‘YALAN’la cami temeli atıp ‘YALAN’la cami açılışı yapanlar...
Cami yaptı püf desen yıkılacak!
Necati DOĞRU

Arşivden buldum.
Bilgileri çıkardım.
Şöyle başlıyor:
Bir “fikir projesi” idi. Fikir o dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan çıkmıştı. Demişti ki, “Anadolu Yakası’nda bir Selatin camii (sultanların-padişahların yaptırdığı) yok. Arzu ettik ki, bu yakada da birkaç tane Selatin camii olsun…”
İlk yalan burada başladı.
“Padişah” değilim diyordu.
Padişah gibi büyükleniyordu.
Fatih Sultan’ın camisi var.
Kanuni Sultan’ın camisi var.
Sultan Ahmet’in camisi var.
Tayyip Bey’in (o zaman başbakandı) camisi Çamlıca’da “Cumhuriyet tarihinde yapılan en büyük kubbeli cami” olacaktı.
* * *
Profesörler bulundu.
Müellifler seçildi.
Proje hızla yürüdü.
İlk yapımcı şirket iflas erteleme istedi, ikinci yapımcı şirket hazırdı: 3 bodrumlu 125 bin metrekare alanlı, 70 metre 45 santim kubbe yüksekliği, 34 metre kubbe çapı, 6 minaresi, bin kişilik konferans salonu, 3 bin metrekare büyüklüğünde kütüphanesi, 3 bin 435 metre genişliğinde sanat galerisi, 10 bin 950 metrelik müzesi, 3 bin adetlik otoparkı olan camide ilk kez “pozitif ayrımcılık” da uygulandı. Kadın ve erkeklerin abdest alma yerleri ayrı tutuldu. Kadınların namaz kılacakları kata çıkmak için özel asansörler kondu. Emzirme odası, çocuk bakım odaları da unutulmadı. Kadın ve erkek 40 bin kişilik cemaat cuma namazı kılabilecekti.
İkinci yalan buradaydı.
Çamlıca’da!
Bu kadar cemaat yoktu.
Yalan, proje ile örtüldü.
Proje “cemaatsiz camiye cemaat taşıma” üzerine yenilendi.
* * *
Üçüncü yalana geçildi.
Temelini sade bir törenle hakkında “rüşvet ve yolsuzluktan” iddianame hazırlandığında; “Tayyip Erdoğan ne dediyse ben onu yaptım…” diyerek istifa eden dönemin Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın attığı Çamlıca’daki yeni Selatin Camisi’nin yapımını, devlet, bakanlık, belediyeler üstlenmeyecek “bütün harcamalar dini sevap kazanmak isteyen zengin işadamları ve vatandaşlarca” karşılanacaktı. Camiyi yaptırma işini İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği üstlenmişti. Derneğin Başkanı Ergin Külünk, Anadolu Ajansı’na “camiyi vatandaşlar yaptıracak, devletten bir kuruş çıkmayacak” dedi.
* * *
Cami yükselmeye başladı.
Yalanlar da çok hızlandı.
Camiye cemaat taşıyacak yolların yapımını İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesi üstlendi. Ulaşımda trafik sıkışıklığını gidermek için yer altından 3 kilometrelik tünel yapımı da belediyeye yüklendi. Cami daha bitmeden “tarihi eser” ilan edildi; temizlik, güvenlik hizmeti paraları da Belediye’ye bindirildi. En son tünelin geçtiği yerin üstü de sit alanı ilan edildi. Böylece çevre düzenlemesi için yapılacak istimlaklerin bedellerini de devlete yüklemenin hukuki yapısı döşendi.
* * *
Temeli atılırken söylendiği gibi iktidar destekçisi “hayır sahibi işadamlarının” ya da Bilal Erdoğan’ın vakfı gibi bir vakfın; caminin yollarını yaptırma, güvenlik, bakım, onarım, temizlik harcamalarını üstlenme, imam ve müezzin maaşlarının karşılaması nedense hiç akla gelmedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmut ile bir araya geldiği İstanbul Conrad Otel’de konuğuna Boğaz manzaralı odadan Çamlıca Tepesi’ndeki cami inşaatını gösterip bilgi verdi.
Yalanla cami yapıldı.
Allah’ın gözünde:
Püf desen yıkılacak.