“77 milyon ‘ADALET’ bekliyor!”
Bursa’da baro başkanları ve bazı
sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıya katılan
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, toplantı öncesinde
gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı...
Feyzioğlu: “77 milyon kişi adalet bekliyor!”
“Cumhurbaşkanı Anayasa’yı her gün ihlal ediyor” diyen Feyzioğlu, Türkiye’de
siyasetin kavga etmekten dolayı hiçbir şeyi çözemediğini belirterek şunları
söyledi:
“Türkiye’de 77 milyon insan tek kelimeyle adalet istiyor. Türkiye adaletini arıyor olabilir. Nerede adaletini arıyor? Adliyenin önünden geçerken ’Bu binada adalet dağıtılsın’, ’Burada adalet vardır’demek istiyoruz. Bunu İzmir’deki vatandaşımız da böyle istiyor, Bursa’da da, Şırnak’ta da bunu böyle istiyor. İşte Türkiye, adaletine artık kavuşmak istiyor. İşte bizi biz yapacak o kocaman bizi yapacak olan 77 milyonu bir araya getirecek halka bu. İşte biz bunun kavga edilmeden, insanı, halkı merkeze alarak tartışılabileceğini göstermek niyetindeyiz.”
Partinin lideri gibi
Metin Feyzioğlu, “Partilerin birbiriyle çekişmemesi için Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la görüşecek misiniz?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Biz zaten sayın cumhurbaşkanından randevu seçildikten sonra talep ettik. Fakat sayın cumhurbaşkanı, seçildiğinin haftasında 77 milyonun değil, sadece kendisini alkışlayanların cumhurbaşkanı olacağını ispat etti. Pek çok şekilde ispat etti. ‘Birlik başkanı gelirse ben Yargıtay açılışına gelmem’ dedi.
Kanun değiştirtti, Yargıtay’da adli yıl açılışını kaprisle, tamamen duygusal bir kaprisle kaldırttı. Tavrı, tarzı bir siyasi partinin fiili liderliği gibi. Anayasa’yı da her gün ihlal ediyor bu tavrıyla. Ama biz makama saygıdan ötürü randevumuzu talep ettik. Randevu da gelmedi. Randevu gelmediği için boyumuz kısaldı mı? Hayır kısalmadı. Gelseydi boyumuz uzar mıydı? Hayır uzamazdı. Ama sayın cumhurbaşkanı randevu verseydi herkesin Cumhurbaşkanı olduğunu ispatlamış olurdu, bu onun boyunu uzatırdı.”
Yapıcı değil, yıkıcı
Türkiye’de gündemin her an değiştiğine dikkat çeken Feyzioğlu şöyle devam etti:
“Sabahleyin kalkıyorsunuz bir Türkiye, öğleden sonra oluyor kalktığınız Türkiye değil, bambaşka bir şey olmuş. Akşam yatıyorsunuz ’şükür’diyorsunuz bugünü atlattık. İnşallah yarın daha sakin geçer diyorsunuz, oooo kıyamet kopmuş. Bu kadar gerginlik fazla. Türkiye’de tansiyonun düşürülmesi lazım. Öncelikle de Türkiye’de bu tansiyonu düşürme noktasında da görev cumhurbaşkanına düşüyor.
Cumhurbaşkanının görevi budur. Ama sayın cumhurbaşkanı yapıcı liderlik değil, yıkıcı liderlik yolunu tercih ediyor. Yıkarak, kendinden olmayanları, kendini alkışlamayanları iterek kendi tabanını bir şekilde sürekli diri tutmaya çalışıyor. Bu tehlikeli bir siyasi stratejidir.”
Bursa’daki bütün sivil toplum örgütlerinin katılımıyla 5 Nisan’da büyük bir adalet mitingi yapılacağını anlatan Feyzioğlu,
“Bu mitingin yerel kalmaması için dedik ki, biz Bursa’dan başlayıp bir yürüyüş yapalım. İzmir’e yürüyelim. Neden İzmir? Çünkü İzmir Barosu bundan yıllar önce ’5 Nisan avukatlar günü olsun’demiş. Bunu da dikkate alarak Balıkesir, Manisa ve İzmir’e bir yürüyüş olacak” dedi.
“Türkiye’de 77 milyon insan tek kelimeyle adalet istiyor. Türkiye adaletini arıyor olabilir. Nerede adaletini arıyor? Adliyenin önünden geçerken ’Bu binada adalet dağıtılsın’, ’Burada adalet vardır’demek istiyoruz. Bunu İzmir’deki vatandaşımız da böyle istiyor, Bursa’da da, Şırnak’ta da bunu böyle istiyor. İşte Türkiye, adaletine artık kavuşmak istiyor. İşte bizi biz yapacak o kocaman bizi yapacak olan 77 milyonu bir araya getirecek halka bu. İşte biz bunun kavga edilmeden, insanı, halkı merkeze alarak tartışılabileceğini göstermek niyetindeyiz.”
Partinin lideri gibi
Metin Feyzioğlu, “Partilerin birbiriyle çekişmemesi için Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la görüşecek misiniz?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Biz zaten sayın cumhurbaşkanından randevu seçildikten sonra talep ettik. Fakat sayın cumhurbaşkanı, seçildiğinin haftasında 77 milyonun değil, sadece kendisini alkışlayanların cumhurbaşkanı olacağını ispat etti. Pek çok şekilde ispat etti. ‘Birlik başkanı gelirse ben Yargıtay açılışına gelmem’ dedi.
Kanun değiştirtti, Yargıtay’da adli yıl açılışını kaprisle, tamamen duygusal bir kaprisle kaldırttı. Tavrı, tarzı bir siyasi partinin fiili liderliği gibi. Anayasa’yı da her gün ihlal ediyor bu tavrıyla. Ama biz makama saygıdan ötürü randevumuzu talep ettik. Randevu da gelmedi. Randevu gelmediği için boyumuz kısaldı mı? Hayır kısalmadı. Gelseydi boyumuz uzar mıydı? Hayır uzamazdı. Ama sayın cumhurbaşkanı randevu verseydi herkesin Cumhurbaşkanı olduğunu ispatlamış olurdu, bu onun boyunu uzatırdı.”
Yapıcı değil, yıkıcı
Türkiye’de gündemin her an değiştiğine dikkat çeken Feyzioğlu şöyle devam etti:
“Sabahleyin kalkıyorsunuz bir Türkiye, öğleden sonra oluyor kalktığınız Türkiye değil, bambaşka bir şey olmuş. Akşam yatıyorsunuz ’şükür’diyorsunuz bugünü atlattık. İnşallah yarın daha sakin geçer diyorsunuz, oooo kıyamet kopmuş. Bu kadar gerginlik fazla. Türkiye’de tansiyonun düşürülmesi lazım. Öncelikle de Türkiye’de bu tansiyonu düşürme noktasında da görev cumhurbaşkanına düşüyor.
Cumhurbaşkanının görevi budur. Ama sayın cumhurbaşkanı yapıcı liderlik değil, yıkıcı liderlik yolunu tercih ediyor. Yıkarak, kendinden olmayanları, kendini alkışlamayanları iterek kendi tabanını bir şekilde sürekli diri tutmaya çalışıyor. Bu tehlikeli bir siyasi stratejidir.”
Bursa’daki bütün sivil toplum örgütlerinin katılımıyla 5 Nisan’da büyük bir adalet mitingi yapılacağını anlatan Feyzioğlu,
“Bu mitingin yerel kalmaması için dedik ki, biz Bursa’dan başlayıp bir yürüyüş yapalım. İzmir’e yürüyelim. Neden İzmir? Çünkü İzmir Barosu bundan yıllar önce ’5 Nisan avukatlar günü olsun’demiş. Bunu da dikkate alarak Balıkesir, Manisa ve İzmir’e bir yürüyüş olacak” dedi.