Arapça kitaplarıyla ‘Millet’i ‘Ümmet’ kimliğine sokuyorlar
Aydınlık’ın dün manşetten yayımladığı Arapça kılıflı şeriat eğitimi haberi ses getirdi. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni ilahiyatçı Cemil Kılıç, ‘Milli Eğitim’e hakim olan anlayış Arapçaya ayrı bir kimlik yüklüyor. Türk milli kimliği yerine ümmet kimliği konuluyor’ dedi.Arapça kitapları millet yerine ümmeti getiriyor
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokul ve ortaokul müfredatına eklediği Arapça ders kitapları eğitimciler arasında da tepkiye neden oldu...
Eğitim İş İstanbul 4 Nolu şube Yönetim Kurulu üyesi, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni, İlahiyatçı Cemil Kılıç, “Kitaplarla millet yerine ümmet anlayışı hakim kılınıyor” dedi. Aydınlık dün “Arapça kılıflı şeriat eğitimi” manşetiyle haberi Türkiye’nin gündemine taşıdı.
Müfredata eklenen seçmeli Arapça dersi, 2’nci ve 5’nci sınıflarda bu yıl başladı. İçeriğini Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ders kitaplarında dil öğretimi adı altında adeta şeriat eğitimi veriliyor. Aydınlık’ın dün gündeme taşıdığı kitaplar eğitimcilerden de tepki aldı.
Eğitim İş İstanbul 4 Nolu şube Yönetim Kurulu üyesi, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni, İlahiyatçı Cemil Kılıç Aydınlık’a konuştu. Kılıç, “Kitaplarda belli bir anlayış hakim. Harem selamlık düşüncesi çocuklara aşılanıyor. Anne ve kız çocuğu evde. Baba ve erkek çocuğu çarşıda pazarda. Anne ile kızı, baba ile oğlunu birlikte gösteriyor. Kadın ve erkeği birbirinden ayırıyor” dedi.
‘ARAPÇA DİNİN DİLİ YAPILIYOR’
Türkiye’de Arapçanın diğer dillerden farklı bir algısı olduğunu belirten Cemil Kılıç sözlerine şöyle devam etti:
“Milli Eğitim’e hakim olan anlayış Arapçaya ayrı bir kimlik yüklüyor. Arapça kutsal dil olarak görülüyor. Kuran’ın dili, cennetin dili deniliyor. Hatta doğrudan söylemeseler de Arapça Allah’ın dili anlayışı var. Sahte hadislerle peygambere de iftira ediliyor. Hz. Muhammed’in ‘Arapları 3 şey için sevin. Bir, ben Arabım, iki Kuran Arapçadır, üç cennet dili Arapçadır’ diye bir hadisi olduğunu öne sürüyorlar. Bu iftiradır. Arapça dersine giren bazı öğretmenler de bu düşünceleri aşılıyor.
2’nci sınıfa giden öğrenci, ‘Keşke Arap olsaydım’ diyor. Ana dili Arapça olmadığı için üzülüyor. Düşünün benim bir öğrencim derste ‘Ben Arapçayı bir türlü öğrenemiyorum. Kabirde bana soru sorulduğunda nasıl cevap vereceğim’ diye ağlamaya başladı.
Öğrencinin kişiliğine kimliğine yönelik bir operasyon var. Türk milli kimliği yerine ümmet kimliği konuluyor. Ümmet adı altında bu bir Araplaştırma hareketidir. Dinin dili Arapçadır anlayışı var. Bu kitaplarla din dersini Arapça vermenin alt yapısı oluşturuluyor.”
Dersin seçmeli olarak başladığını ancak zorunlu hale getirilmesinin söz konusu olduğunu belirten Cemil Kılıç, “Bir dönem Osmanlı’da bütün eğitim kurumlarında Arapça ve Farsça eğitim veriliyordu. Toplum, yeniden aynı noktaya dönmek için alıştırılıyor” diye konuştu.
