Her zaman karanlığın sonu aydınlık olmuştur..
ÇATLA, PATLA
Suay KARAMANAKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2018 tarihinde İstanbul’da Ayasofya Müzesi’nde düzenlenen Yeditepe Bienali’nin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “AKM için de çok bağırdı Geziciler. İstediğiniz kadar bağırın çatlayın, patlayın yıktık. Aynı şeyi Ankara’da yaptık. Cumhuriyet tarihi boyunca bir tane eser ortaya koyun be. Demek ki bizi beklediler.”
Hepsi yanlış olan bu sözlere, yanıt vermeye değmez. Ancak “çatlayın, patlayın” sözlerinin anlamı çok açıktır. Adında Atatürk olan stadyumları yok ettiler. Adında Atatürk olan Kültür Merkezi’ni (AKM) yok ediyorlar. Adında Atatürk olan havalimanını da yok etmek üzereler. Bu siyasi iktidar ile Atatürk düşmanlığı ve laiklik karşıtlığı günden güne şiddetlenmektedir. Adında Atatürk olan her şeyi yok etmek üzere dindar ve kindar nesil olarak yemin etmişler; hedefleri 2023, ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu hedefe asla ulaşamayacaklar.
Eşsiz liderimiz Atatürk’ün dünyanın birçok ülkesinde heykeli vardır, birçok ülkede okul, cadde ve bulvarlara adı verilmiştir. UNESCO, üye 156 ülkenin oybirliği ile 1981 yılını, “Atatürk Yılı” ilan ederken, kararın gerekçesinde, Atatürk’ü şöyle tanımlıyordu: “Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşsiz devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu…”
Böyle ölümsüz bir liderimizin adını, dindar ve kindar yöneticilerin silebilmeye güçleri yetmez. Üstelik sıkışınca kendileri de Atatürk’e sığınıyorlar, parti genel merkezine Atatürk’ün posterini asıyorlar. Ama şu gerçeği unutmamak gerekir: bu dindar ve kindar yöneticiler Atatürk’ten korkuyorlar. Atatürk’ün ilkelerinden, devrimlerinden, yaptıklarından korkuyorlar. Atatürk’ün aydınlığından korkuyorlar.
Ortaçağ karanlığından beslenenlerin Atatürk’ün adından bile korkmaları anlaşılabilir. Ancak bütün bunlar yapılırken yüreğinde Atatürk sevgisi olduğundan kuşku duyulmayan insanların sessiz kalması, tepki vermemesi affedilemez. Eğer bugün bu topraklarda özgürce yaşıyorsak, bunu Atatürk’e borçlu olduğumuzu unutmamalıyız ve ‘kimsesizlerin kimsesi’ cumhuriyeti bize emanet eden büyük Atatürk’ün anısına karşı yapılan eylem ve söylemlere tepki vermeliyiz.
Atatürk’ün laik ve demokratik cumhuriyetine yakışmayan yöneticilerin de çatlayacağı, patlayacağı günler gelecektir. Artık yolun sonuna gelinmiştir.
Seçim yasalarıyla ne kadar oynansa da, seçimlerde ne kadar şaibe yapılsa da, tüm medya ele geçirilse de, tüm kurumlar baskı altına alınsa da, topluma korku verilse de, her zaman karanlığın sonu aydınlık olmuştur. Mutlaka ülkemizin güzel ve özel insanları derin uykularına son verecektir. Güçlü ve örgütlü birliktelik, ülkemizin Atatürk’ün aydınlık yolunda yürümesini sağlayacaktır. Ne kadar çatlasalar da, patlasalar da aydınlık, ortaçağ karanlığını yenecektir.