‘Yaşamıyor, sadece nefes alıp veriyoruz’
Bağımsız Büro-Sen’in yaptığı gelir ve yaşam araştırmasına göre Türkiye’de yoksulluk sınırının altında yaşam süren 17 milyon kişinin 5 milyonu da açlık sınırının altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor...‘Yaşamıyoruz, sadece nefes alıp veriyoruz’
Resmi rakamlara göre 17 milyon yoksulun olduğu Türkiye’de yapılan bir gelir ve yaşam araştırması halkın büyük bir bölümünün “yaşamadığını!” ortaya çıkardı...
Bağımsız Büro-Sen’in yaptığı araştırmada, nüfusunun büyük bir bölümünün yoksulluk, önemli bir bölümünün de açlık sınırının altında olduğu Türkiye’de vatandaşlar sadece ekonomik değil sosyal açıdan da değerlendirildi.
Türkiye’de mevcut yoksulluk sınırının altında yaşam süren 17 milyon kişinin 5 milyonu da açlık sınırının altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 150 TL, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise 4 bin 350 TL olarak belirlendi. Yine 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 370 TL olarak ifade edildi.
Yemiyor içmiyorlar
Sendikanın araştırmasına göre, 5 milyon asgari ücretli, aylık bin TL ile hem kendilerinin hem de ailelerinin geçimini sağlamak zorunda. Yine aynı şekilde emeklilerin büyük bir bölümünün bin 100 TL aylık aldığı, işçi ve emeklinin açlık sınırının altında bir hayat sürmek zorunda kaldığı belirtildi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre Türkiye’de gelir eşitsizliğinin son 30 yılın en yüksek seviyesinde olduğu belirtilirken, memur, işçi ve emekli maaşlarının yetersizliğine dikkat çekilerek, çalışan kesimin artık orta sınıf olarak adlandırılamayacağı, dar gelirli statüsünde değerlendirilmeleri gerektiğine vurgu yapıldı.
Bağımsız Büro-Sen Genel Başkanı Remzi Kızılkaya, sosyal ve ekonomik açıdan değerlendirmeye tabi tutulan vatandaşların insanca bir yaşamdan uzak olduklarına dikkat çekerek,
“Rakamlar ortada. Yaşamaktan kasıt sadece nefes alıp vermekse evet ’yaşıyoruz’denilebilir. Ama yok arada bir dışarıda yemek yiyebilmek, tatile çıkabilmek, sinema tiyatro gibi sosyal aktivitelere, kişisel zevklerimize, spora para ve zaman ayırabiliyor olmak yaşamanın önemli unsurlarından diyorsanız, maalesef artık millet olarak yaşamıyoruz” dedi.
