Subaylara atılan iftiralar beraatle bitti
‘Fuhuş’ ve ‘casusluk’ iddialarıyla TSK içindeki seçkin subaylara atılan iftiralar sonucu açılan davada 6 yıl sonra tüm sanıklar beraat etti. Subaylar, ‘gerçek örgüt üyelerinin’ yargılanıp cezalandırılmaları için mücadele vurgusu yaptı...‘Dijital terör’ beraatle bitti

‘İstanbul Askeri Casusluk’ davası, 6 yıllık kumpas sürecinin ardından dün karara bağlandı. Emekli Tuğamiral Şafak Yürekli, emekli Albay İbrahim Sezer ve eski TÜBİTAK Bilgi Güvenliği Müdürü Yücel Çipli ile Kriptoloji Uzmanı Merdan Metin’in de aralarında bulunduğu tüm sanıklar beraat etti.
Mahkeme heyeti, dijital delillere ilişkin sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya, “Bu dava askeri casusluk değil, dijital terör davası olmalıydı” dedi.
‘GERÇEK ÖRGÜT ÜYELERİ CEZALANDIRILSIN’
Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararının ardından 44 sanığın yeniden yargılandığı ‘İstanbul Askeri Casusluk’ davasının karar duruşması dün Kartal Adliyesi’ndeki Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmada öncelikle söz konusu davanın Yargıtay’da haklarındaki mahkumiyet kararı bozulan 14 sanığın dosyasıyla birleştilmesine karar verildi.
Dava tek bir dosya üzerinden görülmeye devam etti.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanıkların atılı suçları işlemediklerini belirterek, tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlarına karar verilmesini talep etti. Savcının mütalaasına karşı söz alan sanıklardan Yüzbaşı Esin Tolga Uçar “Belgeleri çalıp da bizim çaldığımıza dair komplo kuran gerçek suç örgütü üyelerinin bulunup cezalandırılmalarını istiyorum. Genelkurmay’da dijital verileri inceleyen, Atatürkçülük ders notlarını bile ‘gizli belge’ olarak niteleyen TSK içindeki görevliler ile kovuşturma sürecinde görev alan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyorum” dedi.
‘KOMPLOCU HAİNLERLE MÜCADELE EDECEĞİZ’
Emekli Kurmay Albay Koray Eryaşa, “Bizler bu davanın sanığı değil mağduruyuz. Ben bu davada verilen 5 yıl cezamı tamamlayarak cezaevinden çıktım. Genelkurmay istihbarat başkanlığı ve adli müşavirliği hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyorum” diye konuştu. Sanıklardan Üsteğmen Mehmet Deniz Irak da “Bu dava başladığında üsteğmendim ama şuan TSK ile ilişkim kesilecek. Bize bu komployu kuran hain çeteyle ister TSK’da olalım ister olmayalım mücadele edeceğiz. Devlete karşı mücadele eden bu hain yapı bizlerin kutsalları olan eşlerimize iftira atmakta çekinmediler. Bu davalar nedeniyle canlarını veren komutanlarımı yadetmek istiyorum. Ruhları şad olsun.”
Sanıklardan Binbaşı Hakan Çetinkaya, “Bana gizli mobbing uygulayan Genelkurmay içindeki vatan hainlerinin temizlenmesini istiyorum. Özürlü kardeşime ait filmlerden oluşan CD’lere el koyan ve bunların içine çocuk pornosu görüntüleri yükleyen adi polisler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.
MAHKEME BAŞKANINDAN DERS GİBİ KONUŞMA
Duruşmaya verilen aranın ardından söz alan Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya, kararı açıklamadan önce “Bu davanın sonuna geldik. Bana göre, yani kişisel fikrim, bu dava askeri casusluk davası değil, dijital terör davası olmalıydı” dedi. Başkan Kaya’nın bu sözleri sanıklar ve duruşma salonunda bulunan izleyiciler tarafından alkışlandı.
Kaya daha sonra, tüm sanıkların, oy birliğiyle beraatine karar verildiğini açıkladı.
Dijital delillere ilişkin sorumlu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar veren heyet, sanıkların cezaevinde kaldıkları süreye ilişkin tazminat hakkını da hatırlattı.
Kararın ardından sevinç gözyaşları döküldü, salonda “kumpasçılardan hesap soracağız” sesleri yankılandı.
Aydınlık