yaşanan savaşta AKP hükümetinin büyük rolü olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’YE GELEN ALBAY
Suriye’den Türkiye’ye ilk geçen Suriye’lilerin yanlarında Thuraya isimli uydu telefonları ve laptoplarının olduğunu söyleyen Sığırcıkoğlu gelenler arasında yer alan esrarengiz albayla ilgili şu bilgileri verdi:
“2011 yılı Haziran ayının 10 ya da 11’i idi. Kurumum tarafından Suriyeli muhaliflerden bir albayın kampa geldiğini bildirdiler. Bu albayla ilgili görevi bana verdiler. Yaptığım tespitlerde gelen albayın, Cisreşşuğur’da oluşturulan silahlı muhalefetin lideri Hüseyin Harmuş olduğunu öğrendim. Meslek memuru olan T.L. isimli arkadaşımla birlikte Harmuş ile mülakat yaptık. 11.Tümen’de Humus şehrinde askeri inşaat dairesinde görevli olduğunu, patlayıcı konusunda uzman olduğunu söyledi.”
ASİ’DEKİ CESETLERİN SIRRI
Sığırcıkoğlu açıklamasında Suriye’deki olayların başladığı günlerde Asi nehrinde görülen cesetlerle ilgili de şu bilgileri verdi:
“Bu Albay Cisreşşuğur’daki silahlı direnişi organize ettiğini belirtti. Bu direniş sürecinde burada, Suriye güvenlik görevlilerin de Cisreşşuğur Postanesi’ndeki gizli dinleme yapan görevlileri etkisiz hale getirdiklerini, postaneyi ele geçirdiklerini, daha sonra kendisinin hazırladığı bir bombayı traktör römorkunda askeri birliğe götürüp, orada patlattığını, çatışma halinde olduğu kişilerin patlama sonrası sağ olanlarının kendilerine teslim olmak zorunda kaldıklarını, teslim olanların 138 tanesini öldürttüğünü anlattı. Bu kişinin diri diri insanları keserek Asi nehrine atan kişi olduğunu öğrendim.”
Çalıştığı kurumun bu kişiye çok önem verdiğini ifade eden Sığırcıkoğlu, “Suriye’de isyan eden bu kişilere operasyonel telefonlar veriyor ve barınıp, kollanmalarını, Suriye’ye tekrar gidip gelmelerine olanak yaratıyorduk” dedi.
ALBAYI BEN KAÇIRDIM
Sığırcıkoğlu Albay Hüseyin Harmuş’un kaçırılıp Suriye makamlarına teslim edilmesi konusunda da şöyle dedi:
“Albay Hüseyin Harmuş’un kaçırılmasını ben planladım ve ilişkilerim içerisinde olan birkaç kişiye bana yardım etmeleri için teklif götürdüm. Onlar da kabul edince, Harmuş’u arabama alıp, Suriye’ye götürecek arkadaşlara teslim ettim. Bu katil Suriye’ye adaletin karşısına çıkartılarak, katlettiği yüzlerce insanın hesabını verdi. Ben bunu asla para için yapmadım. Hiçbir pişmanlık duymuyorum. Türkiye hükümetinin Suriye halkına yönelik tüm politikaları ihanettir.”
TERÖRİSTLERİ SURİYE’YE BİZ SOKTUK
Suriye’deki rejimin yıkılması için binlerce katilin, cihatçının uçaklarla Hatay’a taşındığını ve buradan da Yayladağı ve Reyhanlı üzerinden Suriye’ye yeni katliamlar için sokulduğunu söyleyen Sığırcıkoğlu şu bilgileri verdi:
“Ben bunları her gün yaşıyordum. Pasaportsuz, nereden ve nasıl geldiği belli olmayan, binlerce kişi, yasadışı yollardan Türkiye’ye getiriliyor ve ardından Suriye sınırlarından geçişleri sağlanıyordu. Bunların bir kısmını gördüm, bir kısmını ise yaşadım. İskenderun limanına gemilerle gelen silahlar, burada konteynırlara yüklenerek, TIR’larla Reyhanlı’ya taşınıyordu. Bunların geçişleri sağlanıyordu. Suriye’ye cihatçı adı altında katillerin nereden ve nasıl sokulduğunu, silahların nasıl taşındığını ve yetkililerin bu konuda kendilerine ne talimatlar verdiğini detaylarıyla açıklamaya hazırım.”