Hem ülkemiz, hem de dünya barışı için...

VENEZUELA
Suay KARAMAN
Zengin petrol kaynaklarına sahip olan ancak emperyalist güçler tarafından sömürülen Venezuela’da yoksulluk ve sefalet kol geziyordu. Ülkenin sömürülmesine göz yuman hükümet, ABD’ye yaranmak için, halkın sorunlarına ilgisiz kalıyordu. Böyle bir kargaşa ortamında parti kurarak, başkanlık seçimlerine katılan Hugo Chavez (1954-2013),ezici bir çoğunlukla seçimleri kazanarak, üst üste dört kez devlet başkanı seçildi.Ülkesinde büyük bir kamulaştırma furyası başlatarak, İspanyol ve ABD’li petrol şirketlerini kamulaştırdı. Petrol gelirlerini yoksulların refahı için kullanarak, eğitim ve sağlık sistemlerini tamamen kamulaştırdı. Ülkenin ekonomisini sömüren yabancı tekelleri ülkesinden kovarak, İMF ve Dünya Bankası ile olan tüm ilişkileri kestirip attı. Gelir dağılımındaki eşitsizliği düzelterek, ülkesindeki fakirlik ve sefalet oranını yarı yarıya düşürdü ve halkın refah seviyesini yükseltti.

Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin büyük devrimci lideri Hugo Chavez, ABD’nin bölge üzerinde kurduğu hegemonyaya kafa tutarak yaşamı boyunca emperyalizm karşıtı politikalar izledi. Hugo Chavez’in 5 Mart 2013 tarihinde ölmesi üzerine, halefi Nicolas Maduro devlet başkanlığı görevini üstlendi. Petrol fiyatlarının 2013 yılından itibaren gerilemesi, ülke ekonomisine en büyük darbeyi vurdu. Bunun yanında ABD’nin sert ve müdahaleci tavrı ve uyguladığı ambargolar da Venezuela ekonomisi üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturdu. ABD’nin, arka bahçesi olarak gördüğü bu coğrafyada mevcut yönetimlerin, kendi çıkarına uygun politikalar izlemesini istediği, aksi durumda ise hemen karşısına dikildiği bilinmektedir.

Büyük çalkantılarla geçen yılların ardından Venezuela’da muhalefetin bir bölümünün boykot ettiği başkanlık seçimi, 20 Mayıs 2018 tarihinde yapıldı. Nicolas Maduro, 10 Ocak 2019 tarihinde yemin ederek yeni başkanlık dönemine başladı. Muhalefet yanlılarının 23 Ocak 2019 Çarşamba günü düzenlediği mitingler sonrasında Ulusal Meclis Başkanı Juan Gerardo Guaido, aldığı dış destekle kendini “Geçici Başkan” olarak ilan etti.

ABD Başkanı Donald Trump, Nicolas Maduro'yu devlet başkanı olarak tanımadığını açıkladı ve istifaya çağırdı. Yerine de Guaido'yu devlet başkanı olarak tanıdığını açıkladı. Dünyanın her yerinde ‘terörle mücadele ettiğini’ bildiren ABD, Florida’da “Venezuela Vatansever Cuntası”nı örgütleyip, silahlı eğitime tabi tutmuş ve yetiştirdikleri muhalefet liderini de devlet başkanı olarak tanımıştır. Bu olay yeni bir ABD darbesidir. Emperyalist ABD, yine haddini aşarak bir ülkenin iç işlerine karışmış ve yanına batılı yandaşlarını toplamıştır. Rusya, Çin, Türkiye, Meksika, Küba ve Bolivya ise Maduro hükümetine desteklerini iletmişlerdir.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton açıklama yaparak, “ABD, Geçici Devlet Başkanı Juan Guaido'nun ricasına uygun olarak, onun yetkilileriyle de istişare ederek Venezuela halkı için ilaç, tıbbi malzeme ve gıda takviyelerini içeren insani yardımları gönderecektir. Artık Maduro'nun yoldan çekilme vakti gelmiştir” ifadesini kullandı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da, insani yardım açıklamasına destek verdiğini bildirdi.

Bu olaylar üzerine Devlet Başkanı Maduro, “ABD'nin Venezuela rejimini değiştirmek istemesinin altında yatan neden, ülkemizdeki doğal kaynaklar, altın ve petrol rezervleridir, bunun için ülkemize göz diktiler, Venezuela halkı vatanlarını ABD'nin askeri istilasından korumak için hazırlıklıdır” dedi. Bu gelişme sonrasında Maduro, ABD ile diplomatik ve politik ilişkileri kestiğini ancak ticari ilişkinin süreceğini duyurdu.

Venezuela yönetimini beğenir ya da beğenmezsiniz ama ‘ülkelerin iç işlerine karışmama’ gibi evrensel bir ilkeyi göz ardı ederseniz ya da destek olursanız, emperyalizmden yana tavır aldığınız ortaya çıkar.

Yunanistan Komünist Partisi gençlik örgütünün çağrısıyla 5 Şubat 2019 günü Atina'daki ABD Büyükelçiliği önünde toplanan yüzlerce kişi, “ABD cuntadır, NATO savaştır”, “Venezuela'da emperyalist müdahaleye hayır” yazılı pankartlarla ve “Venezuela halkının yanındayız” sloganı eşliğinde eylem yaptı. 300 yıldır dünyayı sömüren emperyalizme karşı ilk kez zafer kazanan ülkemizde ise böyle bir gösteri olmamasının ezikliğini duymalıyız. En büyük düşmanımız olan emperyalizme karşı örgütlenmeli ve hem ülkemiz, hem de dünya barışı için gereğini yapmalıyız.
➽ Paylaş: